​Çankırı Diyanet-Sen Kadro Talebi için Ankara’daydı

Çankırı Diyanet-Sen Şubesi Vekil İmamlar ve Fahri Kuran Kursu Hocaları ile birlikte Diyanet-Sen Genel Merkezini ziyaret ettiler.

Ziyarette konuşan Çankırı Şube Başkanı Osman Doğan“Bizler Diyanet-Sen olarak bulunduğumuz ilde bütün din görevlilerini kucaklıyoruz. Bütün din görevlilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Bu sebeple Ankara’da ziyaretler gerçekleştirmek üzere sizlerle görüşmeye geldik” dedi.

Osman Doğan; Bizler Çankırı Diyanet-Sen olarak Fahri Kuran Kursu hocalarının, Vekil Din görevlilerin her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.Onların kadro talebini sürekli yineliyoruz. Bugün burada siyasilerimizin seçim öncesi verdiği sözlerden bir tanesi olan kadro talebini tekrar kendilerine hatırlatıyoruz.Bu kardeşlerimiz Kuran ve Mihrap görevlileri, yaptıkları görev diğer kardeşlerimizin yaptığı görevle aynı. Vekil ya da Fahriler diye işin sorumluluğunu kısıtlı ölçülerde yapmadan, bütün sorumluluğu üstlenecek donanıma sahipler.Bu kardeşlerimiz asıl işi yapan diğer kadrolulardan zerre farka sahip değiller. Bugün fahri olarak bu hizmeti verebiliyorsa, Diyanet’in açtığı sınavlardan, mülakatlardan geçerek bu işleri yapıyorlar. Bazıları çıkıp bu kişileri itibarsızlaştırmaya kalkmasın!Diyanet alanında görev yapan Fahri ve Vekillerin kadro talepleri açıktır. Ne şartlar altında alım olacağını konuşalım, yeterliklerini konuşalım. Bu işi layıkıyla yapanlarla, yapamayanların ayırımını yapalım. Sınav şartı koyalım, yıl ve tecrübe şartı koyalım, eğitim şartı koyalım en azından yıkıcı değil, yapıcı olalım.Ülkemizde dini konularda yapılan saldırılar ortada. Ülkeyi yıkmak isteyen şer güçlerin saldırdığı alan 17 Aralık’tan beri her zaman dini alanları istismar olarak medyaya yansımakta. Bizler 75 Bin üyesi olan büyük bir sendika olarak diyoruz ki; Dini alanlarda kaliteli eğitim alınmazsa, ülkenin omurgası sağlam oluşturulmazsa, bu ülkenin sokaklarına çukur açanlarda çoğalır, bu ülkenin ezanını Türkçeye çevirmek isteyenler tekrar olur, bu ülkenin camileri tekrar ahırlara çevrilir. Bu yüzden dini değerlerimizi en iyi şekilde savunacak olan bireylere ihtiyacımız var. Kur’an-ı en iyi şekilde öğretecek olan hocalarımıza ihtiyacımız var, mihrabı en iyi şekilde temsil edecek olan din görevlilerine ihtiyacımız var. Bu sebeple bu kardeşlerimizin son bir kez kadroya alınmasını istiyoruz.” Şeklinde konuştu.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar; “Gittiğim her ilde, bu kadro alınana kadar sesleneceğim. Artık yeter bu çocuklarımıza madem ihtiyaç var. Bu işin aslisi yanı, düzlemi, olamaz. Hele ki Kuran sevdalılarının hiç bir surette olamaz. Meydanlarda verdiğiniz sözleri artık yerine getirin.” İfadelerine yer verdi.

Bayraktutar sözlerine şöyle devam etti: Bu kardeşlerimize neden ihtiyaç duyduğumuzu her zaman dile getiriyoruz. Bugün vatan topraklarımız büyük bir tehdit altında, insanlık öldürülmek isteniyor. İnsanlık zulüm görüyor. İnsanlık açlık ile mücadele veriyor. Bunların hepsinin sebebi nedir diye baktığımızda; güçsüz olana güçlü olanın tecavüzü, din alanında sağlam duramamızın verdiği acziyet ve bir birine kenetlenemeyen İslam ülkelerinin düştüğü zaaf. İşte tam bu noktada kurtarıcı rolü olan Türkiye’nin her alanda daha iyi olması gerekir. Özellikle ülkemizin dini alanda daha kapsayıcı, daha donanımlı bireylerle yeniden büyük Türkiye’nin neslini inşa etmesi gerekir. İşte bu neslin öğreticileri sizlersiniz. Bu sebeple sizin işinizi asli olarak görmek, size hak ettiğinizi sunmak büyüklerimizin görevi olmalı.

Dünyanın zengin devletleri aç gözlüklülerini İslam devletlerinin ekonomik zenginlikleri üzerinde tatmin etmeye çalışıyorlar. Yıllarca farkında olmadıkları zenginlikleri şimdi tek tek, zulüm sahiplerinin ellerine geçmemesi için çırpınıyorlar. Bizler ise hiç bir seyden ders almıyoruz.

Yanı başımızdaki Irak parçalandı ders almadık. Suriye parçalandı ders almadık. Libya tuz buz oldu ders almadık. Mısır neredeyse tarihten silinecekti ders almadık.

Şöyle bir bakıp demiyoruz ki -yahu kardeşim bu gavurun benim toprağımda işi ne - bu gavurun benimle dostluğu tarihte kaç kere- bu gavur Haçlı Ordusu değil mi? Bunlar şimdi de çıkmış benim dinimi diyanetimi eleştiriyor. Bunların ne okkası yeter olumsuz eleştiri yapmaya, ne de gücü. Bu devlet gücünü İslam’ın bütün kaidelerinden aldığı müddetçe biz 75 Bin üyesiyle her zaman taraf olmaya hazırız.

Dünyanın zulüm yağdırdığı günümüzde soruları önce bir Müslüman olarak, sonra da bir insan olarak kendimize sormamız gerekiyor. Müslüman olarak sorsak; kafirin hem din mensubuna saldırdığı bir ülke gösterin bana, bu söylediklerim hakkında onlardan özür dileyeyim.

İnsan olarak sorsak zulme uğramış olan insanlığın sığınmak istediği Avrupa'nın tavrı ortada. Bugün ülkemde evinde aşını bölüşmemiş, cebindeki harçlığını bölüşmemiş, sırtındaki elbisesini bölüşmemiş bir aile kalmamıştır. Ve bu paylaşım için ne bir çağrıya gerek duyarız, ne de bir emir bekleriz. Çünkü biz bu emri asırlar evvel son Peygamber'den, yine asırlar evvel inen son kitaptan okuduk, okuyoruz.

Bugün son peygamberin sünnetini yaymaya çalışan vekillerimiz kadro istiyorsa, son kitabın öğreticileri kadro istiyorsa buna duyarsız kalmayın. Dini ve Diyaneti hakkıyla savunanların eline verin. Onları yetim evlatlar olarak dışlamadan son bir kez kadro konusunda beyninizi yorun, sizden yetkili sendika olarak bunu rica ediyorum.’’

Toplantıda Genel Başkan yardımcıları Mehmet Ali Omurca, Basından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cebrail Yakışır da hazır bulundu.