Bayraktutar: 'Beşli Çetelere Artık Dur Deme Vaktidir'

​Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Genel Başkan Yardımcıları Hacıbey Özkan ve Mehmet Ali Omurca Teşkilat çalışmaları kapsamında Samsun’da din görevlileri ile bir araya geldi.

Çok sayıda din görevlisin katıldığı programa Millet Vekili Ahmet Demircan,Terme Belediye Başkanı , Diyanet-Sen Samsun 1 ve 2 Nolu şube başkan ve yardımcıları, Ak Parti ilçe Başkanı Ordu 1 Nolu Şube Başkanı ve 17 ilçe temsilcilikleri toplantıda hazır bulundu.

Toplantıda Açılış konuşmalarını Selim Güneysu yaptı. Güneysu konuşmalarında birliğin verdiği şuurdan bahsederek şöyle konuştu; Teşkilat’ınomur iliği olan Diyanet-Sen Genel merkezimizin çalışmalarımıza sürekli destek olması bizi fazlasıyla mutlu etmiştir. Genel merkez ve üyelerimizden aldığımız güç, bizim daha sağlam adım atmamızı sağlamaktadır’ ifadelerini kullandı.

Samsun 1 Nolu Şube Başkanı Nevzat Oy konuşmasında şöyle konuştu; Diyanet-Sen olarak duyarlı bir toplum olmamızın yanında, çalışanların motivasyonu konusunda da sürekli bir dirsek teması içerisinde olmalıyız. Samsun’da görev yapan kardeşlerimize daha fazla hizmet için burada bulunuyoruz. Bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız’ şeklinde konuştu.

Samsun 2 Nolu Şube Başkanı Yakup Demirbaş; Daha fazla okuyan din görevlileri olmalıyız. Duyarlı bir toplum hayalimiz varsa, bunu öncelikle okuma salonlarıyla gerçeğe çevirmeliyiz. İştişare kültürünün olmazsa olmaz olduğu günümüzde birliğin dirliğin samimi duygulardan ibaret olduğunu kalben ve ruhen idrak etmeliyiz’ dedi.

Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcı Mehmet Ali Omurca selamlama konuşmalarında şöyle konuştu;

‘‘2002’den bu yana Türkiye’yi yöneten siyasi akıl, bizim de inandığımız, yaşadığımız, yaşatmak ve yaymak için çabaladığımız, çalıştığım değerlerden neşet etmiş doğrular üzerinden faaliyetlerini yürüttü.

Birbirimize kızdığımız, birbirimizi kırdığımız anlarımız, alanlarımız oldu.

Ancak, hiç küsmedik. Gücendik ancak güçlerimizi birbirimizle savaş malzemesi haline getirmedik.

Türkiye istikrarla buluştu, millet jakoben ve cuntacı istibdattan kurtuldu. Kurtulduğumuz istibdata suni teneffüs yapmak isteyen, hayat öpücüğü vermek isteyen odaklar hala var.

Fırsat kolluyorlar. İnsani fıtratla uyumlu bir demokratik hukuki düzen kurma çabamızı boşa düşürmek istiyorlar.

İzin verecek miyiz?

Seyredecek miyiz?

Ne yapabilirler diye bekleyecek miyiz?

Hayır, Bugün de hayır, yarın da hayır. ‘ Haziran’da da hayır demiştik.

1 Kasım’da da hayır diyeceğiz.

Biz kişilere değil ilkelere evet ya da hayır deriz.

Bizim muhalifliğimiz ve müntesipliğimiz isimlere değil değerleredir.

Millete hizmet yerine ihaneti tercih edenleri, kazandıklarımızı yok saymayı planlayanları, başörtüsü yasağını, katsayı dayatmasını yeniden uygulamaya sokmayı beyannamelerine koyanları biliyoruz.

Onlarda onları desteklemeyeceğimizi, yaptıklarına/yapacaklarına sessiz kalmayacağımızı biliyor.

Biz, kimin ne olduğunu biliriz, bizim de ne olduğumuz, ne yapacağımızı herkes bilir. Biz partisel düzlemde siyaset yapmayız ancak siyasi aktörleri ve yapıları da başıboş bırakmayız.

Kimi eleştireceğimizi de kimlerle iş ve fikir birliği yürütebileceğimizi de biliriz. Gereğinide yerine getiririz’’

Teşkilatlanmadan sorumlu Genel Başkan Yardımcı Hacıbey Özkan selamlama konuşmalarında şunları söyledi;

Bu yıl gerçekleştirdiğimiz 5. Olağan Genel Kurul ile birlikte yeni anlayış, yeni vizyon ve yeni stratejimizi devreye soktuk.

Temmuz 2015 istatistiklerinin açıklanmasıyla toplu sözleşme sürecine hızlı bir giriş yaptık.

836 bin 505 üyeyle zirveye oturduk, liderliğimizi sürdürdük.

Kamu Sen, Kesk ve diğer sendikaların / konfederasyonların toplam üye sayısı ancak bir Memur-Sen ediyor.

Toplu sözleşme masasına ilk kez 11’de 11 oturma hakkı elde ettik.

Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nin üyelerinin tamamı bizim sendikalardan oluştu.

Akademik çalıştaylarla 3. Dönem Toplu Sözleşme taleplerimizin alt verilerini ortaya koyduk.

Akademik çalışmalarla oluşturulan verileri teşkilatımızdan gelen taleplerle birleştirerek yoğurduk, olgunlaştırdık.

Ortaya çıkan talepleri Memur-Sen Yönetimi, Başkanlar Kurulu, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’nun istişare mekanizmalarından geçirerek teklifler paketine dönüştürdük ve Devlet Personel Başkanlığı’na sunduk.

Bilimsel çalışmalarla ortaya çıkan ve istişare mekanizmalarından geçen bu teklifler paketi bereketli bir toplu sözleşme süreci yaşayacağımızın habercisiydi.

Bu süreçte Başbakanla yaptığımız görüşme tekliflerimizin devletin zirvesinde masaya yatırılmasına, tartışılmasına, bürokrasinin işi daha ciddi ele almasına zemin hazırladı.

Sonrası hepinizin malumu ilk turda üç kazanım. Ve sabahlara kadar devam eden turlar.

Alınteri, emek, müzakereler.

Peş peşe gelen yeni kazanımlar. Masada oturup kalan Kamu Sen ve Kesk.

Uyguladığı strateji ve taktiklerle Kamu İşveren Heyeti’ni yeni tekliflerle gelmeye zorlayan ve getirten güçlü ve etkili Memur-Sen.

Kamu görevlilerinin evet demeyeceği ve mutlu olmayacağı hiçbir toplu sözleşmeye imza atılmayacağının kararlı bir şekilde kamuoyuna deklare edilmesi ve bu kararlılığın Kamu İşveren Heyeti’ne bildirilmesi.

Bilimsel ve istişare ile hazırladığımız reel teklifler ile kararlı duruşumuz sonucu, 3. Dönem Toplu Sözleşmelerinde kamu görevlileri bütçeden ve milli gelirden enflasyonun çok çok üzerinde bir pay alarak enflasyonu nakavt etti, tuşa getirdi.

Sosyal kazanımlar rekor seviyeye ulaştı.

Kazanımlarımızla sadece toplu sözleşme tarihine değil çalışma hayatına damgamızı vurduk.

Genel toplu sözleşmeyle 43, hizmet kolları toplu sözleşmesiyle 170 olmak üzere toplam 213 kazanımla kapsamlı, bol kazanımlı ve kamu görevlilerini mutlu eden bir toplu sözleşme imzaladık.

Diyanet-Sen Genel Başkanı teşkilatına seslendiği konuşmasında önemli konulara değindi. Bayraktutar;
‘‘Bu özel haftada huzurunuzda olduğumuz için çok mutluyuz.

Din görevlilerinin devletin her bir bölgesine, muhtarı olmayan beldesinde Al Bayrak gibi dalgalandığını görüyoruz.

Son yaşanan olaylarda ezanın susmaması için çırpınan din görevlilerine, bayrağın inmemesi için tetikte olan güvenlik birimlerimize şükran ve sevgilerimi sunuyorum.

Dünya’nın gaflet ve zaruret içinde olduğunu gören, irşat İslam’a tabidir diyen erdemli din görevlisi kardeşlerimizin bu özel haftasını kutluyorum.

Bizler Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak son kale dediğimiz, bütün dünya devletlerine karşı dimdik ayakta durma mücadelesi veren yeniden büyük Türkiye’nin hayalini kuruyoruz.

Geçmişte insanları ayrıştırarak, ırklara, mezheplere bölerek başka devletlerin, başka milletlerin adeta sömürü haline gelmiş olan Türkiye’nin artık prangalarından kurtulma vaktidir diyoruz.

Beşli çetelerin Türkiye’yi tanzim ve taksim ettiği, başa gelen milli ve manevi ruhun bekçileri olan menderesleri, Özalları, Erbakanları türlü oyunlarla, kumpaslarla deviren, öldüren, asan beşli çetelere ve iş birlikçilerine artık dur diyoruz.

Bizler maneviyatını Kur’an’dan alan, evveliyatını peygamberden örnek alan erdemliler hareketiyiz.

Bugün burada sizinle birlikte, yeni Dünyaya karşı yeni Türkiye’nin şahlanışına karar vereceğiz.

Bu karar ya bizi tarihin sayfaları arasında sönmüş, aciz bir millet yapacak,

ya da sönmeyen yurdumun üstünde en son ocak olan Türkiye’nin ebediyet nişanesi olacak.

28 Şubatı, e MUHTIRALARI bize yaşatan zihniyete karşı artık başkaldırma vaktidir denecek.

Memur-Sen, insanı ve insanlığı barışa, huzura ve kurtuluşa ulaştıracak DEĞERLERİ İHYA HAREKETİ’ dir.

Memur-Sen, çağın gereklerini reddetmeden İnsanı Hakikatle buluşturacak bağı YENİDEN İNŞA HAREKETİ’dir.

Memur-Sen, fert fert bütün insanlığı “kemal yolculuğuna davet eden” İrfan Hareketi’dir.

Memur-Sen, zulmü reddeden, bütün zalimlere karşı sesini yükselten İSYAN HAREKETİ’dir.

Memur-Sen kim olduğuna bakmadan mazluma elini uzatan İNFAK HARAKETİ’dir.

Memur-Sen, Öncü Medeniyet, Güçlü Sendika, Yeni Türkiye vizyonuna sahip İDRAK HAREKETİ’dir.

VE SİZLER BU KAREKETİN BAŞ MİMARLARISINIZ. SİVİL TOPLUM GELENEĞİNİN EDEBİYLE, HAYASIYLA, MAYASIYLA İMANA VE İSLAMA ADANAN YÜREKLERİSİNİZ.

Bayraktutar; bizi biz yapan değerlerin yaşayıcısı, yaşatıcısı ve sözcüsü, çağın erdemliler hareketinin tutarlı, kararlı ve vakarlı öncüsülerisiniz.

Memur-Sen’in kuruluş öyküsünü yazan banilerine, Memur-Sen’in yükseliş destanını haykıran bugünün Memur-Sen’lilerine selam olsun…

Kıymetli Dostlarım açılım projelerini oyalama taktiğine çeviren, başa gelirsek Diyaneti, din derslerini kaldırırım diyen ve özellikle Müslümanların adresi TAKSİM’dir diyen zihniyetlerin artık siyasetin defterinden silinme vaktıdır.

Gündelik karar değiştirip, Cumhurbaşkanı kendi sınırlarına çekilsin diyen, ve 2000 yılında dönemin cumhurbaşkanı suratına anayasa kitapçığını fırlattığında sus pus olanların şimdi konuşma vakti değildir.

Kıymetli kardeşlerim öyle bir süreçteyiz ki biri çıkıp insanları diniyle yargılıyor, camileri ahıra çeviriyor, biri çıkıyor Taksim kabemizdir diyor, biri çıkıyor insanları ırklara bölmenin zamanıdır diyor.

Sizler ecdadın torunları, ÇANAKKALE’de sırt sırta vermiş şehitlerin torunları olarak, bunlara geçit verecek misiniz?

Yıllarca bu memlekete kan kusturup, çocuklarımızı başörtüsüyle okulların kapısından almadıklarını unutacak mısınız?

Sivil toplum geleneğini başlatan Memur-Sen zihniyetini kabul etmeyen, sendikacılık sokakta yakarak, yıkarak olur diyenlere sandıkta edep derslerini verecek misiniz?

Biz dinimizin gereği olan inşa hareketini yapan herkesi destekleriz. Bizim tarafgirlik yaptığımızı düşünenler, zillet ve gaflet içindedir.

Biz vatanı uğruna can veren Akif’in çizdiği yolda yürüyoruz. Biz iki bacımızın yaşmağını aldılar diye Maraş’ı kana bulayan sütçü imamın yolunda gidiyoruz.

insanı yaşat ki davan yaşasın diyen liderlersiniz, bu zihniyet insanı köreltmeyi, insanı muhtaç etmeyi hedefleyen bir geriye dönüştür.

Bu zihniyetin sahipleri Avrupa’nın maşalığını, dün kabul edip Türkçe ezanı okutanlardır. Bu zihniyetin sahipleri, öncü medeniyeti kabul etmeyerek öncü enaniyetin peşinde koşanlardır.

Bizim enaniyetle, benlikle işimiz olmadığını yedi düvel öğrenmiştir, bunlar daha öğrenememiştir.

Bizler biz olmayı, birlik olmayı, dirlik olmayı, iri olmayı, diri olmayı ve en önemlisi hep birlikte BÜYÜK TÜRKİYE olmayı istiyoruz. Onlardan farkımız budur.

Kıymetli dostlarım sizin olmadığınız yerde illaki başkaları olacaktır. Memur-Sen olarak 1 Milyon hedefimizin ana hususu budur.

İmanın, vicdanın, İslam’ın hadimlerinin her alanı doldurması gerekiyor ki, hedeflerimize ulaşalım, her alanda olalım ki sesimiz gür, kudretimiz bani olsun.

Bu hususta bütün kardeşlerimin kendilerine hedef koyarak sahaya inmesini istiyorum.

Sahada Memur-Sen olmazsa şer yuvaları olur, sahada memur-sen olmazsa kan isteyenler olur, memur sen sahada olmazsa gençliğimizi tuzağına düşüren art niyetler olur.

Büyük vebal ve sorumluluk altında olduğumuzu asla ve katta aklınızdan çıkarmayın. Yeniden büyük Türkiye’nin inşası için, olmazsa olmaz olan Memur-Sen’liler olduğumuzu asla unutmayın.

Bu sebeple çalışmalarınızı hızlandırmanızı, hedeflerinize yeni hedefler eklemenizi gönülden istiyor, her birinizin gözlerinden öperek sizleri ALLAH’A EMANET EDİYORUM’’ ifadelerini kullandı.