“Dünyaya kardeşlik getirme hayalinde olan bu milletin dirayeti, kandan beslenenleri rahatsız etmiştir”

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar Diyanet-Sen Trabzon Şubesi tarafından organize edilen Din Görevlileri Dayanışma Toplantısında konuştu.

Bayraktutar; Türkiye dünyayı rahatsız ediyor olmalı ki NATO tatbikatında devlet büyüklerimiz düşman olarak gösteriliyor. Bu düşmanlık ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır diyen Bayraktutar NATO müttefiki olarak davet edildiğimiz bir tatbikatta kinini kusanlar birliğin kurallarına aykırı hareket etmiştir.

Demokrasi dediler sınıfta kaldılar, İnsanlık dediler bi haber olduklarını ispatladılar. Benim devletimi milletimi küçük düşürmeye kalkanlara anında cevap veren Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Askerlerimizi oradan çekmiş, gereğini yapmıştır. Allah ondan razı olsun. Avrupa İçindeki kini, öfkeyi kusmuştur. Onlardan beklenilen de budur’ dedi.

Dayanışma toplantısında konuşan Bayraktutar; Biz tarihe mal olmuş bir milletiz. Tarih düşmanların yaptıklarını da, dostların yaptıklarını da kaydetmekle mükelleftir. Bugün kaydedilenler hainliğin, kalleşliğin, kinin,açık seçik örneğidir. Dünyaya kardeşlik getirme hayalinde olan bu milletin dirayeti, kandan beslenenleri rahatsız etmiştir. Görünen o ki bizim bizden başka dostumuz yoktur’ şeklinde konuştu.

Ülkemizde başlatılan kucaklaşmanın birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Bayraktutar; Bu milletin uyanışı tarihin tekrar yazılmasıdır, bu milletin uyanışı dünyanın tekrar nizam edilmesidir. Paçalarından pislik akanlar, varlığını kana bağlayanlar tabi ki bizleri anlamayacaktır.

Dünyanın gözleri önünde tarihe edebi, hayayı, insanlığı öğütleyen bu necib milletin torunlarına yapılan terbiyesizliği lanetliyorum dedi.

İl Müftüsü Keramettin Demir yaptığı konuşmada Sendikalar kazanımlarıyla din görevlilerine yeni bir ivme kazandırdı. Sendikal örgütlenme birlik ve beraberlik etrafında hayırda yarışmak adına yapılıyorsa bunu destekleriz. Bizler samimi duygularla din görevlisi olarak adım atmalı hiç bir surette var oluş gayemizi unutmamalıyız. Din görevlilerinin en büyük Görevi olan bu kutsal icraatları yapmaması halinde toplumun genelinde ciddi bir darbe vurulmuş olur. İlk zamanlarda sendikalar kurulurken bizler bu durumu pek anlayamadık, hatta bulunduğum bir yerde ‘diyelim ki talebiniz yerine gelmedi siz ne yaparsınız sorusuna sizler çok güzel bir cevap verdiniz - hocam taleplerimiz olmazsa rüku ve secdeleri uzatırız demiştiniz.

Bugün görüyorum ki rüku ve secdeler uzatılmadan da sendikacılık yapılıyor. Allah hepinizden razı olsun dedi.

Trabzon Memur-Sen İl Başkanı Mehmet Kara; Yaptığı selamlama konuşmasında ‘ Bizler safları sık tutmakla mesuluz. Yaptığımız çalışmaların bu ümmetin kurtuluşu İçin bir rehber olması gerektiğini biliyoruz. Diyanet-Sen Memur-Senimizin teşkilat anlamında en Çalışkan şubelerinden biri, Allah çalışmalarında başarı İhsan eylesin dedi.

Diyanet-Sen Trabzon Şube Başkanı Metin Aydın yaptığı açılış konuşmasında “Biz bu yola çıktığımızda, kardeşliğin tesisi için çıktık. Göreve geldiğimizde söylediğimiz tek slogan; ‘kardeşliğin tesisi için taşın altına elimizi değil, bedenimizi koymaktır’ dedik. Bugün şükürler olsun ki hedeflerimiz tek tek yerine gelmektedir. Bölge toplantıları ile yayla toplantılarımızla ve özellikle Çanakkale gezileriyle çalışmalarımızı sürdürdük. Bizim amacımız ortak bir akıl yöntemi ile bir olmayı hedefledik. Bilinmesi gereken en önemli husus bizler Diyanet İşleri Başkanlığının alternatifi değiliz, Başkanlık varsa biz varız. Biz mahremimizi de genelimizi de nerde ne şekilde kullanmasını bilen bir şubeyiz. Aylık mutat toplantılarında özellikle arkadaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bunun sebebi bilgi kirliliğinin olduğu bir ortamda doğruyu söylemekle mükellefiz. Trabzon Şubesi olarak sadece il sınırlarımızda hizmet vermiyoruz. Yakın zamanda Suriye için, Arakan için, Mymar için bizde yanınızdayız dedik. Fahri ve Vekiller için kadro talebimizi Trabzon’da meydanlara taşıdık. 15 Temmuz’da Darbelere Selalarla dur demek adına insiyatif alıp meydanlarda indik. Bizler meydanın boş olmadığını, arka sokaklarda değil ön sokaklara çıktığımızı her zaman dile getirdik ve gereğini yaptık.