Sorumluluk Bilinci

Allah’ın (c.c.) selamı hepinizin üzerine olsun. Toplumsal hayatın özü dostluktur, muhabbettir. Din kardeşliği Allah’ın rahmeti sayesinde meydana gelmiş ve cahiliye devrinin cehaleti ortadan kalkmıştır.

Yaşadığımız yüzyıl insanları bireyselleştirmiştir. Şehir hayatında yalnızlaşan insanlar, ikili münasebetler, komşuluk hakları ve selamlaşmada birbirlerine yabancı oldular. Tüketim çarkları içerisinde kaybolmaya yüz tutan insanlığa din gönüllüsü kardeşlerimin ikaz zamanı geldi ve geçmek üzere.

Sendikalar Sanayi Devrimi ile ortaya çıkmış kurumlardır. Emeğin hakkını, alın terinin karşılığını vermek, işverenin sermaye ve birikimini de korumak gerekir.

Dinimiz emeğe, işçiye, çalışana değer vermiş; sermayeyi ve işvereni de aynı değerde görmüştür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurmuşlardır. Toplumun gelişmişlik seviyesi her alanda kendini göstermektedir. Eğitim, sosyal ve çalışma hayatında. Bizim açımızdan özellikle çalışma alanımızda ortaya çıkan problemlerin çözümünde taraflar menfaatleri açısından değil, kulluk ve emeği helal ettirme ve toplumun iyiliği açısından değerlendirilirse karşılıklı hak-hukuk korunmuş olur. Böyle durumda kişi kazanır, kurum kazanır, toplum kazanır. Güzel ahlaklı olmak sorumlulukları yerine getirmektir.

“İş ve çalışma hayatında mutluluğun, barışın ve kardeşliğin yolu, İslam’ın üzerinde hassasiyetle durduğu hukuki ve ahlaki kuralların çalışan ve çalıştıran taraflarca bilinmesi ve uygulanmasından geçmektedir.”

Toplum hayatında biz de varız diyorsak, taşın altına elimizi koymamızın zamanı gelmiştir. Devletimiz ve Başkanlığımız bizlere büyük imkanlar sunmaktadır. Yaklaşık 100 bin mikrofonla insanlarımıza dinimizi anlatma ve tebliğ etme fırsatı vermektedir. Büyük bir nimet olan bu imkan aynı zamanda büyük bir sorumluluğu da bizlere yüklemektedir.

Din gönüllüsünün cemiyet içindeki hal ve tavırları farklıdır. Selamı bile farklı almak - vermek zorundadır. “Din görevlisi dediğimiz zaman İslam Toplumu açısından Müslüman’a önderlik ve rehberlik yapan, onları irşat eden ve kendilerine dosdoğru yolu gösteren, toplumuna, cemaatine örnek olan; henüz Müslüman olma bahtiyarlığına ermemiş olanlar açısından ise İslam’ın tebliğini onlara ulaştırmaya kendini memur gören ve her bir insanı muhatabı kabul edebilen bir görev insanıdır” (Prof. Dr. Raşit Küçük)

Diyanet-Sen olarak 9. Yetki yılımızda sizlere ilk günkü heyecanla hizmet etme arzusunu taşıyoruz. Her üyemize ulaşabilmenin yollarını arıyoruz. Tek hedefimiz bütün üyelerimize hizmet etmek, gönlünü kazanmaktır.

Genel Merkez olarak yeni bir yer (Genel Merkez Hizmet Binası) almanın heyecanını yaşıyoruz. Daha güzel hizmetleri yeni Genel Merkez Binamızda yapmak nasip olur inşaallah.

1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftamız üyelerimize, camiamıza ve ülkemize hayırlar getirsin.

Kurban Bayramımızda Rabbimize İsmail (a.s) teslimiyetiyle kul olabilmeyi, kulluğu yaşayabilmeye vesile olsun. (Amin)

Bu duygu ve düşüncelerle bütün üyelerimize ve Diyanet mensubu kardeşlerime Cenab-ı Hak’tan sağlık ve afiyetler diliyorum.

Allah’a emanet olunuz.

Genel Başkan Yardımcısı
(Eğitim ve Sosyal İşler)
Mehmet YAMAN