Mehmet Bayraktutar

mehmetbayraktutar@diyanetsen.org.tr
Yürüyecek Daha Çok Yolumuz Var?
Bu yıl ilk kez yapılacak toplu sözleşme kamu çalışanları için dönüm noktası olacaktır. Toplu Sözleşme’nin anayasal bir hak olarak tanınmasında Memur-Sen’in büyük rolü olduğu herkesin malumudur. Referandumda ‘toplumsal sözleşmeye de toplu sözleşemeye de evet’ diyerek, bütün engellemelere rağmen hem de hizmet kolu toplu sözleşme hakkı ile birlikte bu hakkı aldık. Bu hiç kolay olmadı. Yasanın istediğimiz gibi çıkması için saatlerce yağmur altında eylem yaptık. Üç ay boyunca direndik ve büyük oranda isteklerimizin yerine getirildiği bir yasanın çıkmasını sağladık.
Toplu görüşme sürecinde, toplu sözleşmeye yönelik taleplerini ileten, ancak düzenlenen çalıştaya bile katılma ciddiyetinden uzak bazı konfederasyonlar, bugün toplu sözleşmeye sahip çıkma yarışındalar. 12 Eylül referandumu öncesi toplu sözleşmeyi anayasa değişikliği paketine koyduran, referanduma destek veren tek konfederasyon Memur-Sen’dir. Hizmet kolu toplu sözleşmesinin yasadan çıkarılmasını engelleyen yine Memur-Sen'dir. Toplu sözleşme yasasının çıkması için bu kadar mücadele eden Memur-Sen, toplu sözleşme sürecinden de başarıyla çıkacaktır.
Diyanet-Sen, sendikacılığa tartışmasız yeni bir vizyon getirmiştir. Bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini en iyi şekilde verirken, diğer yandan Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesinde paydaş olmayı bilmiştir. Başta din hizmeti ve demokrasi olmak üzere ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretmede üzerine düşen her türlü çalışmayı severek yapmış ve bu idealinden asla taviz vermemiştir. Başarımızda, gördüklerimiz ve tartıştıklarımızdan doğru sonuçlar çıkarmamız, sorumluluklarımızdan kaçmayışımız ve elbette ki ilkelerimizden ödün vermeyişimiz etkili olmuştur.
Diyanet-Sen olarak hizmet bayrağını devralıp yola çıktığımız ilk günden beri, din görevlilerinin ve vakıf çalışanlarının aklından ve vicdanından hiç ayrı düşmedik, milletin beklentilerine bir an bile bigâne kalmadık. Kendimizi, bu ülkenin insanlarının taşıdığı değer dışında, uzağında bir yere asla ve asla konumlandırmadık. Hiç bir zaman bu ülkenin dertlerine, toplumun ve din görevlilerimizin taleplerine gözümüzü kapamadık, kulaklarımızı tıkamadık, tıkamayacağız. Millet idaresinin vesayet altına alınmasına asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Çözüm ürettik, mücadele ettik, direndik ve din görevlilerimiz ve vakıf çalışanlarımız için kazanımları elde ettik.
Öncü, temsil yeteneğimizi ve mücadele azmimizi hep çoğalttık. Bu ülkenin geleceğindeki yerini yok sayan her insan, her örgüt körleşir. İç dünyamızda ya da çevremizde, sırtımızı döndüğümüz her ‘sorun’un, ya yerinde duracağını ya da artarak yeniden karşımıza çıkacağını bilerek çok çalıştık, çalışıyoruz. Gözümüzü Türkiye’nin büyük hedeflerinden bir an olsun ayırmadık, ayırmayacağız.
Kanun ile memur ve memur emeklileri ilk kez toplu sözleşme hakkı kazanmıştır. Bu kanuna göre, memurların zam miktarını belirlemede Bakanlar Kurulu’nun yetkisine son verildi. Toplu sözleşmede uzlaşma sağlanamaması durumunda son sözü ‘Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ söyleyecek. Artık hükümet toplu sözleşme masasında alınan kararları uygulamak zorunda kalacak.
Diyanet-Sen, din hizmeti kolunun yetkili sendikası olarak 7 yıl boyunca toplu görüşmelerde din görevlilerinin ve vakıf çalışanlarının haklarını savundu ve bu yıl ilk kez toplu sözleşme masasındaki yerini alacaktır. Toplu sözleşme masasına taşıyacağımız taleplerimizi kamuoyuyla paylaştık ve maddeler halinde bültenimizde de yer verdik.
Ancak, özellikle bazı hususa dikkat çekmek istiyorum. Eşit işe eşit ücret kararnamesinden faydalanamayan din görevlilerimize gerekli puan artışının sağlanarak ek ödeme verilmesini istiyoruz. Yine fazla mesai ücreti, hafta tatilinin 2 gün olması, vakıf çalışanlarına vakıf gelirlerinden pay verilmesi, Hastane, huzurevi, çocuk esirgeme yurtlarına din hizmeti verilmesi, müftülere resmi nikah yetkisi verilmesi, kurumumuzda kılık kıyafetin serbest olması ve TCK 219. maddenin din görevlilerine siyasi açıklama yapmayı yasaklayan ve suiistimale açık şeklinin değiştirilmesini istedik. Diyanet-Sen, tavizsiz, en gür seda ile kendine yakışan bir şekilde tavır ve eylemlerini sürdürme noktasında kararlıdır. Yürüyecek daha çok yolumuz, yapacak daha çok işimiz var…
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen Kutlu Doğum Haftası programlarının, insanlığın Hz. Muhammed’i (SAV) bütün yönleriyle tanımasına ve O’nu örnek almasına vesile olmasını diliyor, Peygamber yolunda hizmet eden bütün kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kutlu Doğum Haftası’nın bütün insanlık için hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Mehmet Bayraktutar
- ‘‘Fatihada Buluşalım’’
- İnsani Değerler ve Erdemli Sendikacılık
- Diyanet-Sen’in Liderleri Durmayacak
- Diyanet-Sen’in Liderleri Durmayacak
- Hoşgörü Dini Terör Dini İlan Ediliyor
- Büyük Bir Geçmişin Varisleriyiz
- Üyesinin ve Milletinin Hadimi Bir Sendika
- Büyük Türkiye Buluşması
- Yılbaşı özenti ve israftır
- Gayemiz İnsandan, Sevgiden Yana Olmak
- Yürüyecek Daha Çok Yolumuz Var?
- Sivil Toplum ve Yeni Anayasa
- Yeni Başlangıçlar, Yeni Görev ve Sorumluluklar Demektir
- Diyanet-Sen Yetkisini Çift Yetkiyle Taçlandırdı