Hacıbey Özkan

hacibeyozkan@diyanetsen.org.tr
Abdesti Gerekli Kılan Tek Meslek…
Din görevlileri olarak abdestin faziletlerini bilmeyenimiz yoktur. Uzun soluklu bir yazıda abdestin yücelttiği önemli bir meslekten bahsedeceğiz.
Din görevlileri.
Toplumun yol göstereni, toplumun dertlerini dinleyen psikologlar, ailelerin saadet elçiliğini yapan gönül yapıcılar, hatta ilk dua, ilk ezan, ilk evlilik gibi her kelamın başı olan yüce yaratıcının yeryüzündeki gönül erleri. Tanımayanınız yoktur, mahallenizde köyünüzde, ilinizde ilçenizde duaya ihtiyaç duyan herkesin, namaz görevini yerine getirecek olan her kesin görebileceği mübarek gönül erleridir onlar.
Gönül eri olmak, toplumun yol göstereni olmak, hatta topluma yön veren olmak toplumu yaşanılır kılan ana öğelerden bir tanesi olsa da, onların mesleğini diğerlerinden ayıran esas bir özellik var ; dünyada görevini icra ederken abdesti gerekli kılan tek meslek din görevlilerinin yaptığı meslektir. İşte tam bu noktada bu meslek büyük bir yükümlülüğü beraberinde getirmektedir.
Din görevlilerini diğerlerinden ayıran başlıca hususa kısaca dokunup geçsekte, onların yaşam seviyelerini, hayata bakış açılarını ve ne kadar gerekli olduklarını bilip, dillendiremeyen, dertlerini dinlemeyen insanların varlığını da görünce acaba din görevlileri yalnız mı bırakıldı demek geçiyor insanın içinden…duanın ehemmiyetini anlayanlar olarak Allah var dert tasa yok diyor ve gülümsüyoruz hayatın bütün acı yanlarına…
Taşrada, Anadolu’nun dört bir yanına gitmekten sakınmayan, görev verilen her yeri kendi vatanı sayarak engelsiz bir görev icra edebilen bu gönül erlerinin taşradaki, hatta şehirlerdeki sıkıntılarını not ederek adım adım gezdiğimiz ülkemizde bu görevin ne kadar gerekli olduğunu, aynı zamanda görevi icra edenlerin gerekli kılınan görevde ne kadar fedakar olduklarını görüyoruz. Anlamsız ifadelerle yapılan bu tetkik çalışmalarını farklı bencilliklere bağlayan birkaç arkadaşımız olabilir belki ama, onların o yorumlamalarını da kendimizi kamçılayan bir sebep olarak düşünmek istiyoruz.
Ülkemizde 84 bin 684 cami bulunmakta, Diyanet İşleri Başkanlığı bu camilerin her türlü ihtiyacına her ne kadar yetişemezse de bu ifade bizler tarafından anonim bir cümle topluluğu olmaktan çıkarılmalı, ülkemizde ne kadar okul varsa o okulların ihtiyaçlarını karşılayan bir milli eğitim var ifadelerinden sonra, din görevlilerini zor duruma düşürecek, cami ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini görmekteyiz. Camilerdeki temizlik unsurunu yıllar öncesinde aldığımız kazanımla belediyelerce nasıl yaptırmayı başarmışsak diğer alanlarla ilgili oluşa bilecek bütün sıkıntıları sadece cami görevlisinin sırtına yükleme alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Bu yaklaşım şekli görevini yapmaya çalışan bir din görevlisine cami bahçıvanlığı, tuvalet temizlikçisi, cami kalorifercisi gibi görevler yüklememeli. Bu durumun karşıt cevabı olarak okullarda görev yapan öğretmenler sadece ders anlatmakla mesul oldukları için başarı, ders haricinde görev yüklenildiğinde başarısızlık oluşuyor tezi güçlenmektedir.
Yine aynı şekillerde bir okulda kaç bıranşta öğretmen varsa hepsine lojman tedarik eden milli eğitim gibi camilerde görev yapan imam ve müezzinlere de lojman tedariki yapılmalıdır. Kısmi olan yerleri genel kabul etmeden yeni dönemde gerekli olan konulardan biri olarak görmekteyiz. Din görevlilerinin eğitim gören çocuklarına kayıtsız, şartsız kolaylaştırma gibi arge çalışmalarıyla güçlendirilecek yeni bir sistem geliştireceğiz. Bugün ülke genelinde görev yapan din görevlilerinin yapmış olduğu görevlerde Soma’da yaşanılan olayın benzeri her ne kadar yaşanmasa da çalışanların iş güvencesi, sabah namazlarına giden din görevlilerinin uğraya bileceği saldırılar, sağlık ve genel konularda karşılaşacağı sıkıntıları dikkate alan bir oluşum gerçekleştireceğiz. Milli eğitim örneğinden yola çıkarak ülkenin dört bir yanına yayılmış olan öğretmen evleri sayesinde, nereye giderlerse gitsinler kendilerine açık bir kapı bulan öğretmenler gibi, din görevlileri için ülke genelinde diyanet evlerinin zaruri olması gerektiğini bu konuda çalışmaların artık meyvelerini vermesi gerektiğini ifade etmek isterim. Din görevlisi olan arkadaşlarımızı ziyaret ederken, arkadaşlarımızın görevlerinde ne kadar üstün ve fedakar olduğunu gözlerimizle defalarca gördük. Fakat fedakarlığın karşılığı olarak yapılana el cevap diyecek derecede çalışanları onure edecek atılımların olması gerektiği hissi ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu ifadeleri yazarken Bitlis’in sıcak insanının çetin kış şartlarında din görevlisi arkadaşımızın muhteşem ezanıyla bayrak ve ezanın dalgalandığı her yer din görevlilerinin şaha kalktığı yerlerdir. Toplumu ayakta tutan ana sebeplerden bir tanesi olan duanın, ezanın hikmetini yaşatan 130 Bin din görevlisi arkadaşıma ne kadar teşekkür edersek azdır.
Cami şadırvanlarından, kadınlara ait namaz kılma bölümlerinden ve engelli kardeşlerimizi dikkate alan mimari yapılı camilerimizin elle sayılır derecede az olmasını görüyor olmak, din görevlisi olarak çözüm gerektiren ana konulardan birkaç tanesi.
Abdest alarak icra edilen tek meslek olan bu kutsal görevin bilinciyle yeni bir yolun yolcuları olarak başka beldelerin dertlerini dinlemeye, eksiklerini çözmek için çalışmalara devam ediyoruz.
Hacıbey Özkan
- Diyanet(li)isen Beklenensin
- Vefası Kur’an Olanın Vefalısı Kur’an Olur
- Tam Bağımsız Olma Yolunda İlerlerken…
- Yeni Dünya Düzeni Öncesi Ayasofya da Cuma Namazı
- Gelişim Yolculuğumuza Devam Ediyoruz
- Manada Kaybolan İnsan
- Teşkilatın Motivasyonunu Artıran Hususlar 1
- Abdesti Gerekli Kılan Tek Meslek…
- EY HATİBİM
- Yaşamak Dururken
- İşte şimdi gayretullaha dokundu
- Ayasofya İbadete Açılacağı Günü Bekliyor
- İş Veren (Amirler) Neden Sendika İstemez?
- Özetle...
- Merkezi Ezan ve Vaaz
- Sendikal Çalışmalarımız Emeğe Saygı Merkezlidir
- Sendikal Hayatın Kazanımları
- Şimdi Bal Yapma Zamanı