Selamun Aleyküm

Diyanet-Senin değerli üyeleri ve yöneticileri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerler sendikacılığının en güçlü temsilcisi olan sendikamızın bir neferi olduğum için rabbime ne kadar hamd etsem azdır.

Olağan Genel Kurulda sendikamızın yedek sıralamasında olmam hasebiyle ve çok değerli Genel Başkan yardımcımız, değerli kardeşim Hacı Bayram Gür’ün Diyanet İşleri Başkanlığımızda görev almasından dolayı, Genel Başkanımız, Hacı Bayram Gür başkanımızın en iyi şekilde sürdürdüğü görevlerini bize verdiler.

Yükümüzün farkındayım. Bu yazıyı sendikamıza gelir gelmez yazmak istedim ama Genel merkezin işleyişini gördükten sonra yazacaklarımın daha iyi anlaşılacağını umduğum için bekledim.

Şube başkanlığımız süresince görev yaptığımız her andan daha farklı, daha özveri isteyen, daha nazenin olan bu görevin yükümlülüğü ağır.

Belki şubelerimizde bize bağlı olan ilçelerle ilgili yorgunluğumuzu bizler yorgunluk, koşturmamızı bizler mücadele sanıyorduk. Fakat görünen tablo daha meşakkatli.

Fakat Genel Başkanımızın telkin ve önerileri, yorulduğunuz an,bir kaç şube başkanımızı arayıp motivasyonunuzu diri tutun tavsiyesine uyuyorum.

Bu cümlenin motivasyonda önemli bir katman olduğunu görebiliyorum.

Değerli kardeşlerim; ülke ve millet olarak ciddi eşiklerden, ciddi çilelerden geçiyoruz.

Vicdanını yitirmiş olan vahşi bir güruhdan evlatlarımızı, çocuklarımızı sakınmaya çalışıyoruz.

Bunun yanında,manevi duruşumuzu diri tutmak İçin iman ve islam ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyoruz.

Devletimizin manevi önderleri olan biz din görevlilerine çok iş düşmekte.

Bizler 15 Temmuz’un kahramanları değil miyiz?

Bizi kahraman eden o güzel ezanın, selanın,minberin, bayrağın bekçileri değil miyiz?

İşte bizi önemli kılan bu görevlerimizdir.

Bizi birer Abdullah yapan bu hakikatlerdir.

Bizi saldırılara karşı Ali yapan inandıklarımızdır.

Bizi Vahşi yapan, her daim sırat köprüsüne bizi sürükleyen nefsimizdir.

Bu yüzden verilen görev kutsal, bu uğurda alınan nefes ibadettir.

Değerli Başkanlarım;

Delegemizin ve siz değerli yol arkadaşlarımızın işaret ettiği görevde dualarına muhtacız.

Ben olmak için değil, biz olmak için buradayız.

Bizi benliğimizle karşı karşıya bırakma ya Rab.

Rahmetli Remzi Sarıoğlunun o güzel sözü ile yazıma son vermek istiyorum.

Ne demişti koca yürekli abimiz;

‘Sen yoksan biz bir eksiğiz’

Allah bizi eksiltmesin,

Allah vatana, millete, bayrağa hizmette bizi geri bırakmasın.

Allah bize inananları mahcup ettirmesin.

Allah bizi mahcup etmesin.

Dua ile kalın...