Küresel Politikalar, Medya, Hukuk ve Ailenin Geleceği Diyanet-Sen Aile Çalıştayı Gerçekleştirildi

Diyanet-Sen’in 2025 yılı aile Eylem Planı çerçevesinde düzenlediği “Küresel Politikalar, Medya, Hukuk ve Ailenin Geleceği Diyanet-Sen Aile Çalıştayı Memur-Sen Mehmet Akif İnan Konferans Salonu’nda geniş katılımla gerçekleştirildi.

Aileyi tehdit eden unsurların vurgulandığı ve çözüm önerilerinin sunulduğu programa Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, akademisyenler, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, Diyanet-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Nurhan Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleri, konfederasyon bünyesindeki sendikaların genel başkan ve yönetimleri, panelistler, müftüler, şube başkanları ve davetliler katıldı.

Yıldız: Aile Küresel İfsat Lobilerinin Saldırısı Altında

Programın açış konuşmasını gerçekleştiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, insanlık olarak zor zamanlar geçtiğimizin altını çizerek küresel ifsat lobilerinin bir çok yönden aileye saldırdığını ve aileyi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etti.

Sosyal medyada, televizyon dizilerinde, gündüz kuşağı programlarında aile mahremiyetinin yok edildiğinin belirten Yıldız “Boşanmaların tavan yaptığı, gayrı meşru ilişkilerin meşrulaştığı, çocuk sayısının azaldığı, nüfusun durma noktasına geldiği bir zeminde sığınılacak son kale olan aile ellerimizin arasından kayıp gidiyor. Tablo vahim. Vahimden de öte korkunç. Bu vahameti yaşarken gece rahat uyuyabilmek, gözlerimizi kulaklarımızı kapatmak, ‘adam aldırma da geç’ demek mümkün değil. Uyanık olmak zorundayız. Dahası, teyakkuzda olmak zorundayız. İnisiyatif almak, çare üretmek zorundayız.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu vahim tablonun bilincinde bir lider olarak, çok yerinde bir kararla 2025 yılını Aile Yılı ilan etmesinin çok kıymetli bir zemin oluşturduğunu ve Diyanet-Sen olarak sorumlu sendikacılık gereği aile konusuna ağırlık verdiklerini söyledi.

Aile çalıştayının bu irademizin ürünü olarak ortaya çıktığını ifade eden Yıldız “Kadın ve Toplum dergimizin bu yılki sayısını da “aile”ye ayırdık. Aile Özel Sayısı olarak çok kapsamlı bir çalışmayı en kısa zamanda tamamlamış ve yayınlamış olacağız inşaallah. Yine Diyanet-Sen olarak, konfederasyonumuz Memur-Sen’in başlattığı “Anayasa Değişsin Aile Korunsun” imza kampanyasında bütün teşkilatlarımızla yer aldık. Yanı sıra “Büyük Aile Platformunun” gündüz kuşağı programlarıyla ilgili olarak başlattığı “Ekranlarda Çürümeyi Durdurun” imza kampanyasına aktif olarak katıldık, destek verdik. Çünkü biz, sapkın küreselcilerin topyekûn saldırısına karşı topyekûn direnmek zorunda olduğumuza inanıyoruz. Nitekim İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasını sağlayan, o dönemde sivil toplum örgütlerimizin gösterdiği kararlı duruş, yükselttiği güçlü itirazdı. Bu kararlı duruşun, bu güçlü itirazın gündüz kuşağı programlarından, ahlaksız dizilere, dijital yayın platformlarından L aktivizmine ve sosyal medyadan yayılan ahlaksızlığa karşı da gösterilmesi gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

İnancımızın Gösterdiği Fıtri Aile Anlayışına Dönmeliyiz

Milletimizin omurgasını güçlendirmeden bu küresel saldırılara karşı koymamızın mümkün olmadığı belirten Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:

Kimliksiz, cinsiyetsiz, değerlerinden arındırılmış bir toplum imal etmek isteyen odaklara karşı aileyi korumanın yolunun, öncelikle kendi ailelerimize sahip çıkmaktan, inancımızın gösterdiği o fıtri aile anlayışını yaşamaktan geçtiği açıktır. O nedenle bir yandan küresel sistemin sapkın planlarına karşı mücadele ederken bir yandan da içerdeki zaaflarımızı giderip, toplumsal yapımızı kadim değerlerimizle tahkim etmeliyiz. Devlet de millet de kadim değerlere dönmeli, medeniyet birikimimiz yeniden yorumlanarak bugüne taşınmalıdır. Aile hukuku topyekûn gözden geçirilmeli, kadını, erkeği ya da çocuğu değil bütünleşik bir bakışla aileyi güçlendirecek politikalar üretilmelidir.

Yalçın: Aile Sistemli ve Topyekün Saldırı Altında

Diyanet-Sen aile çalıştayında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın toplumun telem taşı ve değerlerimizin taşıyıcısı ailenin küresel ifsat çeteleri tarafından sistemli ve topyekün bir saldırı altında olduğuna dikkati çekerek gerek “Hepinizin malumudur ki, modern dünya aileyi, inancı, değerleri paranteze alarak seküler temelde inşa etti. Sadece kârı önceleyen kapitalizmin; bireyciliğe dayalı toplum ve hazza odaklı özgürlük anlayışı ilahi olanı, ahlaki olanı, ideal olanı dışladı. Geleneksel değerler ayak bağı olarak görüldü. Bizi kuşatan bu seküler sistemin ürettiği yeni çalışma hayatı, endüstrisi, sanatı, mimarisi, kent paradigması, edebiyatı, sineması, modası fıtrata aykırı bir sosyal yaşamı dayatıyor. Fıtrata yabancılaşmış bu kurguda aile de diğer değerler gibi hesaba katılmadı. Kısaca bir ontolojik kopuşu temsil eden modern dünyanın insanlık tarihine açtığı bu üç yüz yıllık parantezde aile bir şekilde direndi ama aynı zamanda kırılganlaştı, zayıfladı. Geldiğimiz noktada ise küreselciler ilahi olana, fıtrata, insana, ahlaka topyekûn bir savaş açmış durumda. Ve bu savaşın merkezinde bütün bu değerlerin taşıyıcısı olan aile yer alıyor.  Ailenin bu sistemli ve topyekûn saldırı karşısında artık direnme gücü kalmadı.” dedi.

Aile Beka Meselemizdir

Aile meselesinin bir beka sorununa dönüştüğünü söyleyen Yalçın sözlerine şöyle devam etti: Memur-Sen olarak tehlikeye dikkat çekiyor, basın açıklamaları, raporlar, çalıştaylar, sempozyumlarla çözüm için çabalıyoruz.

Bununla birlikte bu meseleye paradigmal ve yapısal ölçekte bakmamız ve üreteceğimiz politikaların bu ölçeğe uygun olması gerektiğini düşünüyorum.

Bir yandan sapkın lobilerle mücadele ederken, diğer yandan aileyi zayıflatan çalışma hayatındaki sorunlar, madde bağımlılığı, şiddet, işsizlik, bireycilik, aşırı sekülerleşme, gelenekten kopma gibi yapısal sorunlarla da paradigmal düzeyde mücadele etmeliyiz.   Bütün bir sosyal yaşamı yeniden inşa edebilmek için kadim değerlerimize yüzümüzü dönmeliyiz. Çünkü ben inanıyorum ki; ailenin yaşayabileceği habitat ancak kadim değerlerimizle kurulabilir.

Köse: Gelenek ve Modernite Sarkacında Ailenin Geleceği

Programın açılış konferansını gerçekleştiren İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, sosyolojik olarak ailenin bir toplum için hayati öneme haiz bir kurum olduğuna dikkati çekerek Avrupa ile kıyaslandığında her şeye rağmen aile yapımızın en sağlam kurum olduğunu kaydetti.

Köse aile içindeki sorumlulukların ve bireylerin toplumsal rolünün önemine değinerek, aile değerlerinin korunması ve geliştirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Bu gün gelinen noktada ailenin en büyük sorunun erkeğin babalık, kadının annelik yapmayışı olduğunu belirterek “Anne ve babalar çocuklarına vakit ayırmalıdır. Çocuklarını ihmal eden anne ve baba, çocuklarına duygusal acı verir. Anne ve baba, bir çocuk için vazgeçilmezdir. Anne baba ilgisinden mahrum büyüyen çocuklarda sosyal ve psikolojik sorunlar kat kat artıyor. Modern iş hayatının başlamasıyla çocuklar babasız annesiz kaldı” dedi.

Anne babaların çocuklarına söyledikleri şeyleri kendileri yaptıkları takdirde çocukların bunu emir telakki ettiğini ve böylece bağlılık, aidiyet ve kimlik oluştuğunu kaydeden Köse, “Çocuklarınıza sorumluluk verin, onlara sorumluluk vermek problem çözme kabiliyetlerini geliştirir. Yasaklamak yerine meşru alternatifler sunun. Baba evde kanundur. Yani sınırlar çizendir. Anne şefkatiyle sevgisiyle çocukları aileyi kuşatandır. Anneliği, babalığı çocuklarınız sizden öğreniyor. Aile bağlarımızın güçlü olması toplumun geleceği için çok önemlidir” ifadelerine yer verdi.

Modern Zamanlarda Aile

Modern Zamanlarda aile konu başlığı ile gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Ergün Yıldırım yaptı. Prof. Dr. Ahmet Dağ, “İnsansız Dünya’da YZ, Transhümanizm ve Dijitalleşme Sürecinde Aile ve Hayat” konulu sunumunu gerçekleştirirken Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen “Diyanet İşleri Başkanlığı ADBRB Bürolarının Aile Problemleriyle İlgili Tespitlerini aktardı.

Prof. Dr. Emir Kaya  “Sağlam Aile İçin Hukuk Reformu” konulu sunumunu gerçekleştirirken panel moderatörü Prof. Dr. Ergün Yıldırım “Değişen Toplum Sosyolojisinin Ailesi ve Geleceği konusunu ele aldı. Son olarak Gazeteci Yazar Sibel Eraslan’ın “Gri Gelecek: Daha Az Aile, Daha Az Ev, Daha Az İnsan” konulu sunumu ile panel tamamlandı.

Müzakere Oturumunda “Küresel Politikalar, Medya ve Ailenin Geleceği, Hukuk ve Aile” Konuları Ele Alındı

Öğleden sonra gerçekleştirilen müzakere oturumu Prof Dr. Yasin Aktay başkanlığında gerçekleştirildi. “Küresel Politikalar, Medya ve Ailenin Geleceği, Hukuk ve Aile” konu başlıklarının ele alındığı müzakere oturumuna Prof. Dr. Celal Türer, Prof. Dr. Ülfet Görgülü, Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu, Doç. Dr. Zeynep Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Baki Öztürk, Dr. Miyase Yavuz Altıntaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Av. Hülya Yılmaz ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Samiye Korkmaz konuşmacı olarak katıldı. Müzakere oturumu sonrası konuşmacılar katılımcıların sorularını cevaplandırdı. Günün anısına çalıştaya katkı ve katılımlarından dolayı panelist ve müzakerecilere teşekkür plaketinin verilmesi ile çalıştay sona erdi.