Bayraktutar: Toplumun Sahip Olduğu En Büyük Güç Gençliktir

​Genç Memur-Sen'in organize ettiği 'Musab Bin Umeyr' konulu tiyatro gösterisinde konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Bayraktutar, "Toplumun sahip olduğu en büyük güç gençliktir. Gençlik doğru yönlendirilirse Mus'ab Bin Umeyr gibi öncü şahsiyetler yetişir. Mus'ab Bin Umeyr, ilmin, adaletin ve teslimiyetin adıdır. Bu tiyatro gösterisinin onu daha iyi anlayabilmemize vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.

Memur-Sen Konfederasyonu gençlik teşkilatı Genç Memur-Sen, 'Kutlu Doğum Etkinlikleri' kapsamında, Mus'ab Bin Umeyr'i konu alan bir tiyatro gösterisi düzenledi. M.E.B Şura Salonu'nda düzenlenen tiyatroya, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bayraktutar, Mehmet Emin Esen, Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ömer Budak, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Genel Başkanı Habibe Öçal, Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Eğiitm-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ve Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan'ın yanı sıra çok sayıda Genç Memur-Sen üyesi öğrenci, STK'ların gençlik teşkilatları, ilk, orta ve yüksek öğretim öğrencileri katıldı.

TOPLUMUN EN BÜYÜK GÜCÜ GENÇLİKTİR

İslam’ın anlaşılmasında ve yayılmasında genç sahabilerin büyük rolü olduğunu söyleyen Bayraktutar, genç sahabilerin Peygamberin çağrısına tam bir iman ve aşkla koştuklarını belirterek, "Onların gençlik enerjilerini tam bir teslimiyetle İslam’a adamaları güzel dinimizin kısa zamanda yayılmasına büyük katkı sağlamıştır" diye konuştu.

"Toplumların umut ışığı gençliktir" diyen Bayraktutar, "Gençlik, istismar edilirse söner, doğru yönlendirilmezse hayatı yaşanmaz hale getirir. Gençlik bir toplum için en büyük güçtür. Bu gücün doğru insanların elinde nasıl iyiye, güzele, doğruya, ıslaha dönüştüğünü saadet asrında görüyoruz.Şirke karşı, batıl ilahlara karşı, düzenin yanlışlarına karşı, maneviyatsızlığa, haksızlığa, beşeri düzenlere karşı korkusuzca hak davayı sahiplenen, yücelten gençler olmuştur" diye konuştu.

İLK ÖĞRETMEN MUS'AB BİN UMEYR

Örnek şahsiyetlerin gücünün eğitimlerinde olduğunu ifade eden Bayraktutar, bu kuvvetle sınavları başarıyla atlattıklarını, zindanları medreseye dönüştürdüklerini, zalim düzenleri yerle bir ettiklerini sözlerine ekledi.

Konuşmasında Mus'ab Bin Umeyr'in hayatından örnekler anlatan Bayraktutar, Umeyr'in ashab-ı kiramın büyüklerinden olduğunu belirterek, "Umeyr, Kur’ân muallimi bir zattır. Bu genç delikanlı, bütün bu dünya nimetlerini elinin tersiyle itip tam bir teslimiyetle İslam’ı seçmiş, müşriklerle mücadelesinin yanında akrabalarıyla da büyük mücadelelere girişmiş, İslam’ın yayılması için mesafe gözetmeden yollara düşmüş ve 'ilk öğretmen' payesini almış büyük bir sahabidir" dedi.

KENDİNİZİ İSLAMLA DONATIN

Bayraktutar konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "İslam’a gönül vermiş ve bu uğurda her türlü sıkıntıya göğüs germiş kıymetli genç kardeşlerim, Elinizde bu gençlik iksiri varken, her yere koşup yetişme imkanınız varken, İslam ile kendinizi donatmaya çalışın.Malumunuz bir toplumun ömrünü sürdürebilmesi, kendi varlıklarının mücadelesini verebilmesi ve idealinde kurmuş olduğu bir dünyayı gerçekleştirebilmesi için bazı dinamiklere ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçlar temin edilmeden hayat ve gelecek adına bir düzenlemeye girişilemez. Bu noktada elzem olan dinamiklerden en önemlisi şüphesiz ki gençliktir. Toplumların gençliğe sahip çıkmadan cemiyetini ayakta tutması düşünülemez. Hz Ali'nin dediği gibi 'Gençleri anlayamamış iseniz dünyada işiniz bitmiş demektir."

SANATSIZ MEDENİYET, HATTA SANATSIZ İNSANLIK DÜŞÜNÜLEMEZ

Konuşmasında İslam kültürünün sanat anlayışına da değinen Bayraktutar, "İslâm kültüründe insanın tabiatından gelen fıtrî sanat duyguları yanında bu faaliyetlerin meşrulaştırılması ve teşvikinde en önemli saik Allah’ın “cemâl” (güzel) sıfatı olmuştur. Kur’ân’da belirtildiği üzere en büyük sanatkâr Allah’tır. Allah, kâinatı ve kâinatın küçük örneği kabul edilen insanı, üstün yeteneklerle donatarak “en güzel biçimde” (ahsen-i takvim) yaratmıştır. Asıl amacı Allah’ın sıfatları ile sıfatlanmak olan insan da bu sanat faaliyetlerine katılmalıdır ki, kemâle erebilsin, iyi insan, iyi Müslüman olabilsin" şeklinde konuştu.

Müslümanın kendisini ve çevresini güzelleştirmekle sorumlu tutulduğunu hatırlatan Bayraktutar, “Allah güzeldir, güzeli sever” hadisinin bu hususta Müslüman’a yol gösterdiğini vurguladı.

BEYHAN: HAKİKAT YOLCULUĞUMUZ SÜRECEK

Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ise, "Adalet, ilim ve irfan eri, Peygamber efendimizin genç öğrencisi Mus'ab Bin Umeyr'in bugünün gençliğine örnek ve ilham kaynağı olacağı düşüncesindeyiz. Bu tiyatronun, medeniyet yolcuğumuza ışık tutacak olanMus'ab Bin Umeyr’in hayatını ve yaşantısını anlamamız için bir vesile olacağına inanıyorum" dedi.

Genç Memur-Sen'in irfan mektebi olduğunu sözlerine ekleyen Beyhan, "İrfan ehlinin özelliği basiret sahibi olmalarıdır" diyerek, "Bizim irfan mektebimizin yarenleri 'kökü mazi gözü ati' olanlardır. Ömer Seyfettin, 'Bu millet âlim değildir ama ariftir. Bu irfanı sayesinde pek çok şeyi okumuşlardan daha iyi sezer, fark eder ve bilir' der. İşte biz bu necip milletin, kadim tarihimizin bugünkü varisleriyiz. Genç Memur-Sen tüm teşkilatlarıyla bu hakikat yolculuğuna devam edecektir" ifadelerini kullandı.

PEYGAMBERİMİZE LAYIK BİR ÜMMET OLALIM

Beyhan sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Kutlu doğum haftası içerisindeyiz. Bilmenizi isterim ki kutlu doğum etkinliğin amacı peygamber efendimizi anmak değil, onu anlamaktır. Anma çabaları onu anlamaya vesile olduğu kadar makbuldür. Yok eğer buna vesile olmuyorsa, aksine bir tür değer tüketim panayırlarına ve tatmin seanslarına dönecekse, ziyan ve hüsrandır. Kur'an’nın bizlere tanıttığı peygamberi anlamamız, hayatımızın her yönüyle örnek alarak ona layık bir ümmet olmamızı temenni ediyorum."