Genel Haberler
Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun
5 Haziran 2013 Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan gece feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri olan Miraç Kandili’ni idrak edeceğiz.
5
Haziran 2013 Çarşamba gününü Perşembe gününe bağlayan gece feyiz ve bereketin
coştuğu mübarek gecelerimizden biri olan
Miraç Kandili’ni idrak edeceğiz.
Miraç
bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir
kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullah’ın (a.s.m.) şahsında
insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur.
Bu
ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde
âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur.
Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da
şöyle anlatılır:
“Âyetlerimizden
bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini
mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan
münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.”
(İsra Suresi, 1)
Miraç’ın
ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından
geçip tâİlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da NecmSûresinde şöyle'
anlatılır:
“O
ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay
kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna
vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla
mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü.
Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi
Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun
ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi,
7-18.)
Yüce
Allah tarafından alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed Mustafa
(sav)’nın, Cenab-ı Hakk’ın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen ve varlığın
özüne ve anlamına yolculuğu ifade eden İsrâ ve Miraç, Peygamberimizin şahsında
insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufkudur. Miracın özünde her türlü
kötülükten arınma, insanlığın yararına değerler üretme, fedakârlık, paylaşma,
sorumluluk, zamanın önemini kavrama ve ilahî emirlere teslimiyet göstererek
tertemiz bir kulluğa ve yüce mertebelere erişme vardır. Dolayısıyla Miraç hadisesi bizlere,
insanın, ilahî rızaya ulaştığında idraki zorlayan nice üst derecelere
yükselebileceğini, dünyevi ortamdan sıyrılarak mana âleminde yükselmenin, ilahî
rahmet ve huzura erişmenin ancak gönül ve ruh temizliğinden, ahlakî erdemlerle
bütünleşmekten, her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden
geçeceğini de hatırlatır.
Yine
Miraç ile tüm insanlığa müjdelenen,
kıyamete kadar bütün Müslümanların bu manevî tecrübe ve yükselişi kendi
hayatlarına taşıma imkanı sunulmuş olmasıdır. Zira bizzat Sevgili Peygamberimiz (sav)
tarafından “mü’minlerin miracı olarak” nitelenen, İslam’ın temel ibadetlerinden
biri olan ve iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eden namaz hepimize bu
imkanı sağlamaktadır. Çünkü mü'min, namazda Rabbinin huzurunda durarak, sadece
O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme fırsatı bulur. Namazda sadece bedeni ile
değil özüyle, gönlüyle, duygu ve düşüncesiyle Allah’a yönelen ve Rabbi ile baş
başa kalmanın mutluluğunu yakalayan,
daima O’nun gözetimi ve desteği altında olduğunu hatırından hiç
çıkarmayan mü’min, Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayacak ve bu
bilinçle hayatına farklı bir anlam yükleyecek, bireysel ve toplumsal
ilişkilerinde her zaman Allah’ın huzurunda ve gözetiminde olduğu inancıyla daha
dikkatli, titiz ve sorumlu bir tavır sergileyerek olgun mü’min olma yolunda
önemli mesafeler katedecektir. Dolayısıyla namaz, dosdoğru kılındığında, iç
dünyamızdaki manevi yükselişi ve arınmamızı sağlayarak inancımızla yaşantımızı
birleştirecek, bilinç düzeyimizi yükseltecek ve böylece bizi kötülüklerden
alıkoyacaktır.
Sayduyu,
muhabbet ve kardeşlik duygularına her zamankinden daha muhtaç olduğumuz şu
günlerde aklı selim ve duyarlılıkla hareket etmeye özen göstermeliyiz.
Ramazan ayına adım adım yaklaştığımız şu günlerde bunalan ruhlara, manevî hayatın ihmaliyle daralan ve katılaşan kalplere bu gecenin huzur getirmesi dileğiyle tüm İslam aleminin, necip milletimizin ve Diyanet-Sen camiasının Miraç Kandilini tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz.
Genel Haberler
- Genel Başkan Yıldız’ın Katılımı ile Adana İl Divan Toplantısı Gerçekleştirildi
- 2024 Yılı KİK Görüşmelerinin İkincisi Gerçekleştirildi
- Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Birimleri Arası Futbol Turnuvası Başladı
- Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
- Emekli Kamu Görevlilerinin Örgütlenme Hakkı Paneli Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Mersin’de Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen’den Yine Bir Hukuk Zaferi…
- Genel Başkan Yıldız: Sendikacılığa Yeni Bir Tarz ve Soluk Getirdik
- Kararlı Mücadelemiz Sonuç Verdi, Servis Hizmeti Geri Geldi
- Yıldız: Amacımız Din Görevlilerinin Emeğinin Değerini Yükseltmek
- Aday Din Görevlisinin Sözlü Sınavda Başarısız Sayılmasına Mahkeme Dur Dedi
- Diyanet-Sen Kronikleşmiş Sorunları Çözüme Kavuşturdu
- İstanbul’dan Soykırıma Lanet, Direnişe Bin Selam
- Yıldız: Sorunu Bilmeden Çözüm Üretemezsin
- Yıldız: Türkiye’nin Her Köşesinde Devletin Birer Elçisi Olarak Görev Yapmaktayız
- Camiler ve Din Görevlileri Haftamız Kutlu Olsun
- Yıldız: Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın Odak Noktası Din Görevlileri Olmalıdır
- Yıldız: Diyanet-Sen Varsa Çözüm Var, Kazanım Var…
- Yıldız: Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda Odak Noktası Din Görevlilerimiz Olmalıdır
- DİB Başkanı Erbaş'a Din Görevlilerinin ve Merkez Taşra Teşkilatının Sorunları İletildi
- Genel Başkan Yıldız İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’ı Ziyaret Etti
- Genel Başkan Yıldız TV 5’in Canlı Yayın Konuğu Oldu
- KAMUOYUNA DUYURU!
- Yıldız: Yeni Ufuklara Kararlı Adımlarla Yürüyoruz