Mehmet Ali Omurca
SEN YOKSAN BİZ BİR EKSİĞİZ
Sendikacılığın anlamını değerler üzerine şekillendirmek, biz müslümanların en önemli vazifelerinden bir tanesidir.
Hıl fil fudul gelenegini günümüze taşıyan,onurlandıran bir yaklaşım sergilemek,peygamberimizden bu güne taşınan en anlamlı vazifelerden sadece bir tanesidir.
Bu sebeple değerleri kuşanarak yol almak,başlıca görevlerimizdendir.
Bugün bayram havası içerisinde karşıladığımız sınavsız geçiş, hükümetin daha donanımlı din görevlisi arayışına çare,
yetkili sendikanın değerler anlayışına hizmeti, olarak okunmalıdır.
Bu sebeple değerleri kuşanan her bir ferdi, mutlu etmek, onların menfaatlerine aracı olmak, Diyanet-Sen’in başlıca görevidir.
Sınavsız geçiş, hiç şüphesiz, Diyanet tarihine vurulmuş, altın bir mühürdür.
Amacı detaylarında saklı olan, amacı, Yeni Türkiye yolunda, din görevlilerinin ufkuna hizmet edecek olan nüanslar barındırır.
Fakat, bir kazanıma can verenin, onu talep eden makam olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır.
Diyanet-Sen,Yetkili olduğu süreden bu yana, Din görevlileri hakkında elde edilen bütün kazanımların talep edenidir.
Bunun imzası hükümet arşivlerinde, bunun şahidi gazete ve medya sayfalarında yer bulmuştur.
Esas mesele, Diyanet gibi güzide bir kurumun her hangi çalışanına verilen hakların insanlar üzerinde hayret etkisi bıraktığıdır.
Daha öncesinde sağlık çalışanlarına tanınmış olan bu hakkın, din görevlilerine tanınması, ciddi bir şikayet alanı oluşturmuştur.
Haksız kazanç ifadelerini kullanandan, türlü benzetmelerde bulunanlara kadar, her kesimden ses çıkmış durumdadır.
Sağlık Bakanlığı, görev verdiği çalışanlarını daha da bilinçlendirmek için, eğitimlerini, donanımlarını yükseltmek için, böyle bir kazanımı mutlulukla karşılarken, diyanet camiasında görev yapan hiç kimsenin daha donanımlı olması gerekmiyor tarzında, garip, sığ fikirlerle karşılaştık.
Bu sığ fikirli insanların yaşamından ölümüne kadar, kendilerine eşlik edenler, yine din görevlileridir.
Bunun yanında,sendikal tarihimiz boyunca, yetkili sendikanın kazanımlarını sahiplenen, bizim başarımızdır diyen,sendikaların tavırlarını, duruşlarını, anlamakta zorlanıyoruz.
Başarının sahibini tebrik etmek, hiç kimseden bir şey kaybettirmez. Hakkı sahibine teslim etmek haksızlığa engel olmaktır.
Önlisans ilahiyat mezunlarına tanınan bu hak, ilerleyen günlerde detaylarıyla karşımıza çıkacaktır. Unutulmamalıdır ki, yıllardır beklediğimiz bu haber,artık ilan edilmiş, ilmin yükselişine hizmet edecek dev bir proje oluşturulmuştur.
Diyanet camiası bunu fazlasıyla hak etmiştir.
Cesaret edip gidilmeyen köylere, beldelere gidenler yine din görevlileridir.
Bazı beldelerde devletin al bayrağı gibi temsil Makamı görevini yürütmekteler.
Devletin muhtarıyla birlikte,devletin imamı, hak için halkına hizmet etmektedir.
Bu sebeple,daha nice kazanımlarda sizlere müjdeler duyurmak amacıyla bizlerle olmanızı gönülden istiyoruz.
Unutmayın! Sen yoksan biz, bir eksiğiz.
Mehmet Ali Omurca
- SEN YOKSAN BİZ BİR EKSİĞİZ
- Ülkemizin ve Bölgemizin Geleceği İçin Sorumluluk Alıyoruz
- Diyanet Çalışanları İçin Teşkilatlanma Hakkı Diyanet-Sen ile Geldi
- Yeni Dünya Düzeni ve İslam
- Sivil İnisiyatifin Öncüsü: Diyanet-Sen
- Hayatın Her Alanında Yer Alalım
- Bir Tohumda Ormanı Görebilmek
- Büyük Resmi Görebilmek
- Varlığıyla Zalime Korku, Mazluma Umut Olan Sendika
- "İnsana Dair Olan Hiçbirşey Bize Yabancı Değildir"
- Bir Ulu Çınardır Bizim Davamız?
- Değişim Sancısı ve Umutlu Yarınlar?
- İnsan Ümit ve İdealleri İle Yaşar