Hacıbey Özkan

hacibeyozkan@diyanetsen.org.tr
Sendikal Hayatın Kazanımları
Geçmişi hatırlamak, geçmişten ders çıkarmak, böylece geleceğe daha güçlü hazırlanmak biz yöneticilerin en çok önem verdiğimiz ve dikkat ettiğimiz konulardandır.
Mukaddes kitabımız Kur’ an-ı Kerimde; Meryem’i, İbrahim’i, İsmail’i, Davut’u hatırla! buyrulmaktadır. Ezan; anmak, Allah’ı ve Peygamberi hatırlamak, Müslümanları namaza, inanmayanları tevhide çağırmaktır. Bu ilahi disiplinden hareketle, geçmişi anmalı ve hatırlamalıyız. Geçmişe bakmalıyız. Atalarımızın yapmış olduğu fedakarlıkları görmeliyiz. Dede ve babalarımız bizler için ne kadar fedakarlık yapmışlardır, bizler için ne çileli yollardan geçerek çalışıp çabalamışlardır, bizler için bir çığır açmışlar, bizlere önümüzü göreceğimiz, yönümüzü belirleyeceğimiz yol haritaları sunmuşlardır. Bize istifade edeceğimiz miras bırakan tüm geçmişimizi anmalı, hatırlamalı, yad etmeliyiz.
Dünyanın gidişini görüp, gelişmelerin ve değişmelerin farkında olmalı, akan süreci takip etmeliyiz. Dünyanın akışı içerisinde ülkemizin değişimini, dönüşümünü ve ağırlığını fark etmeliyiz. Güçlenen ve dünya gündeminde her zaman yer bulan, bulunduğu coğrafyada belirleyici bir konuma gelen ülkemizde, mensubu bulunduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığı da önemli bir yere ve fonksiyona sahiptir. Teşkilatımızda da önemli gelişmeler ve değişimler olmaktadır. Teşkilatımızdaki değişimleri takip etmeli, katkıda bulunmalı ve sahiplenmeliyiz. Bunun için de değişimin farkında olmalıyız.
Bizler din görevlisiyiz. Sunduğumuz hizmet hem kutsal, hem de fonksiyonel bir hizmettir. Pozisyonumuzun gerektirdiği hizmet bize güç katar, biz de hizmetlerimizin verimli bir şekilde hayata geçmesi için gayret ederiz. Bizim hizmetlerimizden her kademedeki, her eğitim seviyesindeki, her yaştaki ve her düşüncedeki insanlar istifade ederler. Görevli arkadaşlarımız ülkenin en ücra köşesinden merkezine kadar yaygın eğitimin uygulayıcısıdırlar. Diyanet personeli gönüllü, sevdalı ve heyecanlı arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. Elbette memurdurlar ve hizmetlerinin karşılığında ücret almaktadırlar; ama yapmış oldukları hizmetin güzelliği hasbiliğindedir. İslam’ın güzelliklerini, dinin emirlerini insanlara ulaştıran din görevlileridir. Din hizmeti veren her kademedeki personelimiz, siyasi mülahazaların dışında kalarak, milletimizi hiç ayırt etmeden kucaklayarak anayasamızın 136. maddesinde tarifini bulan görevlerini yerine getirmektedirler.
Din hizmeti sadece cami hizmeti değildir. Din görevlilerimiz de sadece cami cemaatiyle ilişki içerisinde değildir. Aksine camiye gelen gelmeyen, hatta İslam’a gönül veren vermeyen herkesle ilgilenmekte, gerek dini ihtiyaçlarını, gerekse insani ihtiyaçlarını karşılamak veya sıkıntılarına çözüm bulmak için gayret içerisinedirler. Kısaca, herkes din adamının, din hizmeti veren din görevlisinin muhatap kitlesidir. Bu husus da başarıyla yürütülmekte, görevlilerimiz toplumsal teveccühlere muhatap olmaktadırlar. Takdir görmekte, tebriklerle karşılanmaktadırlar.
Diyanet teşkilatımız kendisini yenilerken, değişip dönüştürürken merkez ekseninden hiç kopmamaktadır. Sadece topluma hizmet sunmak için yeni yöntemler ve projeler geliştirmekte, bu projeler doğrultusunda da dönüşümünü sağlamaktadır. Önemli bir gelişme de teşkilat mensuplarının sendikal faaliyetleri gerçekleştirmeleridir. Bu, çok önemli bir gelişmedir ve teşkilatımıza mensup görevlilerimizde önemli sosyal değişim ve dönüşümlere neden olmuştur. Din görevlilerinin vizyonunun belirlenmesinde sendikalar çok önemli fonksiyonlar icra etmiştir, bu işlevlerini devam ettirmektedir. “Diyanette sendika mı olur ?” eleştirilerinin arasından geçerek, neredeyse tüm personelin sendika üyesi olduğu bir döneme ulaştık. Örnek alınan, emsal gösterilen konuma geldik. Kurumsal bazda itibarımız arttı, daha omurgalı bir duruş sahibi olduk.
Takdir edilecek bir hızla gelişen bu sendikal süreç ve sonuç elbette yeterli değildir. İnsanın olduğu yerde sorun vardır, sorunların bulunduğu yerde de ilgisiz kalamayız. Sorunların varlığı, bizlerin daha gayretli çalışmamıza neden olmaktadır. Sendikalar sayesinde ivme kazanan, vizyon sahibi olan din görevlilerimiz kendi aralarında da rekabet halindedir. Bu rekabet nefret ve kin doğuran bir rekabet değil, hizmet ve hürmet üreten bir rekabettir. Başarıya gebe bir rekabettir. Bu rekabet sayesinde din görevlilerimiz hem maddi hem de manevi olarak dünya standartlarını yakalayacak, hatta daha da üzerine çıkacaktır. Hiçbir zaman erişmiş olduğumuz seviye ve vardığımız sonuç bizi şımartmamalı, çalışmalar yeterli görülmemelidir. Haddimizi bilerek hakkımızı her zaman ve her yerde arayabilmeli, hakkımızın elde edilmesi toplumsal hizmete dönüşmelidir. Geçmişimizi, hangi süreçlerden geçtiğimizi ve kazanımlarımızı göz önünde bulundurarak bulunduğumuz bölgede geleceğe yön veren kanaat önderleri haline gelmeliyiz. Topluma yön veren, gündem belirleyen, aklına, ilmine irfanına itibar edilen insanlar olmalıyız. Mensubu bulunduğumuz teşkilatımızın hükmü maneviyesi ve üyesi olduğumuz sendikamızın kurumsal gücü bizim toplumsal itibarımıza önemli katkı sağlamaktadır.
Sendikamız kurulduğu günden bu güne çok verimli hizmetler yapmıştır. İlkeli, seviyeli ve omurgalı bir duruş sergilemiştir. Dik durmasını bilmiş ama hiçbir kişi ve kuruma karşı diklenmemiştir. Başta teşkilatımız olmak üzere en üst kademeden en alt kademeye kadar herkesten hep itibar ve takdir görmüştür. Sendikamızın böylesine başarıyı kısa zamanda elde etmesinde, sendikamızın Merhum Genel Başkanı Ahmet YILDIZ’ın gayretleri küçümsenemez. Zor günlerden gelen çalışmalarımızın, en zor sürecinde Merhum Ahmet YILDIZ çok çaba sarf etmiştir. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun, Allah kendisinden razı olsun. Merhum Genel Başkanımız Ahmet YILDIZ, teşkilat yasamızın çıkması için gece gündüz çalışmıştır. Bu gün elde edilmiş sonuçlar, teşkilatımızın personel sayısının artması ve kalitesinin yükselmesi, ücretlerin artması ve mesailerin ücrete dönüşmesi, sözleşmelilerin kadroya geçişi ve personelimizin diğer kurum personelinden daha iyi bir maddi gelire sahip olması, imkanlarının iyileşmesi, haklarını aramada cesaret kazanmasının arkasında hep merhum genel başkanımızın izleri ve gayretleri vardır. Kendisi bu günleri görmek isterdi ama nasip olmadı, ancak geçmişten bu günkü seviyeye gelişte köprü görevi gördü.
Şimdi bizler, sendikamız mensupları hep birlikte ve tek yumruk olarak geldiğimiz yeri ve elde ettiğimiz sonuçları yeterli görmeyip, gerek haklarımızı aramada, gerekse imkanlarımızı iyileştirmede yine gayret edeceğiz. Sahip olduğumuz yeni imkan ve haklar bizi daha verimli hizmet yapmaya yöneltecektir. Hakkımızı ararken bilgi birikimimizi kullanacağız, gündemi belirleyen, aklına ilmine ve irfanına itibar edilen kanaat önderleri olarak, her platformda dik duracağız ama kimseye diklenmeyeceğiz. Hz. Peygamberin mirası olan bir hizmeti yürüttüğümüzü unutmayacağız .Bu sendikayı bize emanet eden merhum genel başkanımızı ve emeği geçenleri unutmayacağız.Genel merkezimizden il ve şubelerde, ilçelerde görev yapan yöneticileri hizmetlerini üye olan kardeşlerimizin desteklerini unutulmayacağız. Ayrışmayacağız ayrıştıktan sonra birleştirici rolüne soyunmayacağız. Önemli olan birliği beraberliği sağlamaktır. Birbirimizi seveceğiz ve birlikte hareket ederek güzel hizmetlere imza atacağız.
Hacıbey Özkan
- Diyanet(li)isen Beklenensin
- Vefası Kur’an Olanın Vefalısı Kur’an Olur
- Tam Bağımsız Olma Yolunda İlerlerken…
- Yeni Dünya Düzeni Öncesi Ayasofya da Cuma Namazı
- Gelişim Yolculuğumuza Devam Ediyoruz
- Manada Kaybolan İnsan
- Teşkilatın Motivasyonunu Artıran Hususlar 1
- Abdesti Gerekli Kılan Tek Meslek…
- EY HATİBİM
- Yaşamak Dururken
- İşte şimdi gayretullaha dokundu
- Ayasofya İbadete Açılacağı Günü Bekliyor
- İş Veren (Amirler) Neden Sendika İstemez?
- Özetle...
- Merkezi Ezan ve Vaaz
- Sendikal Çalışmalarımız Emeğe Saygı Merkezlidir
- Sendikal Hayatın Kazanımları
- Şimdi Bal Yapma Zamanı