Bayraktutar: İnsanı Merkeze Alan Sendikacılık Yapıyoruz

Memur-Sen Konfederasyonumuzun Muhterem Genel Başkanı,

Memur-Sen’e bağlı sendikalarımızın Genel Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri,

Yüreği ülkesinin bir adım daha ileriye gitmesi için çırpınan çok kıymetli dava arkadaşlarım…

Sendikacılığa değişim ruhunu, değişim heyecanını getiren siz değerli gönül dostlarımla birlikte olmanın mutluluğu içerisindeyim. Sizlerle bir araya gelerek heyecanımızı paylaşmamız, hep birlikte heyecan birikimini yenilememiz, vizyon ve hedeflerimizi tazelememiz büyük önem taşıyor. Bu yol  haritamızın rehberi, yol göstericisi teşkilattır, üyelerimizdir, sizlersiniz. Hepinizi şahsım  sendikam adına en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Güneştir gölgemin kefili artık

Yelkenim mehtabın dizginindedir.

Minberden sokaklara, kürsülerden saf saf mücadele alanlarına

Bazen toplu görüşme masalarına,

Bazen en kritik anlarda mikrofon karşısına

Ama  her zaman doğru bir davanın haklı mücalesine adanmış yürekleriz.

Merhum Mehmet Akif  İnan’ın arkasında bir avuç ona inanmışla yola çıktığımız günden bu yana,

Memur-Sen her zaman gölgemizin kefili, o muazzam aydınlık, o kutlu güneş oldu.

Bir an bile şaşmadık o onurlu duruşumuzdan,

 Yelkenimizi dizginlerken, doğru yolda doğru insanlarla

Doğru adımlar attık.

 Daima inandığımız birlik olma inancımızın peşinden yürüdük.

Diyanet Sen , sendikacılığa tartışmasız yeni bir vizyon getirmiştir. Bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini en iyi şekilde verirken, diğer yandan Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesinde paydaş olmayı bilmiştir. Başta kamu hizmeti ve demokrasi olmak üzere ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretmede üzerine düşen her türlü çalışmayı severek yapmış ve bu idealinden asla taviz vermemiştir.

Başarımızda, gördüklerimiz ve tartıştıklarımızdan doğru sonuçlar çıkarmamız, sorumluluklarımızdan kaçmayışımız ve elbette ki ilkelerimizden ödün vermeyişimiz etkili olmuştur. İnsanı merkeze alan, hakka hizmet halka hizmettir düsturu ile yoluna devam eden Diyanet Sen  insanımıza ve insanlığa daha iyi hizmet etme gayret ve çabası içerisinde olmuştur.

Sendikacılığa başlarken referans aldığı Hılf’ul Fudul “Erdemliler hareketi” her daim pusulası olmuş karanlığa küfretmek yerine bir ışık yakmayı, sorunlara çözüm üretmeyi kendine şiar edinmiştir. Kamu görevlilerini insan onurunun gerektirdiği mali, özlük ve sosyal haklara sahip kılmak, vesayet iklimine son vermek için sürekli mücadele eden Memur-Sen ve bağlı sendikalar bu sayede sivil toplum örgütlerine rol model olmuştur.

Diyanet Sen olarak yetki aldığımız günden bu güne sayısız kazanıma imzamızı atmış durumdayız.

Kısıtlı süre içerisinde özetleyecek olursak,

Toplu görüşmeden  toplu sözleşmeye Memur-Sen’in önderliğinde geçtik.

12.500 İmam Hatibin kadroya geçirilmesini sağladık.

İlahiyat ön lisans mezunu personele ilitam yolu ile lisans eğitimi yapmasını sağladık.

Personel maaşlarının dört kat arttırılmasını sağladık.

Diyanet TV’nin açılmasını sağladık.

Diyanet Akademisinin açılmasını istedik.

Yetki aldığımız günden bu güne sayısız kazanımların sahibi Diyanet-Sen’dir.

Türkiye’ de partilerin birlik sağlayamadığı, her alanda parçalanmaların yaşandığı, üçlü koalisyonların başarısız olduğu bir dönemde 2002 yılında iki büyük güç birleşerek Diyanet-Sen kendi alanında tek güç olmuştur.

Diyanet-Sen  yetkili olduğu 2004 yılından bu güne yüzlerce maddeyi Diyanet İşleri Başkanlığında müzakere etmiş, onlarcasını da hayata geçirmiştir. Bu kazanımlar teşkilatımızda memnuniyet verici olduğu için, sendikalaşma oranını % 86 olmuştur. Bu rakamın ne denli ehemmiyet  verici olduğu göz önündedir.

Diyanet-Sen Genel Merkez yönetimi olarak gidilmedik il, ilçe bırakmadık. Dinde sendikalaşma söylemleri olgunlaşmadan, algılanmadan , anlaşılamadan yaptığımız çalışmalarla  davamızı  kamuoyunda iyi anlattık.

Diyanet İşleri çalışanları çalışmalarımızı takdir etti. Taktir etmeyen bazı idarecilerin  de kendisini iş veren yerine koyması, geçmişdeki alışkanlıklarından kurtulamadıklarını görmekteyiz.

 Diyanet Sen olarak Mayıs hedefimize ulaşmış durumdayız.

Diyanet-Sen Dünya da sendikalılaşmayı sürdüren bir çalışma gücüne sahiptir.

Somali’ye, Gazze’ye, Pakistan’a  Suriye’ye , Arakan’na, Van’a, Samsun’na yardımda hep önde, hep  ben varım”  diyen Memur-Sen ve bağlı sendikalar yalnızca ülkemiz ve insanımız için değil  medeniyet coğrafyamızın dertleriyle de ilgilenmiş  ihtiyaç duyduklarında yardım elini uzatmıştır.

Memur-Sen ve bağlı sendikalar ,  zor süreçlerde toplumun demokrasi ve insan haklarının savunucusu olmuş inisiyatif almasını bilmiştir.   28 Şubat sürecinde dik duruşumuzla, “Ortak Akıl” mitingleriyle milletin iradesinin, demokrasinin yanında olmasıyla, topladığı imza kampanyaları ile kat sayı adaletsizliğinin son bulmasında,  kesintisiz eğitime  son verilmesinde ve son olarak , “Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü” için yürüttüğü imza kampanyası ve sivil itaatsizlik eylemleri ile sendikal anlayışını  bir çok STK ‘ dan farkını ortaya koymuş sorunlara çözümün paydaşı olmuştur. Bu çalışmaların içinde olmak, mazlumun sesi olmak, mazlumun sözcüsü olmak Diyanet-Sen’in görevidir.

Örgütlü toplumun önemini ve gereğini anlayan tüm toplum kesimleri artık sendikalaşmak istiyor. Çünkü haksızlığa karşı dik durmanın, iyiliği yaymanın, zulme dur demenin en etkin yolu sendikalaşmaktan geçiyor. Bugün, Arakan yetimlerine, Gazze mağdurlarına, Suriyeli çocuklara iyiliği ulaştırabiliyorsak bunu sendikalarla, sendikal örgütlenmeler aracılığıyla yapabiliyoruz.

Değerli Dostlar ;

Birlik olduktan sonra tüm sorunlarımızın üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Geçmişte çok çalıştık, çok önemli başarılara imza attık. Bundan sonra da sendikamızı ve konfederasyonumuzu daha iyi yerlere taşımak için var gücümüzle çalışacağız. Bu noktada sizlerin desteğine, katkısına, görüşlerine, eleştirilerine hayati derecede önem veriyoruz.  Hepinizi Allaha emanet ediyorum..