Mehmet Ali Güldemir
Şimdi Yeni Şeyler Yapma Vakti
Akif İnan’ın “Bütün giysileri yırtsak yeridir, yeter bize vefa elbiseleri” sözünü hayat boyu rehber ettik. Allah’a karşı vefamız erdemli bir kul olmak, Peygamber Efendimize karşı vefamız ahlaklı bir ümmet olmak, dinimize olan vefamız onu hakkıyla yaşamak ve temsil etmek, kutlu davamıza vefamızı onu anlamak, anlamlandırmak ve anlatmak olduğunu asla unutmayacağız. Bu onurlu, erdemli, hak, adalet, ekmek, emek, demokrasi mücadelemizi başlatanlara vefamız ise bu güzel sendikalarımızı hakkın emrine vermek, ümmetin, milletin, kamu görevlilerinin, diyanet ve vakıf çalışanlarının sorunlarını çözmek, dertlerine çare olmaktır.
Bundan 22 yıl önce Kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız ve beraberindeki öncüler diğer hizmet kollarına verilip din görevlilerine verilmeyen sendika kurma hakkı için yollara düştüler. Hiç kolay değildi işleri. Bu günlere kolay gelmedi sendikamız. Din Görevlilerin sendikası mı olur?’ sözlerine aldırış etmeden, 28 Şubat faşizminin baş aktörü Çevik Bir’in Başbakanlığa yazı göndererek ‘imamlara sendika hakkı vermeyin’ talimatları verdiği bir süreçte kar-kış demeden yaptıkları çile yolculuklarıyla diyanet ve vakıf görevlilerine büyük bir sendika kazandıran başta kurucu genel başkanımız merhum Ahmet Yıldız ve yol arkadaşlarına şükran ve minnetlerimi sunuyorum.
Diyanet-Sen HAK mücadesinin öncüsüdür.
Çünkü biz, Peygamber Efendimizin kurucuları arasında yer aldığı haksızlığı ortadan kaldırma, yani erdemliler hareketinin, faziletliler yemininin devamıyız. Çünkü biz, büyük bir şecaat ve iyilik hareketi olan fütüvvet hareketinin devamıyız. Çünkü biz, ehliyet ve liyakat standartları ile erdem ve ahlaki standartları en üst seviyede yaşayan ve yaşatan ahilik cemiyetinin takipçileriyiz. Çünkü biz, Hazreti Ömer’le başlayıp Osmanlı’da zirveye ulaşan dayanışma ve yardımlaşmanın adresi vakıf geleneğinin mirasçılarıyız. Çünkü biz, milletine ‘korkma’ diye haykıran Mehmet Akif Ersoy’ların, insan yetiştirmeyi davasının merkezine koyan Ahmet Yıldızların öğrencileriyiz.
O yüzden bizler güçlü olmalıyız. Biz güçlü olursak, Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacak. Biz güçlü olursak, Arakanlı Müslümanlar zulümden kurtulacak. Biz güçlü olursak, Türkistan bağımsız olacak. Biz güçlü olursak, Filistinli kardeşlerimiz nefes alacak. Biz güçlü olursak, Emperyalistler Müslüman coğrafyada at koşturamayacak. Biz güçlü olursak, Avrupa’nın göbeğinde İslamofobi yaşanmayacak. Tıpkı Afrin’de olduğu gibi. Tıpkı Münbiç’te olduğu gibi. Tıpkı pandemi döneminde 137 ülkeye yardım ettiğimiz gibi. Tıpkı Ayasofya camii yeniden ibadete açıldığı gibi.
14 Temmuz 2020’de gerçekleştirdiğimiz olağanüstü genel kurul seçimleri sonucu Diyanet-Senimiz yeni yönetimini de yeni yol haritasını da belirlemiştir. Mevlana şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyor ancak; günümüzde yetmez yeni şeyler yapmak da lazım. Bu yeni dönemde bizlerde “Sorunlar çözümsüz, çözümlerde imkansız değildir” diyerek sorunların üzerine üzerine gideceğiz. Yılan hikayesine dönen 3600 ek göstergeyi konfederasyonumuzla beraber el ele verip çözeceğiz Emeklilikte eş yardımının kesilmemesi için mücade edeceğiz, Maaşlardaki vergi matrahlarının düzeltilmesi için konfederasyonumuza destek vereceğiz. Sözleşmeli kardeşlerimizin kadroya geçmesi için girişimlerde bulunacağız Genel idare hizmetlerinden vaizlerimize, imam hatiplerden kuran kursu hocalarına, müftülerimizden yardımcı hizmetlerde çalışanlara kadar, kısaca bütün diyanet çalışanlarının sorunlarını çözmek talep ve isteklerini yerine getirmek için yoğun bir gayret göstereceğiz.
Sendikacılıkta yeni bir dönem başlatıyoruz ‘Ortak Akıl Dönemi’ Sendikamızı ortak akılla hep birlikte yöneteceğiz. Diyanet -Sen Türkiye’nin göz bebeğidir ;
Daha güçlü bir Türkiye için, daha güçlü bir Memur Sen için, daha güçlü Diyanet-Sen için hep birlikte çalışmaya çözüm üretmeye devam edeceğiz. Yolumuz açık, bahtımız güzel olsun.