Genel Haberler
Hakkıdır Hakk’a Tapan Milletimin İstiklal!
Bu gün İstiklal Marşı’nın kabulünün 99. yıl dönümü. Bu gün, TBMM’de alkışlarla ve gözyaşları ile dinlenen Merhum Mehmet Akif Ersoy’un “Kahraman Ordumuz’a” ithaf ettiği, milli duygularımızın en güzel şekilde ifade edildiği ve Merhum Akif’in “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmayı nasip etmesin” diyerek duygularını dile getirdiği bir dönemde yazılan eşsiz Milli Marşımız’ın kabul günü.
Kurtuluş Savaşı'nın başladığı yıllarda, cephedeki askerlerimizi coşturacak, onların morallerini yükseltip milli duygularını güçlendirecek bir milli marşın hazırlanması düşüncesi, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet İnönü tarafından ortaya atıldı. Bunun üzerine Millî Eğitim Bakanlığı ödüllü bir yarışma açtı ve durumu tüm yurda duyurdu. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Değerlendirme komisyonu şiirlerin tamamını inceledikten sonra altı tane şiir, milli marş olmaya uygun görülüp ayrıldı. Ancak yapılan değerlendirmede bu altı şiirin de milli marş olma niteliği taşımadığı sonucuna varıldı.
Zamanın Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, ulusal marşı Mehmet Akif Ersoy'un yazmasını istiyordu. Oysa Mehmet Akif, ucunda para ödülü olduğu için yarışmaya katılmamıştı. Milli marş niteliği taşıyan bir şiirin bulunamaması üzerine dostları devreye sokularak Mehmet Akif ikna edilmeye çalışıldı. Sonunda para ödülünün kaldırıldığı konusunda güvence verilince Mehmet Akif, marşı yazmayı kabul etti. Daha önce ayrılan altı şiirle Mehmet Akif'in yazdığı şiir arasında yapılan değerlendirmede Akif'in şiiri birinci oldu.
Mehmet Akif, doğrusunu söylemek gerekirse İstiklâl Marşı' mızı yazabilecek tek değilse bile en ideal insandı. Şiiri toplum için ve bir dava adına yazan, ama şiiri şiir yapan özelliklerden feragat etmeyen, Türkçe'nin bütün nüanslarını ve imkanlarını ustalıkla kullanan, çağının tanığı ve vicdanı olan bir şairden daha iyi kim yazabilirdi böyle bir marşı? Akif' in şiir anlayışı ve şiir gücü kadar ancak bir sosyologda bulunabilecek bütünü ve ayrıntıları yakalayabilen gözlem gücü İstiklâl Marşını bu denli etkili bir milli mutabakat metni haline getiren en önemli belgedir.
İstiklâl Marşı' nın şairi olarak Mehmet Akif 'in bir başka önemli özelliği de sarsılmaz bir iman ve dava adamı olduğu kadar tam bir erdem kahramanı olmasıdır. Türk Şiiri'nde bu kadar kendi kendisi olabilen, yüksek ahlâk sahibi, mütevazi ve ilkeli, entelektüel kapasitesi son derece yüksek, yaşadığı dünyanın farkında bir başka şair zor bulunur.
Akif aynı zamanda bir Milli Mücadele kahramanıdır. Akif, Milli Mücadeleye katılmak için uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Ankara'ya gelir. Yüreğindeki iman ve umudu cami kürsülerinden, eşraf ziyaretlerine kadar, sohbet, vaaz, davet, düzyazı ve şiirle haykırır.
Dünyada İstiklâl Marşı yazan şairler içinde; - hem milletinin var olma mücadelesine katılmış bir kahraman, hem milletinin dilini bu kadar iyi kullanan bir yazar hem büyük bir entelektüel, çağının tanığı ve vicdanı olan bir aydın, hem toplumunun değerlerini ve kişisel ahlakını sağlam bir ilkelilikle kendi şahsında bütünlemiş bir ahlak adamı, hem İstiklâl Marşını arzu ve talep eden Meclisin üyesi bir milletvekili hem de İstiklâl Marşı'nı yazmadan önce de ülkesinin büyük bir şairi olarak tanınan ve bütün bu özellikleri kendi şahsında toplamış başka biri yoktur.
“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazmak nasip etmesin” diyerek İstiklal Marşı’nın yazıldığı o zorlu ve çetin günleri milletimizin bir daha yaşamamasını dileyen usta şair Akif ve istiklalimizi borçlu olduğumuz aziz şehitlerimizi 12 Mart İstiklal Marşımızın kabul gününde rahmet ve minnetle anıyoruz.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Genel Haberler
- Genel Başkan Yıldız’ın Katılımı ile Adana İl Divan Toplantısı Gerçekleştirildi
- 2024 Yılı KİK Görüşmelerinin İkincisi Gerçekleştirildi
- Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Birimleri Arası Futbol Turnuvası Başladı
- Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
- Emekli Kamu Görevlilerinin Örgütlenme Hakkı Paneli Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Mersin’de Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen’den Yine Bir Hukuk Zaferi…
- Genel Başkan Yıldız: Sendikacılığa Yeni Bir Tarz ve Soluk Getirdik
- Kararlı Mücadelemiz Sonuç Verdi, Servis Hizmeti Geri Geldi
- Yıldız: Amacımız Din Görevlilerinin Emeğinin Değerini Yükseltmek
- Aday Din Görevlisinin Sözlü Sınavda Başarısız Sayılmasına Mahkeme Dur Dedi
- Diyanet-Sen Kronikleşmiş Sorunları Çözüme Kavuşturdu
- İstanbul’dan Soykırıma Lanet, Direnişe Bin Selam
- Yıldız: Sorunu Bilmeden Çözüm Üretemezsin
- Yıldız: Türkiye’nin Her Köşesinde Devletin Birer Elçisi Olarak Görev Yapmaktayız
- Camiler ve Din Görevlileri Haftamız Kutlu Olsun
- Yıldız: Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın Odak Noktası Din Görevlileri Olmalıdır
- Yıldız: Diyanet-Sen Varsa Çözüm Var, Kazanım Var…
- Yıldız: Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda Odak Noktası Din Görevlilerimiz Olmalıdır
- DİB Başkanı Erbaş'a Din Görevlilerinin ve Merkez Taşra Teşkilatının Sorunları İletildi
- Genel Başkan Yıldız İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’ı Ziyaret Etti
- Genel Başkan Yıldız TV 5’in Canlı Yayın Konuğu Oldu
- KAMUOYUNA DUYURU!
- Yıldız: Yeni Ufuklara Kararlı Adımlarla Yürüyoruz