Genel Başkan Yardımcıları Teşkilat Eğitim Programlarına Aralıksız Devam Ediyorlar

Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcıları İrfan Kaşıkçıoğlu, Nazif Kocaçoban ve Kerim Alptekin, Ağrı, Kars ve Ardahan teşkilat eğitim toplantılarına katıldılar. 

Kars Şube Başkanı Uğur Şen, Ardahan İl Temsilcisi İbrahim Yıldız, Gümüşhane il Temsilcisi Bünyamin Kaban, Ağrı Şube Başkanı Haşim Kaya, Iğdır İl Temsilcisi İdris Armağan şube, il yönetim kurulu üyeleri ve ilçe temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen eğitim toplantılarında katılımcılara sosyal medya kullanımı ve teşkilat alanlarda eğitimler verildi.  

Kaşıkçıoğlu, İstişare Olmazsa Olmazımızdır 

Toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Yardımcısı İrfan Kaşıkçıoğlu “Diyanet-Sen olarak, eğitime yatırım yapmaya, teşkilat eğitimine önem ve ağırlık vermeye devam edeceğiz. İstişare olmazsa olmazımızdır.” İfadelerini kullandı.

Kaşıkçıoğlu Diyanet-Sen’in 20 yıldır yetkili sendika olarak hizmet kolu çalışanlarının hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için kararlı mücadelelerine devam edeceklerini belirterek “Sizlerin talepleri, görüşleri bizim için çok kıymetli. Başlattığımız kampanya ile talepleriniz teklifimiz oldun diyoruz. Bu yıl Ağustos ayında gerçekleştireceğimiz toplu sözleşme tekliflerimizi birlikte oluşturmak, sahada bizzat olan siz değerli hocalarımızın katkılarıyla dosyamızı oluşturmak istiyoruz. Sorunu yerinde tespit etmek çözümü gerekli yerde aramak sendika olarak bizlerin görevi ve bu görevi bi hakkın yerine getirmek için mücadelemiz devam edecek” dedi. 

Genel Başkan Yardımcısı Kerim Alptekin “Teşkilat ve Eğitim toplantılar vesilesiyle alanımızla ilgili konularda bilgilerimizi tazeliyor, uzmanlaşıyor ve dayanışma ruhunu üst seviyeye çıkarıyoruz. Eğitim ve istişare içerikli toplantılarımız belli aralıklarla devam edecektir” dedi.  

Alptekin, İnsanı Merkeze Alan Bir Sendikacılık Ruhuyla Mücadelemizi Sürdüreceğiz 

Genel Başkan Yardımcısı Kerim Alptekin sendikaların demokratik toplumun vazgeçilmez unsurlarından birisi olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Hayatın tamamında çeşitlenen sorunlar ve bu sorunların sonuçlarına yönelik taleplerin karşılanması için yeni bilgilere, yeni bakış açılarına ve yeni toplumsal örgütlenmelere ihtiyaç vardır. STK’ların bir parçası olan sendikalardan da liberalizm ve kapitalizmin etkisiyle değişen ekonomik gelişmeler, küresel sosyal hareketliliklerin ve dijital dünyanın kuşatması ile ortaya çıkan problemler karşısında seyirci kalmaması istenir. Bu açıdan sendikaların geleneksel faaliyetlerini sürdürürken ilgi alanlarını genişletmeleri, kurumsal yapılarını güçlendirerek fütürist çalışmalara yönelmeleri bugüne ve geleceğe dair alternatifler üretebilmeleri çok önemlidir. Diyanet-Sen olarak özerklik ve özgünlüğümüzden taviz vermeden Müslüman kimliğimizle, vahiy ve sahih sünnet merkezli, akılla sorgulayan her durumda hakkı cesurca haykıran, onurlu duruştan ödün vermeyen, yenilenmeyi, adaleti ve insanı merkeze alan bir sendikacılık ruhuyla mücadelemizi sürdüreceğiz. 

Kocaçoban, Diyanet-Sen Önce Bir Fidan, Sonra Bir Çınar Olmuştur

Genel Başkan Yardımcısı Nazif Kocaçoban toplu sözleme süreci, sendikal kazanımlarla ilgili sunumlar yaptılar. 7. Dönem Toplu Sözleşme süreciyle ilgili ’de istişarelerde bulundu.

Kocaçoban sendika olarak toplumun değerlerini baştacı yaptıklarını vurgulayarak “Diyanet-Sen ailesi adım adım yükselerek bugün 87. 249 üyesiyle sözünün güvenilirliği, topluma karşı saygın davranışları, toplumun değerleriyle birlikte hareket eden ve bu değerleri baş tacı eden tavrı dolayısıyla hiçbir zaman milletle, millet iradesiyle kavgaya girmemiştir. Bu yüce davanın kurucusu olan Mehmet Akif İnan, Ahmet Yıldız ağabeylerimizin arkadaşları ile beraber attığı tohum, bu teşkilatın binlerce yöneticisi ve yüz binlerce üyesinin azimle çalışmaları sonucunda önce bir fidan, sonra bir çınar olmuştur. Geldiğimiz noktanın ötesine geçmek, sınırları aşmak ve kadim medeniyetimizin bizden beklediği sorumluluğu bihakkın yerine getirmek durumundayız. Biz hep birlikte Türkiye'yiz. Onun için hep birlikte 'mazeret yok' diyerek ülkemizi daha ileri taşıyacağız. Türkiyemizin, geleceğinin şekillenmesini seyretmeyeceğiz. Bu çorbada bizim de tuzumuz olacak… Taşın altına elimizi de koyacağız… gerekirse başımızı da… Bu hepimizin sorumluluğudur.” Şeklinde konuştu. 

Daha sonra katılımcılar söz alarak sendikal çalışmalara ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundular. 7. Dönem Toplu Sözleşme süreciyle ilgili istişareler yapıldı.