Sosyal Medya ve Kriz Algısını Yönetmek

Multimedya özelliğe sahip olan sosyal medya, insanların bilgi alışverişinde bulunmalarına izin veren bir teknolojidir. Sosyal medyadaki bilgiler doğrulanmamış kaynaklardan gelmesine rağmen, sosyal medya insanların bilgi, fikir, görüş ve deneyim alışverişinde bulunmalarına olanak sağlamaktadır. Bu nedenle sosyal medya oldukça popüler bir iletişim aracıdır. Günümüzde hem kullanıcılar hem kurumlar güncel bilgileri elde etmek ve paylaşmak için sosyal medyayı daha fazla kullanmakta ve sosyal medyaya güven duymaktadırlar.

Çeşitli kuruluşlar sosyal medyayı iletişim çalışmalarına başarılı bir şekilde entegre ederek kullanabilirse kriz iletişimi açısından bu mecra çok önemli bir araca dönüşmektedir. Sosyal medya, kurumların önemli bilgileri iletmelerine, hizmetlerini genişletmesine, hedef kitlelerinden geri bildirim toplamasına olanak sunan bir teknolojidir. Sosyal medyanın etkileşimli doğası kurumların hedef kitleleriyle olan iletişiminde birçok engeli ortadan kaldırmaktadır. Bunun yanı sıra kurum ve hedef kitle arasındaki iletişim daha sık, açık ve doğrudan olmaktadır. Sosyal medyanın sunduğu bu iletişim olanakları kriz zamanlarında kurumların hedef kitleleriyle iletişim kurmaları için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Sosyal medyada kriz yaratan mecralara bakıldığında ise; “e-posta zincirleriyle yayılan mesajlar, sosyal ağ sitelerinde yayılan içerikler, sosyal ağ sitelerindeki eylem grupları, video paylaşım sitelerindeki videolar, blog yazıları, blog yazılarına gelen yorumlar, şikâyet, sitelerindeki yorumlar, gazete haber ve yorumları, tartışma forumlarındaki içerikler ve karalama siteleri” karşımıza çıkmaktadır. Bir anda heyecanlı bilgiler ortalığa dökülmekte; olur- olmaz bilgiler yayılmakta ve insanlar manipüle edilebilmektedir. Bunun en yakın örneğini Diyarbakır/ Tavşantepe’de Narin Güran kızımızınız menfur bir cinayetle katledilmesinde gördük. Cinayetin karanlık kalması için binlerce boot (sahte) twit atılmış, bulma çabalarının engellenmesi için olağanüstü bir çaba sarf edilmiştir. Bazı odaklar tarafından da “aciz devlet” algısı ortaya konmaya çalışılmıştır. Cinayet halen de tam olarak çözülememektedir. Sosyal medyada olur olmaz şeyler yazılarak kamuoyu yönlendirilmektedir. Derin bir el kriz oluşturarak ülkenin gündemini de farklı bir noktaya sürükleyerek oldukça hassas olduğumuz Gazze konusunu da bizlere unutturmuştur. Günlerce insanlar mazlum Narin’i konuşurken binlerce mazlumun neredeyse bir yıldır her gün katledilmesini bizlere unutturmaya çalışmaktadır.

Sosyal medya algımızla oynamakta bizleri yeni algılarla yönlendirmektedir. Bu nedenle Sosyal medyayı iyi anlamalı, Sosyal medya ekseninde yürüyen hayattan bir nebze uzaklaşırken alanı ne idüğü belirsiz kişilere bırakmamaya da özen göstermeliyiz. Sosyal medya çok şeydir; algı çok önemlidir. Ama sosyal medyada kitaba uymak da İslami ve insani bir görevdir. Mü’min dinin kurallarına uyarken kendini ifade edebilen kişidir. Vesselam…