Mih-Kur Diyanet-Sen’i Ziyaret Etti

Diyanet-Sen Genel Başkan'ı Mehmet Bayraktutar, Genel Başkan Yardımcıları Osman Aydın,Mehmet Yaman Genel Merkez binasında fahri ve vekillerle bir araya geldi.

Yeni kurulan MİH-KUR DER derneğinin çalışmaları hakkında bilgi aldılar. Dernek Başkan'ı Mahmut Şefik Koç, Dernek yönetimi, Dernek Avulatı Ali Kılınç ve Kırşehir Eski Belediye Başkanı, Türkiye Belediyeler Birliği Kurucu Üyesi İlahiyatçı Halim Çakır ve ikiyüze yakın katılımcının bulunduğu toplantı kapsayıcı konu başlıklarıyla gündeme geldi.

Fahri ve Vekillere seslenen Diyanet-Sen Genel Başkan'ı Bayraktutar; "Bu milletin ihtiyaç duyduğu her iş asıl iştir. Fahri ve Vekiller bu millete hizmet ediyorsa ihtiyaç duyuluyorsa onların kadrolu olmasını sağlayın" dedi.

Bayraktutar Dernek çalışmalarınızı dinledim, projelerinizi takdir ediyorum. Öncelikli konumuz olan din görevlisi olma özelliğimizi her alanda yansıtmalı ve yaşatmalıyız dedi.

Burada Adama iş değil, işe Adam düsturuyla yaklaşmamız gerekiyor. Onun Adamı, bunun Adamı anlayışından kurtulun.

Peygamber'imizin dediği gibi işi ehline verin ifadelerini kurdu.

Genel Başkan Mehmet Bayraktutar; " eğer ki bu kardeşlerim şuan çalıştırılıyorsa, ihtiyaç hasıl olduğundandır, bu kardeşlerimin kadrolulardan bir farkı yoktur. Fazlası vardır azı yoktur. Eğer ki seçim öncesi sayısız sözler verilmişse gün artık sözleri yerine getirme günüdür.

Asli iş yardımcı iş konusuna da değinen Bayraktutar ne Zaman'dan beri Kuran Hadimleri yardımcı eleman olarak görülmüş, onlar asıl işi yapan mihrap ve Kuran sevdalılarıdır dedi.

Bizler dün de verdiğimiz sözün arkasındayız bugünde arkasındayız. Kadro talebimizi yineleyerek bu kardeşlerimin sesini duyun son bir kez kadroya geçirin dedi.

Genel Başkan Bauraktutar Ülke ve dünya gündeminde sürekli yeni Türkiye'den bahsediyoruz. Yeni Türkiye için gerekli olan materyellere baktığımızda sağlam bir irade ve inanç hususları sağlam olan bir gençlik arzumuz var. Bugün İman ve islam karşıtlarına karşı sağlam bir iradeyle ülkenin İmanını emanet ettiğimiz mihrap ve Kuran Hadimlerini ötekileştirmeden onlara sahip çıkmamız gerekiyor. Onlara sahip çıkalım ki ev ev, sokak sokak gezip Kuran eğitimi noktasında hizmet versinler.

Bugün bu kardeşlerim kadrolu değiller ama yürekleriyle inançlarıyla çalışıyorlar. Biz Kuran'a hizmet eden herkesin yanındayız. Kuran'ı Hendek'lere gömenlere inat, ezanı türkçeleştirenlere inat, camileri ahıra çevirenlere İnat bizler yetkililerden son kez bu kardeşlerimizin elinden tutun diyoruz.

Genel Başkan Vekili Osman Aydın yaptığı konuşmada Din görevlilerinin haklarını savunan Diyanet-Sen son bir kez bu Hakkı alana kadar Fahri ve vekiller için ısrarlı olacaktır. Bizler her platformda bu kardeşlerimizin sesi olmaya devam ediyoruz. Verilen sözlerin yetine getirilmesini, asıl işi yapmış olmalarına rağmen yardımcı eleman muamelesi görmeleri kabul edilir değildir dedi. Aydın anlaşılır bir dille herkese sesleniyorum iki cami düşünün ikisinden ezan yükseliyor, namazlar kılınıyor, hutbe Ve minber görevleri itina ile yerine getiriliyor, ama bir camide olan imam kardeşim kadrolu diğerinde vekil. Şimdi birileri kalkıp bu kardeşlerimin asıl işi yapmadığını söylese Türkiye'deki 122 Bin imam'ın asıl işi yapmadığını iddia etmiş olur. Yine basit bir dille iki Kuran Kursu düşünün her ikisinde eğitim veren hocalarımız var, eğitim müfredatları aynı, verdikleri eğitim aynı ama biri kadrolu biri Fahri. Biri tam ücret alırken diğeri 600-700 lira alıyor. Bu ülkede kul Hakkı'ndan bahsedecek olan tek kurumun Bizim kurumumuz olduğu gerçeğinden yola çıkarsak bu durumun ciddi bir sıkıntıyı da beraberinde getirdiği görülmektedir dedi.

Dernek Başkan'ı Mahmut Şefik Koç; Diyanet-Sen ilklerin sendikası olma özelliğini taşıyan Türkiye'nin en büyük sendikası. Bizlerde ilk adımımızı Diyanet-Sen ile atmak istedik. Fahri ve Vekillerin her zaman yanında olan Diyanet-Sen Genel Başkan'ımız Mehmet Bayraktutar'dan ve yardımcılarına bize verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etmeye, dua ve tecrubelerinden yararlanmaya geldik" dedi.

Koç; Uzun bir çalışmanın ürünü olan MİH-KUR DER Kuran sevdalılarının bir araya geldiği bir platform değildir, sosyal medyada bir araya gelmiş bir grupta değildir. MİH-KUR kapsayıcı ve profesyonel bir tüzükle fahri ve vekil kardeşlerimizi bir çatı altında toplayacak bir dernektir. Fahri ve Vekil olmadıkları halde sadece algı operasyonu şeklinde sanal alemde gruplaşan, din görevlilerine, başkanlığımıza dair ifadelerde bulunan kişilerin iyi niyetten yoksun olduklarını ifade etmek isterim. Biz Kur'an-ı öğretenler olarak üslubumuzla alakası dahi olmayan,bencil ifadelerin içinde yokuz, olamayız. Bizi tanımanız için kendinize bakmanız lazım, yetişen yeni Türkiye gençliğine bakmanız lazım. Biz düne inat yarını inşa edecek olan Yeni Türkiye'nin omur iliğiyiz. Bugüne kadar böyleydi, bundan sonrası da böyle olacaktır. Bu noktada daha profesyonel, daha azimli, daha imkanlı adımlar atmak için hükümetimizden önce bizi dinlemelerini, sonrasında da sesimize kulak vermelerini istiyoruz. Bugün Fahri olarak görev yapan bir kardeşimiz 600-700 lirayla çalışmakta, sigortaları sadece 12 gün olarak yatmakta, ansızın görevden alındıklarında tazminattan yoksun bir duruma düşmekteler. Bunun yanında aldıkları bu cüzi rakamın yarısını yol kirasına vermekteler. Bugün çareleri yok illaki çalışacaklar diye bir yaklaşımla bize bu çileyi reva gören birileri varsa, bu çile dönemi artık son bulsun istiyoruz. Mihrap ve Kuran sevdalıları olarak yeni Türkiye'nin omur iliği olacak olan bu kişilerin artık sesi olun" dedi.

Kırşehir Eski Belediye Başkanı Halim Çakır selamlama konuşmasında geçmişten örnekler verdi. Geçmiş yıllarda inançsız bir yapının kök saldığı bu ülkede adeta tipini sevmedik indirin dönemlerini gördük. Sivil toplum örgütleri o yıllarda da vardı. Ama onların Ateş'ine otun taşımakşe müşküldüler. Bu ülke beşli çete olan sendikaların hükümet devirdiği yılları yaşadı. Bugün Diyanet-Sen gibi sendikalar, Memur-Sen gibi konfederasyonlar bar olduğu müddetçe eskiye dönme değil, yeni be yeniden büyük Türkiye adımlarımız kaçınılmaz olur" faidelerini kurdu.

Çakır; İnançsız kalan bir milletin bitimi tez, dağılması kaçınılmazdır. Bu sebeple bugün Diyanete yapılan saldırıların temel noktası budur. İngiliz Lavrensler. Önce bu milleti Kuran'ından uzaklaştıracaksın, sonra bu milleti Dünyanın em tehlikeli halkı haline getirirsin. Çünkü onları dizginleyen koşulsuz şartsız olan Kuran bağlılıklarıdır demiştir. Bu ifadeler bile bugün İman ve Kuran hakikatleri noktasında ne kadar duyarlı olmamız gerektiğini bize göstermektedir" dedi.