Emeğe Saygısızlıkla, Sendikacılığın İtibarsızlaştırılması!

Diyanet-Sen’in uzun zamandır üzerinde çalıştığı ilahiyat ön lisans mezunlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınması teklifi TBMM de kabul edildi. Bu hakla kurum çalışanları hayat boyu eğitim hakkına kavuşmuş oldu.

Sendika farkı gözetilmeksizin yapılan bu çalışmanın en önemli fikri DİB çalışanlarının, araştıran, soran, sorgulayan, eğitim anlayışıyla din görevlileri yetiştirmek olduğunu sosyal ve toplumsal hayatın bir gereği olarak, hem de görevlerinin icabı, sürekli ve hayat boyu eğitim ve bu eğitimle özlük haklarında iyileşme, hem de ön görülen DİB yeterliklerini kazanma imkânı sağlamak olarak belirlemiştik.

Bunun ne kadar doğru bir iş olduğunu son gelişmelerle beraber görüyorum . Bu yasanın çıkma sürecini Diyanet-Sen web sitemizde ayrıntılı olarak anlattık.

Bütün bunlara rağmen sözde sendikalar buna sahip çıkarak bir emek hırsızlığı yapmaktadırlar. İyiye herkes sahip çıkar, ama yiğidin hakkını da vereceksin . Bu yiğit de Diyanet-Sen’dir.

Diyanet-Sen olarak , Diyanet-Sen Akademisi bilim kurulu tarafından hazırlanan (Din ve Toplum, Kadın ve Toplum, Vakıf ve Toplum)Dergileri, MBSTS Hazırlık Kitapları,uluslararası yarışmalar, ülkeler arası ikili anlaşmalar çerçevesinde uluslar arası çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca gündemde olan İlahiyat Önlisans mezunlarının sınavsız lisans tamamlamalarının neden gerekli olduğuna dair Diyanet Akademisi bilim kuruluna bir ön rapor hazırlatılarak konuyla ilgili paydaşlarla paylaşıldı.

Diyanet-Sen bir sorunu ilgili yerlere götürürken, sorunla ilgili çalışmasını ve çözüm yollarını gösteren raporlar hazırlıyor, paydaşlarına yardımcı oluyor. Bir yanda akademik sendikacılık, diğer tarafta fikir ve emek hırsızlığı. Diyanet-Sen tarihe not düşecek çalışmalar yapıyor. Ayrıca 2004 yılından bu yana toplu görüşme ve toplu sözleşmeye katılan yetkili sendika ve Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantılarında Diyanet çalışanları adına yetkili sendika , yani muhatap kabul edilen sendika Diyanet-Sen’dir.

Şimdi size soruyorum, muhatap bile kabul edilmeyenler bu yasayı nasıl geçirecekler? Cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorlar. Diyanet çalışanlarını herhalde saf olarak görüyorlar. Diyanet-Sen’in 83 bin üyesiyle Diyanet çalışanlarının teveccühüne nail olduklarını görmeyerek de bir akıl tutulması yaşıyorlar.

iftira ve emek hırsızlığı yaparak tabela sendikacılığı yapanlar, hiç bir faaliyet yapamadıkları için sitelerini yenileyemeyenler, emek hırsızlığı yaparak, emeğin savunucusu anlamına gelen sendika ismine, ruhuna bile ihanet etmekten geri durmuyorlar .

Sendikalar emek savunucularıdır, emek hırsızlığı yaparak, sendikacılığı da itibarsızlaştırdılar. Bunlar hem bulundukları yer, hem de taşıdıkları Din görevlisi adına bir lekedir. Bu kadar yüzsüzlüğün yaşandığı başka bir yer var mıdır?

Bir teşekkürü bile çok gören, hayatı ve sendikacılığı sadece taklit etmekten ibaret sananlar için, hayat boyu eğitim dediğimiz bu yasa herhalde kendilerini geliştirmek için bu söz de sendikacı arkadaşlara çok lazım olacak.

Ama bu yasada bunları kurtarmaz. Bir de insanlık dersi almalılar, bu da eğitimle olmuyor. Çünkü bazı şeyler baki kalıyor.

Taşıdıkları mesleki unvanlarını ve yaptıklarını sandıkları sendikacılığın itibarını, zedelemekte ve gelecek için hiç bir ışık görünmemektedir.

Diyanet çalışanlarının bu tür sözde sendikacılara, ortalarda dolaşan bu şahıslara itibar etmediğini 83 bin üyesiyle, Diyanet-Sen’ in yanında olduğunu ve ona güvendiğini gayet memnuniyetle görmekteyiz .

DİB çalışanları Diyanet-Sen’e güveniyor, çünkü Diyanet-Sen DİB çalışanların dertleriyle dertlenen ve çözüm odaklı çalışan tek sendikadır.