Genel Haberler
Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun
16 Haziran 2012 Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayan gece (bu gece) feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri olan Miraç Kandili’ni idrak edeceğiz.
16 Haziran 2012 Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayan gece (bu gece) feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri olan Miraç Kandili’ni idrak edeceğiz.
Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur.
Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.)
Yüce Allah tarafından alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed Mustafa (sav)’nın, Cenab-ı Hakk’ın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen ve varlığın özüne ve anlamına yolculuğu ifade eden İsrâ ve Miraç, Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufkudur. Miracın özünde her türlü kötülükten arınma, insanlığın yararına değerler üretme, fedakârlık, paylaşma, sorumluluk, zamanın önemini kavrama ve ilahî emirlere teslimiyet göstererek tertemiz bir kulluğa ve yüce mertebelere erişme vardır. Dolayısıyla Miraç hadisesi bizlere, insanın, ilahî rızaya ulaştığında idraki zorlayan nice üst derecelere yükselebileceğini, dünyevi ortamdan sıyrılarak mana âleminde yükselmenin, ilahî rahmet ve huzura erişmenin ancak gönül ve ruh temizliğinden, ahlakî erdemlerle bütünleşmekten, her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden geçeceğini de hatırlatır.
Yine Miraç ile tüm insanlığa müjdelenen, kıyamete kadar bütün Müslümanların bu manevî tecrübe ve yükselişi kendi hayatlarına taşıma imkana sunulmuş olmasıdır. Zira bizzat Sevgili Peygamberimiz (sav) tarafından “mü’minlerin miracı olarak” nitelenen, İslam’ın temel ibadetlerinden biri olan ve iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eden namaz hepimize bu imkanı sağlamaktadır. Çünkü mü'min, namazda Rabbinin huzurunda durarak, sadece O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme fırsatı bulur. Namazda sadece bedeni ile değil özüyle, gönlüyle, duygu ve düşüncesiyle Allah’a yönelen ve Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayan, daima O’nun gözetimi ve desteği altında olduğunu hatırından hiç çıkarmayan mü’min, Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayacak ve bu bilinçle hayatına farklı bir anlam yükleyecek, bireysel ve toplumsal ilişkilerinde her zaman Allah’ın huzurunda ve gözetiminde olduğu inancıyla daha dikkatli, titiz ve sorumlu bir tavır sergileyerek olgun mü’min olma yolunda önemli mesafeler katedecektir. Dolayısıyla namaz, dosdoğru kılındığında, iç dünyamızdaki manevi yükselişi ve arınmamızı sağlayarak inancımızla yaşantımızı birleştirecek, bilinç düzeyimizi yükseltecek ve böylece bizi kötülüklerden alıkoyacaktır.
Ramazan ayına adım adım yaklaştığımız şu günlerde bunalan ruhlara, manevî hayatın ihmaliyle daralan ve katılaşan kalplere bu gecenin huzur getirmesi dileğiyle tüm İslam aleminin, necip milletimizin ve Diyanet-Sen camiasının Miraç Kandilini tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz.
DİYANET-SEN
GENEL MERKEZ YÖNETİMİ
Genel Haberler
- Genel Başkan Yalçın Çorum’da Teşkilatla Buluştu
- Din ve Toplum Dergisi “İslam Hukukunun Aktüel Değeri” Dosya Konusu ile Çıktı
- Yıldız: Diyanet-Sen Kadınlara Yönelik Güzel Kazanımlar Elde Etti
- 2024 Yılının Son KPDK’sı Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen İzmir Şubeleri İl Divan Toplantısı Gerçekleştirildi
- Yıldız, İzmir 1 Nolu Şube’nin 24 Kasım Öğretmenler Günü Programına Katıldı
- Fiili Olarak Öğretmenlik Yapan Kur’an Kursu Öğreticilerimiz de Öğretmen Haklarından Yararlandırılmalıdır
- Afyonkarahisar Şubesi İstişare Toplantısı Yapıldı
- UCM’nin Kararı Soykırım Suçunun Tescilidir, Karar Uygulanmalı, Soykırımcı Cezasını Çekmelidir
- Genel Başkan Yıldız’ın Katılımı ile Adana İl Divan Toplantısı Gerçekleştirildi
- 2024 Yılı KİK Görüşmelerinin İkincisi Gerçekleştirildi
- Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Birimleri Arası Futbol Turnuvası Başladı
- Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
- Emekli Kamu Görevlilerinin Örgütlenme Hakkı Paneli Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Mersin’de Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen’den Yine Bir Hukuk Zaferi…
- Genel Başkan Yıldız: Sendikacılığa Yeni Bir Tarz ve Soluk Getirdik
- Kararlı Mücadelemiz Sonuç Verdi, Servis Hizmeti Geri Geldi
- Yıldız: Amacımız Din Görevlilerinin Emeğinin Değerini Yükseltmek
- Aday Din Görevlisinin Sözlü Sınavda Başarısız Sayılmasına Mahkeme Dur Dedi
- Diyanet-Sen Kronikleşmiş Sorunları Çözüme Kavuşturdu
- İstanbul’dan Soykırıma Lanet, Direnişe Bin Selam
- Yıldız: Sorunu Bilmeden Çözüm Üretemezsin
- Yıldız: Türkiye’nin Her Köşesinde Devletin Birer Elçisi Olarak Görev Yapmaktayız