TBMM’de Vakıflar Haftası Açılış Töreni

Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Hacıbey Özkan, Genel Başkan Yardımcıları M.Ali Omurca, Cebrail Yakışır, Ali Bayır’ ında katıldığı açılış proğramı TBMM toplantı salonunda gerçekleşti.

Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Hacıbey Özkan, Genel Başkan Yardımcıları M.Ali Omurca, Cebrail Yakışır, Ali Bayır’ ında katıldığı açılış proğramı TBMM toplantı salonunda gerçekleşti.

Açılışta konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1990 yılından başlayarak bugüne kadar dağılmasına veya dağıtılmasına karar verilmiş tüm vakıfların tekrar açılacağını, bununla ilgili Bakanlar Kurulu’nda karar aldıklarını söyledi.

TBMM’de düzenlenen Vakıflar Haftası Açılış Töreni’ne Arınç’ın yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye Museviler Hahambaşı İshak Haleva ve vakıf temsilcileri katıldı. Arınç, “Üzerimizde bir sorumluk olduğuna, bize maddi ve manevi külfet yüklediğine inandığımız bir konu vardı. Bu da belli zamanlarda mahkeme kararlarıyla dağıtılmasına veya dağılmasına karar verilmiş vakıflar konusu. Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu süreçlerde mahkeme kararıyla kapatılmış olan vakıfların yeniden hayat bulması bizim için mesuliyetti” dedi.

TBMM’de Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun kurulduğunu anımsatan Arınç, bu komisyonun hazırladığı raporda vakıflara ve derneklere büyük baskılar uygulandığı ihbarlarla ve mahkemelere yapılan baskılarlar bu vakıfların ve derneklerin faaliyetlerini durdurulduğu yönünde ifadelerin yer aldığına işaret etti. Arınç, “Bu bir gerçektir. Meclis Araştırma Komisyonu da bunu çok açık bir şekilde tespit etmiştir. O zaman bize düşen pay nedir? Biz şuna inanıyoruz. Bir tane gemide 10 tane cani bir tane de masum bulunursa o masum için canilerin hayatları bağışlanır. Türkiye olağanüstü dönemlerde bazı vakıflar yazı bile yazılmadan tehdit ve şantajla kapatılmıştır. Bunlar çok yüksek mahkemelere sirayet edecek kadar da etkili de olmuştur. İlk derece mahkemelerinden bu işin başarıldığı zamanlar da olmuştur. Mahkemelere gönderilen belge ve bilgi olduğu söylenen bazı yazı ve kağıtlarda da kendi subjektif kanaatları suçlayıcı olarak mahkemeleri etki altına almıştır. İşte bu dönemde Türkiye’nin demokratikleştiği, özgürlüklerin alabildiğine güçlendiği zamanda müdahale dönemlerinde açık ve kapalı tehditlerle kapatılmasına, dağıtılmasına karar verilmiş vakıfları yeniden ihya etmemiz gerekiyor. Son Bakanlar Kurulu’nda bunun hazırladığımız bir madde kapsamında TBMM’ye gönderilmesine karar verildi. Özeti şudur 1990 yılından başlayarak bugüne kadar dağılmasına veya dağıtılmasına kara verilmiş aralarından cımbızla seçerek değil tüm vakıfların bir prosedür dahilinde ihya olunmasın imkan sağlıyoruz. Yani kurucuları sembolik bir katılımla bu vakıfları tekrar kurabilecektir. Bu vakıfların geçmişte ellerinden alınan tüm gayrimenkulleri kendilerine iade edilecektir. AİHM mahkemesini gitmiş bir iki vakfın dışından tüm vakıflarımıza bundan istifa edeceklerdir. Bize göre 20 civarındadır. 20’sinin gayri menkulü vardır. Biz hepsinin açılmasını ve yeniden kanunlar çerçevesinde faaliyet yapmasına izin ve imkan vereceğiz” dedi.

Öte yandan; tasarının yasalaşması durumunda 28 Şubat post modern darbede kapatılan aralarında Milli Gençlik Vakfı, Zöhre Ana Vakfı, Zehra Vakfı, Polatlı Eğitim ve Kültür Vakfı, İslami Dayanışma Vakfı gibi vakıflar yeniden açılabilecek.