8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Erzincan Diyanet Sen Hanım Kolları Başkanı Esra Karadağ " Bize göre kadınlar da erkekler de önce insandır. Bu noktadan hareketle kadının ya da erkeğin hakları ya da sorunları yerine olaya insan hakları ya da sorunları olarak bakmak daha doğru olur" dedi.

Erzincan Diyanet Sen Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar günü münasebetiyle bir yemek düzenlendi. Düzenlenen yemeğe Diyanet Sen Erzincan Şube Başkanı Zakir Yıldız, Erzincan İl Müftü Vekili Harun Özkan,İl Müftü yard. Nevzat Soylu Diyanet Sen Hanım Kolları Başkanı Esra Karadağ ve Diyanet Sen Hanım Kolları üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Diyanet Sen Erzincan Şube Başkanı Zakir Yıldız yaptığı açıklamasında; " 8 Mart Dünya Kadınlar günü münasebetiyle Diyanet Sen'in organize etmiş olduğu bu toplantıya katılımızdan dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü kadın sosyal hayatın her alanında bulunmalıdır. Hayatımızın bütün safhasında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda hemen yanı başımızda bulduğumuz, bizleri eğiten, yetiştiren, yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar kadınlarımızdır. Kadınların bir çok ülkede hala gereken yerde olmadıklarını, insan onuruna yakışmayan bir hayat sürdürdüklerini maalesef şahit olmak hepimizi derinden üzmektedir. Fiziki bazı farklılıkların dışında eşit olarak yaratılan kadın ve erkek arasında, birçok yerde yaşanan ayrımcılığın bir an evvel sona ermesi hepimizin ortak arzusudur. Toplumumuzda okur-yazar oranı en az olan, meclisimizde en az temsil edilen, en fazla çalışıp en az itibar gören, en çok toplumda ezilen, mağdur olan, cinsiyetleri üzerinden en fazla sömürülen yapılacak bir istatistikte 'en'ler sıralamasında hep aşağıda bulunan kadınlarımızdır. Kadınlarımızın haklarını ve hak ettiği saygınlığı kazabilmeleri için onlara her platformda yardımcı olmalıyız. Bu bağlamda Özgürlük içirn 10 milyon imza kampanyasında 12 milyon 300 bin imza toplayarak kadınlarımıza ve ülkemize karşı olan sorumluluğumuzu Memur Sen olarak yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
 Günümüzde yapılan kadına şiddetin yanında kadının hak ve özgürlüklerini kısıtlayan engellerin de kaldırılması yine örgütlü bir toplumun işidir. Kişinin ailesi iştir lafa bakılmaz. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bu deyimlerden sonra özellikle Kur'an Kursu öğreticilerimizle ilgili yaptıklarımızı anlatmaya çalışacağım. Hepinizin malumu olduğu üzere ilkin ders ücreti ile başladınız  Sonra 4/C'li oldunuz çok iyi bir şey olmuş gibi sevindiniz. Sonra 4/B'li olundu. Buda yetmedi 4/ B'liler kadrolu oldu. Kadrolu olunmada en büyük etken yine Memur-Sen Diyanet Sen oldu. Malumunuz olduğu üzere Memur-Sen olağan genel kurulunda Sayın Başbakan'ımızın katılımlarıyla Türkiye'de ki bütün 4/B'lilerin kadroya geçirileceği müjdesi verildi. İşte sendika bu işlere yarıyor" dedi. 
Daha sonra konuşan Erzincan İl Müftü Yardımcısı Harun Özkan ise yaptığı açıklamasında;" Herkesin sorumlulukları vardır. Önemli olan herkesin üzerine düşen sorumlulukları yapmasıdır. İnsan olarak Müslüman olarak bir bayan olarak herkes anne olarak baba olarak kardeş olarak üzerine düşen görevi yaparsa mutlu oluruz. Dünya'yı yaşanabilir hale getiririz. Bu vesile ile de bu etkinliği düzenleyen sendikacı arkadaşlara teşekkür ediyorum" dedi. 
Yemek'ten önce en son olarak günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Diyanet Sen Hanım Kolları Başkanı Esra Karadağ ise yaptığı açıklamasında; "Din görevlileri olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle toplumu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek adına bir dizi program düzenliyoruz. Bu programlarda, toplumun eğitimcileri olarak, bizim kadınlar günü algımızla kadına uygulanan şiddeti reyting malzemesi yapan kesimin kadınlar günü algısının birbirinden farklı olduğunu göstermeye çalışmaktayız. Bizler, kadınlar gününde kadınların sıkıntılarını ve sorunlarını dile getirirken sorun odaklı değil çözüm odaklı birtakım çalışmalar yapmaktayız. Bu anlamda İslam'da kadının yeri ve önemini ve İslam'da kadın-erkek ilişkisini doğru anlayıp insanlara da doğru bir şekilde anlatmak bizim öncelikli vazifemizdir. İnsanları egemenlik ve mülkiyet gibi ilişkiler ağından bağımsız bir şekilde birer eşrefi mahlûkat olarak değerlendiren dinimiz açısından ne Arab'ın Acem'e ne de erkeğin kadına bir üstünlüğü yoktur. Üstünlüğü sadece takvayla kayıt altına alan dinimizde kadınla erkek arasındaki ilişki hiçbir şekilde bir hükümranlık ilişkisi değildir.
Bize göre kadınlar da erkekler de önce insandır. Bu noktadan hareketle kadının ya da erkeğin hakları ya da sorunları yerine olaya insan hakları ya da sorunları olarak bakmak daha doğru olur. Kadınlarımıza haksızlık yapılıyorsa ki yapılıyor, kadınlarımız sömürülüyorsa ki sömürülüyor bu problem yalnızca kadınların sorunu değil insanlığın sorunudur. Bu nedenle kadının toplumda herhangi bir ayrım yapılmadan sadece birey olarak kabul görmesi ve yalnızca kadın hakları gibi sınırlı bir alanda değil insan hakları bağlamında yani insanın doğuştan sahip olması gereken haklarının korunması adına gösterilen çabaların neticesi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanmalıdır.  
Yetiştiğimiz aile ortamları ve eğitim gördüğümüz ortamlar Türkiye'de yaşanan ailevi problemler hakkında çok fazla bilgi sahibi olamamamıza sebep olsa da çalışma ortamlarımızda karşılaştığımız insanların ailelerindeki çöküşe şahit olmaktayız. Sadece bir akşam, televizyonda haberleri izleyen duyarlı bir birey toplumsal cinnetin ailelerdeki yansımasını ve bundan en çok kadınların ve çocukların etkilendiğini çok iyi gözlemleyebilir.
Bu noktada yapılabilecek en önemli şeyin kadınları eğitmek olduğunu düşünmekteyiz. Ancak bu yolla sorunları çözüme kavuşturabiliriz. Belki birçoğumuz asıl erkeklerin eğitilmesi gerektiğini savunacaktır. Fakat unutmayalım ki kadınlara şiddet uygulayan, onları hor gören erkekler de bir anneden dünyaya gelmişlerdir. Bize göre çocuğun eğitimi anne seçimiyle başladığından nesilleri eğitmek de anneleri eğitmekle mümkün olacaktır. 
Bu bakımdan zaten hedef kitlemiz hanımlar olan biz Kur'an Kursu öğreticileri olarak ağır bir sorumluluk yüklendik. Bu sorumluluğun gereği olarak hanımlara Kur'an okumayı öğretmenin ve dini bilgiler vermenin yanı sıra onlara verdiğimiz ahlaki eğitim çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Bu eğitimde model teşkil etmedikten sonra sözlerimizin çok fazla etkili olamayacağını hepimiz biliyoruz. "Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır" (Saff Suresi, 2-3) ayet-i kerimeleri ışığında hareket ederek, hanımlar için en doğru model olmak adına elimizden gelen gayreti göstermekteyiz. 
Dini temsil eden bir kurumun mensupları olarak bulunduğumuz konum itibariyle herkesin bizden çok şey beklediğinin farkındayız. Allah rızasını uman ve Allah'ın dinine nasıl hizmet edebilirim derdinde olan bizler için toplumun huzur ve refahı her şeyden daha önemlidir. Bu da ancak ailelerin huzurlu ve mutlu olmasıyla mümkündür. 
 Bu anlamda kadınıyla erkeğiyle topyekûn "kadın istismarına" son verilebilmek için çalışmalar ortaya koymak ve kadınlar gününü gerçekten kadınların istismar edilmediği bir günle kutlamak için daha çok çalışmamız gerekir. Diyanet-Sen ve din görevlileri olarak insanlığı içinde bulunduğu karanlıktan kurtarmak için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız." dedi.