Genel Haberler

Diyanet-Sen 2. Teşkilat Eğitim Toplantılarının Sonuncusu Mardin’de Gerçekleştirildi
Diyanet-Sen 2. Teşkilat Eğitim Toplantılarının sonuncusunu Mardin’de gerçekleştirerek tamamladı.
Genel Başkan Ali Yıldız’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya genel merkez yönetim kurulu üyeleri, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Muş, Siirt , Tokat, Van şubeleri ile Hakkari, Iğdır, Şırnak il temsilcilikleri, yönetim kurulu üyeleri, iş yeri ve ilçe temsilcileri, Genel Merkez Kadınlar Komisyonu Başkanı Nurhan Yıldırım ve şube kadın komisyon başkanları katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Ali Yıldız, Diyanet-Sen’in hak, emek, adalet mücadelesi olduğunu belirterek “Diyanet-Sen emeğin, emekçinin kabul edilmiş duasıdır, salih ameldir. Diyanet-Sen prensip demektir, ahlak demektir. Alın terini emekçiye, mazluma, mağdura hasretmektir.” Dedi.
Kurucu Genel Başkan merhum Ahmet Yıldız öncülüğünde başlayan Diyanet ve Vakıf hizmet kolu çalışanlarının hak ve özgürlük mücadelesinin 26 yıldır aralıksız devam ettiğinin altını çizen Yıldız “Diyanet-Sen 26 yıllık emek, tecrübe, başarı ve onur mücadelesinin öyküsüdür. Sendikacılıkta ilklerin, kırılması zor rekorların, yüzlerce kazanımın adıdır. 21 yıllık yetkili olduğumuz dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur. 26 yıl önce başlayan bu yolculuk kuru bir sendikal söylem değildir. Kendi medeniyetimizi referans alan, Hilfu’l-füdul Andı’yla şekillenen, fütüvvetten, ahilikten beslenen, ‘başkalarına benzemeyen, kendisi olmayı önceleyen’ bir anlayışla ‘Erdemliler Hareketi’ olarak yola çıkıldı. Bu destansı öyküyü başlatan, başarılarla büyüten, bugünlere getiren başta Ahmet Yıldız olmak üzere ahirete irtihal etmiş öncülerimize Rabbimden rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet, mücadeleyi sürdüren siz liderlerimizin şahsında tüm teşkilatımıza muvaffakiyet diliyor, şükranlarımızı sunuyorum.” İfadelerine yer verdi.
Sahada da Masada da Diyanet-Sen Var
15 Mayıs’ın yaklaştığının altını çizen Yıldız, “Sendikamsı yapılar, mahşeri cümbüşçüler yine sahayı kirletmeye, zihinleri bulandırmaya, seviyeyi aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Kim ne derse desin, sahada da masada da: Din görevlilerimizin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Örgütlü gücün önemi hepimizin malumu. Başarmak için güçlü olmak bunun için de üye sayımızı artırmamız gerekir” diyerek şöyle devam etti:
Bu yüzden 15 Mayıs’a kadar vites yükselterek üye seferberliği başlatacağız. Ayak basılmadık iş yeri bırakmayacağız. Psikolojik eşik olan 90 bini aşacak, sayımızı 100 bine ulaştıracak azim, inanç ve kararlılığı ben bu teşkilatta görüyorum. Bizim derdimiz medeniyet değerlerimizle aydınlanmış Yeniden Büyük Türkiye’dir…Diyanet-Sen hak, emek, adalet mücadelesidir. Diyanet-Sen emeğin, emekçinin kabul edilmiş duasıdır, salih ameldir. Diyanet-Sen prensip demektir, ahlak demektir. Alın terini emekçiye, mazluma, mağdura hasretmektir. Diyanet-Sen’li olmak dava sahibi olmaktır, İstikamet üzere yol yürümektir. Memur-Sen’li olmak, emeği, ekmeği aziz bilmektir.
Çok iyi biliyoruz ki, tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Sahada olmayan sendikaların yüzleri olmayınca yüzsüzlük devreye giriyor doğal olarak. Ancak Diyanet ve Vakıf çalışanları, kimin gerçekten emek vererek çalıştığını kimin 15 Mayıs öncesi sahayı kirletmeye çalıştığını gayet iyi biliyor. Bu yüzden her 15 Mayıs sonrası hezimete uğruyorlar. Eseri olmayanların irapta mahalli olmaz, olmuyor da. Hizmet yerine zillet sendikacılığı yaptıkça yok hükmünde kalmaya devam edecekler. Çünkü eser ortada, mimar ortada. Kimin ter akıttığı, kimin kin akıttığı ortada. Bizim teşkilatımız için başarmak bir tercih değil, yükümlülük, sorumluluktur. Haksızlık karşısında susmayacağız. Haktan, hakikatten ayrılmayacağız. Mazlumu, mağduru yalnız bırakmayacağız. Emperyalizme, siyonizme, kapitalizme, direneceğiz.
Diyanet-Senli Olmak Dava Sahibi Olmaktır
Yıldız, kutlu bir dava için yola çıktıklarını belirterek “Biz ‘yol aziz, menzil mübarek’ diyerek kutlu yola revan olan, tarihin yanlış gidişine dur demek için yola çıkan, köklerinden aldığı güçle tarihin doğru yerinde duran; sömürü düzenini erdemli mücadeleyle değiştirmenin, ümmetin özgürlük mücadelesine omuz vermenin, emeği kapitalizmin zindanından azat etmenin mücadelesini verenleriz. Söylemi ve duruşuyla milletin umudu olan bir teşkilatız. Millet iradesine pranga vurdurmayan, 12 milyon 300 bin imzayla başörtüsüne özgürlük yolunu açan teşkilatız. İmam hatip ortaokullarının, Kur’an kurslarının yeniden açılmasını, Kur’an-ı Kerim ve siyer derslerinin müfredata girmesini sağlayan, katsayı adaletsizliğini çöp sepetine atan teşkilatız. 17-25 Aralık’ta, Gezi kalkışmasında, 6-8 Ekim provokasyonunda, Çukur teröründe, paralel pusularla, gölge oyunlarıyla, terörle, milletin istikametini değiştirmek isteyenlere karşı, küresel operasyonu gören, sesini yükselten, gerektiğinde sahaya inen teşkilatız. 15 Temmuz’da tankların gölgesinde büyüyen korkuyu tekbirlerle, salalarla parçalayan, al bayrağın altında, vesayetin tarihe gömülmesinde rol alan, tarihin doğru yerinde duran teşkilatız. Diyanet-Sen’li olmak dava sahibi olmaktır, İstikamet üzere yol yürümektir. Bu anlayışla omuz omuza verip 15 Mayıs’ta bayrağı yeni bir zirveye dikeceğiz. Allah’ın izniyle hedefimize ulaşıp, üyemizin, ülkemizin umudu olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Gazze Saldırıları İnsanlık Suçudur
Gazze saldırılarının insanlık vicdanına karşı işlenmiş suç olduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti: Yıldız “Terör devleti İsrail ateşkes anlaşmasına rağmen Gazze’de saldırılarına devam ediyor. Mübarek Ramazan ayında iftar başında, sahurda Gazzeli kardeşlerimiz katledilmeye devam etti. Ne Ramazan ne bayram saldırıları durdurmadı. 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 50 binleri geçti.
Mübarek Ramazan ayı boyunca iftarlarda sahurlarda, bayramda Gazzeli Müslümanların üzerine bomba yağdıran İsrail açıkça insanlığa karşı suç işlemektedir. Sivil yerleşim alanlarını, hastaneleri, ibadethaneleri ve mülteci kamplarını hedef alan bebek katili İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak Gazze'yi sistematik bir soykırıma tabi tutmaktadır. Bu, yalnızca Filistin halkına değil insanlığın ortak vicdanına karşı işlenmiş bir suçtur.
Ateşkes çağrılarını ve uluslararası toplumun uyarılarını yok sayan İsrail'e karşı Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve uluslararası toplum derhal somut adımlar atmalıdır. Netanyahu ve sorumlular savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır.
Gazze’nin Gazzeliler eliyle inşası için bizlere büyük görevler düşüyor. Yardımlarımızı daha da sıklaştırmalı, dualarımızda olan Filistinli kardeşlerimize maddi yardımlarla da destek olmalıyız. Tamamen yerle bir olan Gazze’yi inşallah her birimizin koyacağı birer tuğla ile yeniden inşa edeceğiz. Gazze tüm ümmetin el birliği ile inşallah en kısa zamanda yeniden inşa edilecek. Buna gönülden inanıyorum. Boykot ürünlerine karşı tavrımızda gevşeme göstermeden bu ürünleri almama konusunda kararlılığımızı göstermeye devam etmeliyiz.
Türkiye olarak Filistin halkının haklı davasında ve onurlu direnişinde daima yanlarında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Filistin toprakları ve Filistinli kardeşlerimiz özgürlüğüne kavuşuncaya kadar her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalara destek vermeye devam edeceğiz.
Adil Bir Yer Küre, Güçlü Bir Türkiye
Ülkemizde yaşanan her afette teşkilat olarak seferber olduklarını belirten Yıldız “Depremde sarsıldığımızda, sellerde, yangınlarda bu teşkilat hep yaraları sarma derdinde oldu. Mağdurun mazlumun yanında oldu. Tasavvurumuz ‘adil bir yerküre’, hedefimiz ‘güçlü büyük Türkiye’dir. O yüzden biz günü kurtaran değil, geleceği kuran, şartların dönüştürdüğü değil, şartları dönüştüren bir teşkilatız. Kısacası, biz gelecek günlerin, kalıcı iş ve eylemlerin sendikasıyız. Bizim için adalet mücadelesi omuzlarımıza inancımızın yüklediği kutsal bir emanettir. Hedeflediğimiz neslimizi ve aileyi korumaktır. Sapkın lobilere karşı mücadelemiz hep bu duruşumuzun gereğidir” değerlendirmesinde bulundu.
Din Eğitiminden Tasarruf Olmaz
Din eğitiminden tasarruf olmayacağını söyleyen Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:
Fahri Kur-an Kursu öğreticilerimizin tasarruf tedbirleri nedeniyle sözleşmelerinin iptaline karşı çıktık ve göreve başlamalarını sağladık. Vekil imamların asgari ücretin bile altında kalan maaşları için açtığımız davayı kazandık. Şube Müdürü ve Murakıp hocalarımızın Hac ve Umre hizmetlerinde kafile başkanı olarak tekrar görevlendirilmesini sağladık. Biz Diyanet-Sen’iz. Hainlere karşı devletimizin arkasında durur, Başkanlığımıza laf ettirmeyiz. Ama doğruları alkışladığımız gibi yanlışları da görmezden gelmeyiz. Yanlış yanlıştır. Hükümetin enflasyonun faturasını ücretliye çıkarması yanlıştır. Yüzde 11.54 gibi komik bir zammı memura uygun görmek yanlıştır. Bunları içimize sindirmemizi kimse beklemesin. Maaş artışının enflasyonu azdıracağı şeklindeki söylem yanlıştır. Memura refah payını çok görmek yanlıştır. Maliye Bakanlığının, alacağında cömert, vereceğinde ise cimri davranması, Memura yüzde 11.54 verirken yeniden değerleme oranını yüzde 43.93 oranında artırması yanlıştır. Sermayeyi büyüten, vatandaşı küçülten, az kazanandan çok, çok kazanandan ise az vergi alan bu vergi sistemi yanlıştır. Biz; gelir dağılımında adalet istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Enflasyonu düşürün, fiyat istikrarını sağlayın ama bunu emekçiyi ezerek yapmayın, diyoruz.
Maaş Ödeme Anlaşması Sorununu Kararlı Duruşumuzla Çözüme Kavuşturduk
Diyanet İşleri Başkanlığı Maaş Ödeme Anlaşması’nın Türkiye genelinde ve alt yapısı yetersiz katılım bankaları ile yapılmasının çalışanlar açısından büyük sıkıntılara yol açtığını belirten Yıldız, “Sorunun çözümü için büyük bir mücadele verdik. Basın açıklamalarımızla, eylemlerimizle, ikili görüşmelerimizle konuyu sürekli gündemde tuttuk. Şükürler olsun Mart ayında yapılan ihale iptal edilerek maaş ödeme anlaşmasında 2019’a kadar sürdürülen makul sisteme geri dönüldü. Yani müftülüklerimiz kendi yerel şartlarına uygun bulundukları bölgede kendi maaş anlaşma ihalelerini yapacak. Sorunun çözümüne katkı sunan herkese gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
Sorunları Birlikte Çözeceğiz
Çözüm bekleyen sorunlar konusunda da büyük gayret gösterdiklerini belirten Yıldız “Sendikacılık çözüm üretme mercisidir. Diyanet ve vakıf çalışanlarının aile birliğinin sağlanması noktasında eş durumu mazeretinin bir yıla indirilmesi, yüzde doksan beşi memnun eden 3600 ek gösterge düzenlemesinin, kalan yüzde beşlik idari personel için de verilmesi, 4-6
Aile Küresel Saldırı Altında
Ailenin küresel bir saldırı altında olduğuna dikkat çeken Yıldız, şöyle devam etti: “Aileyi değersizleştiren sapkın ideolojiler medya ve sosyal medya aracılığı ile her türlü ifsat tohumunu topluma saçıyor. Gerek dizilerdeki gerekse sabah programlarındaki içerikler aile yapımızı dinamitliyor, sapkınlıkları meşrulaştırıyor. Adı aileyi koruma olan ama içinde aile ile ilgili tek bir hüküm bulunmayan 6284 sayılı Kanun aileye suçlu muamelesi yapıyor. Bu şartlar altında aileyi korumak bir beka meselesidir. İnancımızı, değerlerimizi, merhameti, ahlakı, saygıyı öğrendiğimiz aile örselenirse bu değerler de yok olur. RTÜK, yalnızca müstehcenlik ve şiddet konularında değil, toplumu tahrip eden bu gibi yayınlara da tedbir almalıdır. Gündüz kuşağı programları ile ne ar kaldı ne edep kaldı ne hayâ kaldı. Bu programlar için de derhal tedbir alınmalıdır. 6284, İstanbul Sözleşmesi ruhundan arındırılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinde teşkilat olarak kararlı duruşumuzun payı çok büyüktür.”
Kurtuluş: Diyanet-Sen Büyük Bir Teşkilattır
Programın açılışında bir selamlama konuşması yapan Mardin Şube Başkanı Abdülkadir Kurtuluş, Diyanet-Sen’in kurucu ilkelerden taviz vermeden Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Merhum Akif İnan ve Diyanet-Sen Kurucu Genel Başkanı Ahmet Yıldız’ın açtığı yolda emek ve alınteri merkezli sendikacılık yaptığını ve Türkiye’nin en büyük emek hareketlerinden birisi olduğunu ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Mehmet Baki Öztürk tarafından “Kurumsal Aidiyet ve Motivasyon” konulu bir sunum gerçekleştirildi.
Hukuk Müşaviri Hacı Muharrem Mankır tarafından hukuki süreçlere dair bilgilendirme yapıldı.
Genel Merkez Kadınlar Komisyonu Başkanı Nurhan Yıldırım, kadınlar komisyonu olarak yaptıkları çalışmalar ve şube kadınlar komisyonu teşkilatlanması konusunda bilgi verdi. Genel başkan yardımcıları alanlarına dair bilgilendirmede bulundu.
Mardin’de gerçekleştirilen teşkilat eğitimi katılım sertifikalarının dağıtılması ve aile fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi. Böylece Türkiye genelini kapsayan Diyanet-Sen 2. Teşkilat eğitim toplantıları sona ermiş oldu.
Genel Haberler
- Sınav Varsa Diyanet-Sen Var!
- Diyanet-Sen 2. Teşkilat Eğitim Toplantılarının Sonuncusu Mardin’de Gerçekleştirildi
- Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun
- Kadir Gecemiz Mübarek Olsun
- Çanakkale Zaferi Büyük Bir Destandır
- 65.238 İmza ile Maaş Anlaşma Mağduriyetine Dur Diyoruz
- Diyanet-Sen’den Diyanet İşleri Başkanlığı Maaş Ödeme Anlaşmaları Sorunlar ve Çözüm Önerileri Odak Analiz Kitabı
- Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak!...
- Dünya Kadınlar Günü “Güçlü Aile ve Güçlü Toplum” Mücadelesine İvme Kazandırmalıdır
- Genel Başkan Ali Yıldız Konya Şube’nin İftar Programına Katıldı
- Diyanet İşleri Başkanlığımız Kuruluşunun 101. Yılında Hizmetlerine Devam Ediyor
- Hoş Geldin İyilik Ayı Ramazan
- Diyanet-Sen’den Aile Yılı Eylem Planı
- 28 Şubat Mağduriyetlerinin Giderilmesi İçin Komisyon Oluşturulmalıdır
- Teşkilat Bölge Eğitim Toplantılarının Beşincisi Trabzon’da Gerçekleştirildi
- Teşkilat Bölge Eğitim Toplantılarının Dördüncüsü Nevşehir’de Gerçekleştirildi
- Teşkilat Bölge Eğitim Toplantılarının Üçüncüsü İzmir’de Gerçekleştirildi
- Ayrıcalıkların Dünyası: Memur-Sen Avantaj
- Diyanet-Sen’in Kurucularından Remzi Sarıoğlu’nu Rahmetle Anıyoruz
- Diyanet-Sen’den AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur’a Ziyaret
- Af ve Mağfiret Gecesi Berat Kandiliniz Mübarek Olsun
- Genel Başkan Yıldız, BBP Genel Başkanı Destici’yi Ziyaret Etti
- Teşkilat Bölge Eğitim Toplantılarının İkincisi Ankara'da Gerçekleştirildi
- Seçmeli Kur’an ve Siyer-i Nebi Dersleri Ehil Kişilerce Verilmelidir
- Genel Başkan Yıldız, Gazze Satılık Değildir