İrfan Kaşıkçıoğlu
Emeğin Gücü, Türkiye’nin Gücü
Ülkemizin gelişmesine, ilerlemesine ve büyümesine katkı sunmak için ter akıtan işçi ve emekçilerimizin daha iyi şartlar altında çalışmalarını sağlamak için kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü bu 1 Mayıs’ta da birlik ve beraberlik için de kutlandı.
Memur-Sen olarak bu 1 Mayıs’ta yüzbinlerce emekçi ile birlikte Samsum’da toplandık. Emek, vicdan ve adalet için, daha iyi çalışma şartları, adil paylaşım, insan onuruna yaraşır ücret, emeğin, emekçinin, emeklinin sesi olmak için alanları doldurduk. Sendikal özgürlüklerin artırılması, yasakların azaltılması için, yetkinin hukukunun korunduğu bir Toplu Sözleşme masası için, adil bir Kamu Görevlileri Hakem Kurulu için, 4688’i evrensel ilke ve normlara uygun hale getirmek için, “Güçlü Memur Güçlü Türkiye”nin inşası için Samsun’dan haykırdık.
Çalışma hayatındaki sadece sorunları değil aynı zamanda çözümleri de ortaya koymak için, birlik ve beraberliğimizi perçinlemek için alanları doldurduk.
Küresel sömürüye, savaşlara karşı çıkmak, Gazze ve Doğu Türkistan başta olmak üzere tüm mazlumların yaşam hakkı başta olmak üzere, çalışma, eğitim gibi temel insanı haklardan yararlanabilmeleri için, mazlumların sesini tüm dünyaya duyurmak için Samsun’da bir araya geldik.
Ülkemizdeki sendikal tekelci ve komünist ideolojik temelli sendikacılık anlayışına karşı Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının büyük fedakarlık ve gayretleri ile kurulan Memur-Sen ülkemizdeki sendikal anlayışı da değiştirdi.
Memur-Sen’in, sendikal faaliyetleri Marksist ideolojik kalıplarla sınırlayan sendikacılığın aksine, soğuk savaşın kutuplarından ve penceresinden bağımsız olarak ülkemizin toplumsal dinamiklerine uygun, tarihi ve dini mirasını sahiplenen, bu konuda hassasiyetlere malik, yerli ve milli bir sendikal örgütlenme olarak 1995 yılından beri hizmet vermektedir. Böylece, insanı ve toplumu sadece emek ve mülkiyet ilişkisine indirgeyen, medeniyetimizin getirdiği bütün değerleri ve uzlaşma kültürünü reddeden bir sendikal anlayış yerine, toplumumuzun maddi ve manevi değerlerini esas alan ve bu çerçevede kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini korumaya ve geliştirmeye çalışan sendikacılık anlayışı ikame edilmiştir.
Memur-Sen, kamu görevlilerinin yetkili konfederasyonu olarak Türkiye’nin birliği ve dirliği için mücadele etmeye devam ediyor. Emperyalizmin taşeronu terör örgütlerine karşı dimdik dururken, Türkiye’miz ve milletimiz lehine yapılanları da her zaman desteklemiştir. Bugün de; Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde, Güçlü ve Büyük Türkiye için atılan adımları görüyor; Savunma sanayiinden enerji politikalarına, Karadeniz gazından Nükleer enerjiye, Yerli sanayiden ihracata ilişkin atılan adımlara kadar ülkemiz lehine atılan her adımı destekliyoruz.
Maalesef dünyadaki ekonomik dalgalanmalar ülkemizi de etkilemiştir. Fiyatların yükselmesi, kiraların fahiş derecede artması, fiyat istikrarsızlığı var olan sorunu daha da derinleştirmiştir. Sabit ve dar gelirlilerin alım gücü azalmıştır.
Memur-Sen olarak fiyat istikrarını önemsiyor, emekçi için en büyük zammın düşük enflasyon ve fiyat istikrarı olduğuna inanıyoruz. Biz emek kesimi olarak; atılan atılımları kıymetli buluyor, sürdürülebilir olmasını istiyoruz. Bu çerçevede, Güçlü Türkiye ancak güçlü Memurla mümkün olacaktır diyor; ‘Türkiye Yüzyılı Vizyonu’na “Emeğin gücü Türkiye’nin gücü” anlayışıyla katkıda bulunacağımızı bir kez daha deklare ediyoruz. Bunun da ancak kamu görevlisinin ekonomik ve sosyal haklarının gelişmesiyle gerçekleşeceğine inanıyoruz.
Memur-Sen olarak 29 Nisan’da gerçekleştirilen 13. Çalışma Meclisi toplantısına katıldık. Emekçilerin daha güçlü ve adil temsili için sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesi, değişen sistem içerisinde emeğin daha korunaklı hale getirilmesi ve emeğin güçlendirilmesi adına bu tür toplantıları önemsiyoruz.
13. Çalışma Meclisi Toplantısı’nda başta Toplu Sözleşme sistematiğini belirleyen 4688 sayılı kanundaki eksikliklerin giderilmesi olmak üzere, 1. Dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek göstergenin verilmesi, emekliler ile çalışanlar arasındaki makasın daraltılması, vergi adaletsizliğinin son bulması, koruyucu giyim yardımının önündeki engellerin kaldırılması ve Toplu Sözleşme İkramiyesi konuları masaya taşıdık ve çözüm önerilerimizi de sunduk.
1 Mayıs’ı çalışanların gerek maddi gerek özlük hakları noktasında taleplerinin karşılandığı şekilde kutlamak hepimizin hayali. Bu hayali gerçekleştirmek için Memur-Sen ve Diyanet-Sen teşkilatı olarak var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz.