Hakk’a Adanmış Bir Teşkilat: Diyanet-Sen

Tarih boyunca acının, zulmün, felaketlerin dayanılmaz ağırlığı ile çok buhranlar yaşandı. Bu buhranlı dönemlerde vicdan sahibi insanlar, mazlumlardan yana tavır ortaya koyarak saflarını belli ettiler.

Kimi zaman tarihe mal olmuş şahsiyetler, kimi zaman isimleri dahi bilinmeyen kahramanlar vasıtasıyla devam eden bu Hak-batıl mücadelesinin günümüzde devam ettiği şüphesizdir. Bu mücadelenin birçok cephesi vardır. Allah bizlere bu çetin mücadelenin en önemli mevzilerden biri olan din hizmeti ve aynı zamanda sivil toplum mevzisinin, sendika karargâhının basın biriminin neferi olmayı nasip etti.

Kötülüğe karşı HAK’kın, haklının yanında olma bilinci ile bir avuç gönüllü tarafından temelleri atılan ve bu gün kamu görevlileri arasında sendikalaşma oranı en yüksek ve Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde teşkilatlanmış, hizmet kolunda 13 yıldır yetkili olan, onlarca kazanımın mimarı Diyanet-Sen’in bir neferi olmanın haklı onurunu yaşıyoruz. 13 yıldır başarı ve istikrarın değişmeyen adresi Diyanet-Sen’e ülkemizin ve İslam coğrafyasının içinde bulunduğu zorlu şartlarda büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir.

Zira ülkemiz ve coğrafyamız dış güçlerin ve onların içerdeki maşaları tarafından bin bir türlü fitne ile ayrıştırılmaya kaos ortamına, savaş ortamına çekilmeye çalışılıyor. İslam coğrafyasını kan gölüne dönüştüren bu mihraklar ülkemizi de bu savaş ortamına çekmeye çalışıyor. İçerden ve dışardan var güçleri ile bölgenin ve İslam Ümmetinin umudu durumundaki Türkiye’yi dize getirmeye, dizayn etmeye çalışıyorlar.

Bütün bu dize getirme, dizayn etme çalışmaları 15 Temmuz gecesi dini görünümlü bir cemaat kisvesi ile yıllardır insanımızı kandıran, her türlü kutsalı, inancı ve dini değerleri hiçbir hassasiyet göstermeden fütursuzca kullanan FETÖ/PDY’nin darbe kalkışması ile açıkça ortaya konmuştur. Uluslararası üst akıl ve onun maşaları 15 Temmuz’da suçüstü yakalanmıştır.

15 Temmuz gecesinde hain ve kanlı darbe girişimi karşısındaki cesur ve vakur duruşu ile tüm dünyaya örnek olan aziz milletimiz, vatanına, milletine, millî iradeye ve hukuk düzenine sahip çıkmış, yüzlerce şehit ve binlerce gazi kardeşimiz ile var olma mücadelesini kazanmıştır. O gece Çanakkale ruhunu, Kurtuluş Savaşı ruhunu yeniden yaşatan ve şanlı tarihi boyunca adaletin temsilcisi ve mazlumların umudu olan aziz milletimizi Rabbim her türlü kötülükten korusun.

O gecenin manevi kahramanları hiç şüphesiz tarih boyunca vatana, millete bayrağa yapılan her saldırı da ön saflarda yer alan din görevlilerimizdi.

Din görevlileri olarak bütün zorlu durumlarda yüklendiğimiz toplum önderliği rolümüzü misyonumuzu bu milletin yeniden dirilişinde de en önde hizmet ederek gösterdik göstermeye devam edelim. Çünkü biz kavganın, karmaşanın, kaosun ve karanlığın değil; demokrasinin, saygının, sevginin, huzurun ve aydınlığın taraftarıyız. Çünkü biz doğru kimden gelirse gelsin yanında, yanlış kimden gelirse gelsin karşısındayız. Hakkın ve haklının temsilcisi olan Diyanet-Sen ilkeli sendikal anlayışıyla bu Milletin yeniden dirilişinde hizmet etmeye devam edecektir.

Yukarıda da belirtiğim gibi Yüce Allah bizlere bu zorlu mücadelenin en önemli mevzilerinden biri olan din hizmeti ve aynı zamanda sivil toplum mevzisinin, sendika karargâhının basın biriminin neferi olmayı nasip etti. Hiç şüphesiz basının daha genel anlamda medyanın insanlar ve toplum üzerindeki etkisi yadsınamaz. Yaptıklarınızı doğru bir şekilde anlatmak, kazanımlarınızı insanlara göstere bilmenin günümüzdeki en etkin yolu hiç şüphesiz medyayı etkin ve doğru bir şekilde kullanmakla mümkündür. Diyanet-Sen basın birimi olarak ekip çalışmasına önem veriyor ve Diyanet-Sen’in yaptıklarını kazanımlarını görünür kılabilmek için gerekeni yaptığımıza inanıyorum.

Geçen yıl ulusal olarak yaptığımız fotoğraf yarışmasını bu yıl Uluslararası Din ve Toplum Fotoğraf Yarışması olarak düzenledik.

Sendikamızın FIAP (Fotoğraf Sanatı Uluslararası Federasyonu ), TFSF (Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu) ve Fotoğraf Sanatı Kurumu (FSK) onayı ile düzenlediği 1. Uluslararası Din ve Toplum Fotoğraf Yarışması’na yoğun bir katılım sağlandı. İslam Kültür ve Medeniyetinin izdüşümleri, yaşayan İslam, Müslümanlar ve sanat eserleri konusu ile dünyada ilk kez düzenlenen uluslararası fotoğraf yarışmasına 4.487 eser ile rekor katılım sağlandı. Yarışmaya dünyanın çeşitli ülkelerinden 1.313 kişi katıldı. Dereceye giren eserler ile sergilemeye layık görülen 50 eser Kızılay Metro Sanat Galerisi’nde yapılan açılış töreni ile sanat severlerin beğenisine sunuldu. Daha sonra bu eserler Samsun, Konya ve Karaman’da da sergilendi.

Yeni Türkiye modeline uyan duruşumuzla yarını inşa etmek adına atılan bütün adımlarda söz hakkına sahip olan sendikamız geleceğe emin adımlarla yürümektedir.

“Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/Destanlar yayılır mezarımızdan” diyen Mehmet Akif İnan başta olmak üzere soylu mücadeleye ömür veren başta Rahmetli Kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız olmak üzere rahmeti rahmana kavuşan gönül erlerini rahmet ve minnetle anıyor; Türkiye’nin en büyük örgütlü gücünü oluşturan üyelerimize, en zor zamanda adanmışlık örneği sergileyerek destanlaşan teşkilatımıza sonsuz teşekkürler ediyorum.