Mehmet Ali Güldemir
Sendikal Yolculuğumuzu Kararlılıkla Sürdürüyoruz
Diyanet-Sen 1998 yılında Eyüp Sultan Hazretlerinin manevi huzurunda başladığı sendikal yolculuğunda milletimize, din görevlilerine, vakıf çalışanlarına, mazlumlara ve tüm insanlığa hizmet sunmaya devam ediyor.
Abdurrahim Karakoç merhum dizelerinde:
“Gün gelecek
Güneşin doğup battığı mekanlarda
Ve küfrün çığlık attığı mekanlarda
Bizim türkümüz okunacak” diyor.
Önce Çamlıca Camii, Ayasofya’nın ibadete açılması, Taksim Camii’nin yapılması işte bu türküdür…Sıra Ankara’nın göbeğine Kızılay’a Cami Projesi’nde… Biran önce hayata geçmişini bekliyoruz…
Bu gün Libya’da, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da, Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkasya’da bizim türkümüz söylenmeye başladı…Biz Müslümanlar olarak “İman varsa imkan vardır” düsturuna inanıyoruz. İmkan varsa hizmet vardır diyerek network ağımızı güçlendirerek, hizmetlerimizi katlayarak yolumuza devam ediyoruz.
Göreve başladıktan sonra gerçekleştirdiğimiz istişare kurlunda gündeme aldığımız neredeyse bütün maddeleri hayata geçirdik:
-Diyanet-Sen TV, Diyanet-Sen Akademi ile yeni bir çığır açtık…
-Diyanet-Sen ailesi olarak ülkemizin yumuşak güç unsuruna, merhamet diplomasisine katkı sunarak insani ve İslami görevimizi yerine getirmek için Suriye’deki evsiz kardeşlerimize 60 ev kazandırdık…
-Sendikal tarihimizde ilk kez göreve yeni başlayan kardeşlerimize hoş geldin seti hazırladık. Diyanet-Senimizi, kazanımlarımızı anlattık.
-Yayın hayatına bir süre ara veren ilmi, sosyal ve akademik dergilerimiz Din ve Toplum, Vakıf ve Toplum, Kadın ve Toplum dergilerimizi yeniden yayın hayatına sunduk…
-Pandemi Döneminde Dini Hayat konulu araştırmamız alanında ilk ve tek olma özelliği ile toplumun tüm kesimlerinin dikkatini çekti…
Mayıs ayında üye tespit tutanaklarını imzaladık. Allah’a hamdolsun 83.588 üye ile 18. Kez açık ara yetkili sendikayız. Ancak bizim bir hedefimiz var: 100 Bin Üye…
Bunu da büyük Diyanet-Sen ailesi olarak başaracağız. Daha esnek, daha kucaklayıcı olarak, planlı programlı, azimli, gayretli çalışmayla başaracağız.
Önümüzdeki Ağustos ayında hükümetle toplu sözleşme masasına oturacağız. Öncelikli konumuz sözleşmeli kardeşlerimizin kadroya geçirilmesi olacak. Diyanet İşleri Başkanlığımızda halen iki farklı sözleşmeli uygulaması maalesef devam ediyor. Geçtiğimiz KPDK’da sözleşmeliler ile ilgili komisyon kurulmasına karar verildi ancak henüz komisyon kurulmadı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in Memur-Sen ziyaretinde komisyonun bir an önce kurulmasını ve bu toplu sözleşmede sözleşmeliler konusunda bir çözüm üretilmesini istedik. Özellikle toplu sözleşme kanunu ve süre ile ilgili sıkıntılar var. Toplu sözleşme öncesi bu sıkıntıların giderilmesi için görüşmeler yaptık. Enflasyon nedeni ile kamu görevlilerinin büyük kayıplar yaşadığı ortadadır. Bu toplu sözleşme bütün bu kayıpları telafi için inşallah fırsat olacaktır.
Bizler, alın teri kurumadan karşılığının verilmesi hassasiyetine davet eden bir medeniyetin mensuplarının emeğin, alın terinin, kamu görevlilerinin hizmet üretme gayretlerinin karşılığı olacak değerin verilmesinde hükûmetin siyasi sorumluluk, devletin medeniyet perspektifimiz kaynaklı zorunluluk hassasiyetiyle sorunu çözümle, talep ve teklifimizi evetle buluşturması gerektiğine inanıyoruz.
Diyanet-Sen olarak, hak, özgürlük ve emek mücadelemizi üyelerimizin, Diyanet ve Vakıf çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi, emeğin saygınlığının ülkemizde ve dünyada artırılması için sendikal yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz.