Genel Haberler
Toplu Sözleşmelerin 2. Turunda Diyanet-Sen’in Teklifleri Görüşüldü
Toplu sözleşmelerin ikinci tur görüşmesinin açılışında konuşan Bakan Çelik, kamu işveren heyetinin zam talebinin 14 Mayıs’ta sunulacağını söylerken Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, bugün bu teklifin kendilerine iletilmesini ve tartışılmasının sağlanmasını istedi.
Toplu sözleşmelerin ikinci tur görüşmesinin açılışında konuşan Bakan Çelik, kamu işveren heyetinin zam talebinin 14 Mayıs’ta sunulacağını söylerken Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, bugün bu teklifin kendilerine iletilmesini ve tartışılmasının sağlanmasını istedi.
Toplu Sözleşmelerin ikinci tur görüşmeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda başladı. Açılışta konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşmelerin ikinci turunda hizmet kolu toplu sözleşmelerinin ele alınacağını hatırlatarak, yetkili sendikalarla kamu işveren heyeti arasında yapılan görüşmelerde, taleplerin dikkate alınmayarak, elenmesini doğru bulmadıklarını kaydetti. Hizmet kollarını ilgilendiren ve hizmet kolu toplu sözleşmesinin kapsamında bulunan birçok hususun, genel toplu sözleşmenin konusu denilerek veya ‘diğer’ konu başlığı altında ayrıştırıldığını da ifade eden Gündoğdu, sürecin yanlış işletilmemesini istedi.
Sendika ve konfederasyonların toplu sözleşme taleplerini toplu sözleşme başlamadan bir hafta önce Devlet Personel Başkanlığı’na verdiklerini hatırlatan Gündoğdu, aradan geçen 8 güne karşılık kamu işveren heyetinin halen teklifini sunmadığını, bugün akşama kadar kendilerine bu teklifin yapılmasını ve toplu sözleşme sürecinde konunun tartışılması gerektiğini ifade etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise konuşmasında, toplu sözleşme masası dışında kimsenin karar verici konumda olmadığını, masadan birşey saklanmadığını söyledi. Bakan Çelik, hizmet kollarının taleplerinde ayrımcılık yapıldığı yönündeki eleştirilere de, böyle bir şeyin olmadığı cevabını verdi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun zam talebinin memur sendikaları konfederasyonları heyetine iletilmesine yönelik çağrısına ise Bakan Çelik, bu rakamın 14 Mayıs’ta sunulacağı cevabını verdi.
Diyanet-Sen’in Teklifleri Değerlendirildi
Toplu sözleşmelerin ikinci turunda yetkili sendikalarla kamu işveren heyetinin katıldığı komisyon raporları görüşülüyor. Diyanet-Sen’in tekliflerinin değerlendirildiği toplantıda sendikamızın tekliflerine genel olarak olumlu bakılıyor. Toplantı diğer yetkili sendikaların tekliflerinin değerlendirilmesi ile devam ediyor.
Diyanet-Sen 2012-2013 Toplu Sözleşme Gerekçeli Hizmet Kolu Talepleri
DİYANET VE VAKIF HİZMET KOLU
TÜRKİYE DİYANET VE VAKIF
GÖREVLİLERİ SENDİKASININ (DİYANET-SEN)
2012-2013 YILLARINA İLİŞKİN
TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİNE DAİR
KOMİSYON RAPORU
ANKARA 2/5/2012
I- GİRİŞ
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu çerçevesinde 30 Nisan 2012 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısında, Kamu İşveren Heyeti Başkanı ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı tarafından belirlenen toplu sözleşme gündeminin “Her Bir Hizmet Koluna Yönelik Mali ve Sosyal Haklarla İlgili Müzakerelerin Yürütülmesi” bölümüne ilişkin olarak Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde iki komisyon kurulması ve bu komisyonların hazırlayacağı Raporların 8-9 Mayıs 2012 tarihlerinde yapılacak toplantılarda değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır.
II- ÇALIŞMA KONULARI
4688 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Devlet Personel Başkanlığına verilmiş olan Diyanet ve Vakıf hizmet koluna ilişkin Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikasının (Diyanet-Sen) toplu sözleşme teklifi, Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili tarafların katılımıyla oluşturulan Komisyon tarafından anılan Kanunun 28 inci ve 31 inci maddeleri ile diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde tasnif edilmiştir.
(1) sayılı Liste
Hizmet Kolu Kapsamında Görüşülebilecek Mali ve Sosyal Haklar
Sıra No |
Teklif Konusu |
İçeriği |
1 |
Ek ödeme artışı |
Din hizmetleri sınıfında yer alan personelden vaiz, murakıp ve eğitim görevlilerinin ek ödeme oranlarının 104-114 puan (654 TL-717 TL) ve diğer personelin ise 25 puan (157 TL) artırılması. Gerekçe: 666 Sayılı KHK ile memurların çoğunluğunun ek ödeme oranları tatmin edici olarak düzenlendiği halde Kadroları Din Hizmetleri Sınıfında yer alan personelden Vaiz ve eğitim görevlisi kadrolarında bulunanlar için 66 puan ve diğer kadrolarda bulunanlar için ise 65 puan olarak düzenlenmiştir. Bu durumda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın %95’ ini oluşturan İmam-Hatip, Müezzin Kayyım, Kuran Kursu Öğreticisi, Vaiz Ve Murakıp kadrosunda yer alanlar 666 sayılı KHK ile getirilen avantajlardan yararlanamamış olmaktadırlar. Bu nedenle ek ödeme oranları hiç değilse 25 puan arttırılarak diğer personele sağlanan ek ödeme oranına yaklaşılmış olacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı merkezinde çalışan personele Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Kanunu’nda ön görülen zam ve tazminatlar genelde tavan rakamdan ödeme yapılacak şekilde düzenlendiği halde, Din hizmetleri tazminat bölümünde bu uygulama aşağı çekilerek İl Müftü Yardımcıları için yüzde 170, Eğitim Görevlileri için (ihtisas) yüzde 145, Vaizler ve diğer personel için yüzde 125 olarak uygulanmaktadır. Bu kategoride yer alan bütün sınıflar için Din Hizmetleri Tazminatı’ nın kanunun imkan tanıdığı yüzde 175 üzerinden ödenmesi konusunda düzenleme yapılmalıdır. Bilindiği üzere, 666 sayılı "Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname" 02/11/2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır. Söz konusu KHK kamu görevlileri arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi maksadıyla çıkarılmış olmasına rağmen; aşağıda arz ve izah edilen sebeplerle, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden, Kararnameye ekli (I) SAYILI CETVEL'in 6. sırasının (a) bendinde yer alan "vaiz ve eğitim görevlileri" ile (b) bendinin kapsamına giren murakıpların mali haklarında emsallerine uygun olarak gerekli düzenleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı mevzuatında "il müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, eğitim görevlisi, vaiz, murakıp ve müdürler birbirine yakın ve eşdeğer kadrolar olarak düzenlenmiştir. Bu kadrolarda istihdam edilecek personelin mesleğe girme şartları konusunda da birbirine yakın düzenlemeler söz konusudur. Eğitim görevlileri ve vaizlerin mesleğe girebilmeleri için ilçe müftülüğünde olduğu gibi dört yıllık dini yüksek öğrenimin yanında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan ihtisas kursunu (30 ay süreli) bitirmeleri ya da ilahiyat alanında doktora yapmaları gerekmektedir. Diğer taraftan eğitim görevlileri ve vaizler, 657 sayılı Kanunun "Din Hizmetleri Tazminatı" bölümünde diğer din hizmetleri personelinden ayrılarak "a) İl müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, eğitim görevlisi ve mesleğiyle ilgili yüksek öğrenim mezunu olup "vaiz" kadrosunda bulunanlar" şeklinde il müftü yardımcıları ve ilçe müftüleriyle aynı kategoride yer almaktadır. Öte yandan eğitim görevlileri, müftü ve vaiz yetiştirmek üzere açılmış olan eğitim merkezlerinde görev yapmakta, murakıplar taşrada il müfettişliği görevini ifa etmektedirler. Ancak ek ödeme oranları vaiz ve eğitim görevlisi kadrolarında bulunanlar için % 66, murakıplar için % 65 (bu oran imam-hatip ve müezzin kayyım gibi diğer personel için de aynıdır) olarak belirlenmiştir. Ek ödeme oranı ilçe müftüsü ve şube müdürleri için ise %170 olarak belirlenmiştir. Halen yürürlükte bulunan "Din Hizmetleri Tazminatı" da il müftü yardımcısı ve ilçe müftüleriyle aynı grupta yer almalarına rağmen eğitim görevlisi ve vaizler için % 125 olarak düzenlenmiştir. Kanuni üst sınırı % 175 olan din hizmetleri tazminatı, il müftü yardımcıları ve ilçe müftüleri için ise yüzde 170 olarak uygulanmaktadır. Eğitim görevlisi, vaiz ve murakıp kadrolarında istihdam edilen personelin mağduriyetlerinin önlenmesi, mali haklarının korunması ve nitelikli elamanların istihdamında sıkıntı yaşanmaması maksadıyla tazminat ve ek ödemelere ilişkin iyileştirici düzenleme yapılmalıdır. |
2 |
Ek gösterge artışı |
Din hizmetleri sınıfındaki personelden dini yüksek öğrenimli olmayan dört yıllık yüksek öğrenimli tüm personelin de ek gösterge rakamlarının 2.200’den 3.000’e yükseltilmesi Gerekçe: Yürürlükteki mevzuata göre Din Hizmetleri Sınıfında dini yükseköğrenim mezunlarına uygulanan ek gösterge oranları: Derece: Gösterge: 1 3000 2 2200 3 1600 4 1100 5 900 6 800 7 500 8 450 Aynı unvan ve sınıfta olmasına rağmen farklı fakülte mezunlarına uygulanan oranlar: 1 2200 2 1600 3 1100 4 800 Aynı düzeyde eğitim gören personeller arasındaki eşitsizliğin giderilmesi ve lisans eğitiminin ödüllendirilerek teşvik edilmesi için ek gösterge puanlarının denkleştirilmesi şarttır. |
3 |
Tazminat artışı |
Eğitim görevlileri ve vaizlerin din hizmetleri tazminatının 25-70 puan (157 TL- 440 TL) artırılması. |
4 |
Musahhihlerin tazminatının artırılması |
ÖHT’nin 25 puan (157 TL) artırılması. |
(2) sayılı Liste
Genel Kapsamda Görüşülebilecek Mali ve Sosyal Haklar
Sıra No |
Teklif Konusu |
İçeriği |
1 |
Fazla Mesai Ücreti |
Gerekçe 1: 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Çalışma saatler” başlıklı 99.maddesi: “Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir.” Şeklinde düzenlenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesi gereği Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin hafta sonu ve saat 18:00’den sonraki eğitim faaliyetlerinde 140 olan gösterge rakamı 150 olarak değerlendirilmektedir. Bu imkan aynı konumda olan Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak Eğitim Merkezlerinde görev yapan öğretmenlere de sağlanmalıdır. (Yani Kurslarda görev yapan öğretmelere haftalık çalışma süreleri 40 saati geçtiği durumda ve hafta sonu görevlendirildiklerinde fazla mesai ücreti ödenmelidir.) Gerekçe 2: Fazla mesai bilindiği gibi haftalık çalışma saatini aşan kısma denir. Bir personelin fazla mesai alması için öncelikle bu çalışma saatini doldurması gerekir. İstisnalar haricinde haftalık çalışma saati 45 saattir. Ankara İlahiyat Fakültesi tarafından yapılan araştırmaya göre din görevlilerinin haftalık çalışma saati 45 saatin üstündedir. Üç aylar, kandiller ve Cuma günleri ile yaz aylarında bu mesai 50-55 saate ulaşmaktadır. 2006 Toplu Görüşmelerinde gündeme gelen ve resmi ve dini bayramlarda görev yapan personele mesai ücreti verilmesi kararı bugüne kadar maalesef uygulanmadı. Bu haksızlığın kısmen de olsa giderilmesi için hafta da bir gün için ve resmi ve dini bayram günleri için din görevlilerine mesai ücreti verilmelidir. Fazla mesai ücretinin verilmesini engelleyen 657. Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ”Fazla çalışma ücret” başlıklı 178. Maddesi:“A) 99 ve 100 üncü maddeler hükümleri uyarınca tespit olunan günlük çalışma saatleri dışında; a) Salgın hastalık ve tabii afetler gibi olağanüstü hallerin olması (Bu hallerin devamı süresince), b) Fabrika, atelye, şantiye, işletme gibi yerlerde İş Kanununa tabi olarak işçi çalıştıran kurumlarca hizmetin gereği olarak işçi ile birlikte çalışma saatleri ve günü dışında çalışmanın zorunlu bulunması, hallerine münhasır olmak üzere, yapılan fazla çalışmalar ücretle karşılanır. Yukarıda sayılan hallerde yaptırılacak fazla çalışmanın süresi ve saat başına ödenecek ücret Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çaıştırabilirler. Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalışmanın her sekiz saati için bir gün hesabı ile izin verilir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir. Fazla çalışmanın uygulama esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir. Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarına ödenecek fazla çalışma ücretleri ve diğer hususlar Başbakan tarafından onaylanacak bir talimatla tesbit edilir.” Şeklinde düzenlenmiş olup söz konusu madde fazla mesai ücretinin ödenmesi hususunu da kapsayacak şekilde değiştirilmelidir. |
2 |
Teşvik ikramiyesi |
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünde görev yapan personele EYDM aylığının %250’si oranında (1.572 TL) yılda iki ikramiye verilmesi. |
3 |
Servis ve yemek yardımı |
Vakıflar Genel Müdürlüğünün bazı bölge müdürlükleri personeline sağlanan yemek ve servis imkanlarından diğer bölge müdürlüklerindeki personelin de yararlandırılması |
4 |
Kreş ve bakımevleri açılması |
Belirli sayıda personel çocuğu bulunan işyerleri için kreş ve gündüz bakımevlerinin açılması ve bu yerlerden personelin ücretsiz faydalandırılması. |
5 |
Yurtdışında görev yapan din görevlilerinin eş ve çocukları için harcırah |
Yurtdışına geçici görevle gönderilen din görevlilerinin eş ve çocukları için de harcırah ödenmesi. |
(3) sayılı liste
Toplu sözleşme masasında değerlendirilmesi talep edilen diğer teklifler
1- Türk Ceza Kanununun 219 uncu maddesinde yer alan, din görevlilerine yönelik düzenlemenin yürürlükten kaldırılması.
Gerekçe:
TCK’ nın “Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma” başlıklı 219. Maddesi: “İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır veya bunlardan birine hükmolunabilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bilistifade hükümetin idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden birine ait olan vazife ve salahiyeti takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut hükümet emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki seneye kadar hapse ve adlî para cezası ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o vazifeyi icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hükmolunur.
(3) Kendi sıfatlarından istifade ederek kanuna göre kazanılmış olan haklara muhalif iş ve sözlerde bulunmaya, bir kimseyi icbar ve ikna eden din reis ve memurları hakkında dahi baladaki fıkrada yazılı ceza tertip olunur.
(4) Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek, birinci fıkrada yazılı fiillerden başka bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartıyla o cürüm için kanunda yazılı olan ceza ile mahkûm olur.
(5) Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarıitibara almış ise cezayı çoğaltmaya mahal yoktur.” şeklinde düzenlenmiştir.
TCK’nın 219. maddesi ile din görevlilerine hükümet icraatlarını eleştirme yasağı vardır. Din görevlilerini siyasi açıklamalarda bulundu şeklinde son derece suiistimale açık suçlamalarla karşı karşıya bırakan ve temel hak ve özgürlüklere, din ve vicdan özgürlüğüne ve fikir özgürlüğüne aykırı olan ve hiçbir kamu görevlisine getirilmeyen bu yasağın din görevlilerine getirilmesi hukukun temel ilkelerinden olan ve Anayasamızın 10. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu madde yasa metninden tamamen çıkarılmalıdır.
Ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesinde düzenlenen disiplin cezalarında bu konu ile ilgili düzenlemeler mevcuttur. Örneğin 657 sayılı yasada “siyasi partiye girmek” eylemi disiplin cezası olarak düzenlenmektedir.
2- Müftülere resmi nikah kıyma imkanı verilmesi.
Gerekçe:
TMK 134. maddesinin 2. fıkrasına “belediye bulunan yerlerde belediye başkanı” ifadesinden sonra “müftü” kelimesi eklenmesi yeterlidir.
Böylece resmi nikah kıyan müftü veya vekili dini tören de tesis etmiş olacağından vatandaşlarımız ayrıca “imam nikahı” aramayacaktır. Hem vatandaşlarımız manen rahatlayacak hem de din görevlilerimiz TCK m.230 kapsamında suçlu duruma düşmeyeceklerdir.
4721 s.TÜRK MEDENİ KANUNU
I. BAŞVURU MAKAMI
Madde 134 - Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar.
Evlendirme memuru, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı [, MÜFTÜ] veya bu işle görevlendirece [KLERİ] ği memur, köylerde muhtardır.
1. TÖREN YERİ
Madde 141 - Evlenme töreni, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir.
2. TÖRENİN ŞEKLİ
Madde 142 - Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.
3. AİLE CÜZDANI VE DİNİ TÖREN
Madde 143 - Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir.
Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dini töreni yapılamaz.
Evlenmenin geçerli olması dini törenin yapılmasına bağlı değildir.
5237 s. TÜRK CEZA KANUNU
AİLE DÜZENİNE KARŞI SUÇLAR
BİRDEN ÇOK EVLİLİK, HİLELİ EVLENME, DİNSEL TÖREN
Madde 230 - (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(5) Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medenî nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
(6) Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.
Özellikle kadın haklarını ve onurunu korumak için önce resmi nikah kıyılmalıdır. Resmi nikah olmadan dini nikah kıyılmamalıdır. Ancak yıllardır var olan bu yasağa rağmen halkımız din görevlisini söz, nişan ve düğüne çağırıp dini nikah kıymasını istemektedir. Bir nevi teamül haline gelmiş olan bu uygulama yasalarla çeliştiği için en çok din görevlilerini mağdur etmektedir.
Halkın dini hassasiyetlerinden kaynaklanan ve uzun yıllardır teamül haline gelmiş olan bu uygulamaları kaldırmak mümkün olmadığına göre, uygulamaların suç olmaktan çıkaracak basit bir düzenleme yapmak mümkün gözükmektedir.
Sorunun çözümü; belediye memuruna, nüfus memuruna hatta gemi kaptanına tanınan nikah kıyma yetkisinin müftülere de tanınmasıdır.
3- İl ve ilçe idare kurullarında müftülerin de yer alması.
Gerekçe:
18.06.1949 tarihinde yürürlüğe giren 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 57.maddesi:” İl idare kurulu, valinin başkanlığı altında hukuk işleri müdürü, defterdar, milli egitim, bayındırlık, sağlık ve sosyal yardım, tarım ve veterner müdürlerinden teşekkül eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Burada İl İdaresi Kanunu’ndan kaynaklanan bir eşitsizlik söz konusudur. O zaman ki yapıya göre çıkan yasada daha sonra oluşan idareler de yer almamaktadır. Bu da illerde sıkıntıya yol açmaktadır. Çok eski olan bu yasada gerekli değişiklikler yapılarak il ve ilçe müftülerinin de il ve ilçe idare kurullarında yer alması sağlanmalıdır.
4- Cami imam evlerinin Diyanet İşleri Başkanlığına tahsisi.
Gerekçe:
Din hizmeti sunanların hizmet gereği çalışma saatleri 24 saate yayıldığından bu hizmetlerin sağlıklı sunulabilmesi için mutlaka her camiye bir lojman tahsisi gereklidir. Diyanet hizmetine sunulan değişik kurumlara ait olan lojmanların ve idarelerinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilerek tek elde toplanır.
5- Yeni göreve başlayan din görevlilerine intibak eğitimi verilmesi.
Gerekçe:
Diyanet İşleri Başkanlığı halen boş kadrolarını doldurmak için din hizmetini sunan personel alımı gerçekleştirmekte, görevin önemine binaen lise, ön lisans ve lisans düzeyinde personel alınmaktadır. Göreve başlama sürecinde personelin en az 4 aylık bir intibak eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun içinde yeterli eğitim görevlisi ve fiziki ortamın hazırlanması gerekmektedir.
6- Hac ve umre için din hizmeti sınıfında çalışanlardan görevlendirilecekler için uygulanacak kriterlere hizmet yılının eklenmesi, Başkanlık çalışanlarından hacca gitmek isteyen personel ile eşi için kuraya tabi tutulmaması.
7- Vaiz, imam-hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinin kariyer basamaklarına ilişkin şartların yeniden gözden geçirilmesi.
8- Hizmet kolu kapsamındaki kuruluşlarda çalışan personelin resmi görevlerinin ifasında kamu hizmetinin gerektirdiği ciddiyet dâhilinde kılık ve kıyafetlerini serbestçe seçebilmesi.
9- Kurum personelini ilgilendiren kurul, komisyon ve benzeri çalışmalara sendika temsilcilerinin katılması.
10- Her il merkezi ve uygun görülen ilçelerde Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin yararlanabileceği ve konaklama hizmeti sunulan en az bir diyanet evinin açılması.
Gerekçe:
Diyanette çalışan personelin ve ailelerinin ihtiyacı olan şehir gezilerinde kalma ve barınma yeri problemlerinin kökten çözümüne katkı sağlayacak her şehirde bir Diyanet Misafirhanesine ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Personel sayısına bakıldığı zaman bunun bir ihtiyaç olduğu açıktır.
11- Hastane, huzurevi, cezaevi, sığınma evi ve çocuk esirgeme ve yetiştirme yurtlarında din hizmetinin sunulması.
Gerekçe:
Avrupa’da 20. yy. başından itibaren hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara dini ihtiyaçlarını karşılamak, onlara moral vermek, ibadetlerini imkanlar ölçüsünde yerine getirmelerine yardımcı olmak ve yaşama dirençlerini desteklemek amacıyla din hizmeti sunulmaktadır. Ülkemizde ise 1995 yılının başlangıcında kısa süreli de olsa hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara din hizmeti verilmiştir. Ancak yasal boşluk yüzünden hastanelerde din hizmeti uygulaması devam ettirilememiştir.
Hastanelerimizde Batı’daki uygulama ile paralel olarak din hizmeti uygulaması yeniden başlatılmalıdır. Çünkü hastanede yatan hastalar morale, yakın ilgiye ve manevi desteğe her zamankinden ve herkesten daha fazla muhtaçtırlar. AB sürecinde her alanda olduğu gibi bu alanda da AB’ye uyum sağlanmalı ve hastanelerimizde din hizmeti sunulmalıdır.
12- Sözleşmeli personelin kadroya alınması.
Gerekçe:
Diyanet İşleri Başkanlığı Taşra Teşkilatında vaiz, Kuran Kursu Öğreticisi, imam-hatip ve müezzin kayyım ihtiyacının karşılanması amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. Maddesinin (b) bendi ile 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda belirtilen sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin esasların Sınav Şartı Başlıklı Ek-2/b çerçevesinde halen Başkanlığımızda vaiz 44, Kuran Kursu Öğreticisi 810, imam-hatip 3770, müezzin kayyım 171, yurt dışındaki mali katip 8 olmak üzere toplan 4800 personel sözleşmeli olarak çalışmaktadır.
Bunların 04.06.2011 tarih ve 27954 (Mükerrer) sayılı resmi gazetede yayımlanan 632 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 Üncü Maddesinin (B) Fıkrası İle 4924 Sayılı Kanun Uyarınca Sözleşmeli Personel Pozisyonlarında Çalışanların Memur Kadrolarına Atanması Amacıyla Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnameden sonra alındığından halen sözleşmeli olarak çalışmaktadırlar. Hak ve eşitliğin sağlanması için sözleşmeli statüde çalışan bu personeller de daha önce yapıldığı gibi kadroya alınmalıdır.
13- Yardımcı hizmetler sınıfına dahil personelin genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi, kadro ve derecelerinin eğitim durumlarına göre düzenlenmesi.
Gerekçe:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Tesis edilen sınıflar” başlıklı 36.maddesi: “Bu Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları aşağıda gösterilmiştir.
I - GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI: Bu Kanunun kapsamına dahil kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel İdare Hizmetleri sınıfını teşkil eder.
VIII - YARDIMCI HİZMETLER SINIFI: Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi anahizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4 üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar. Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerden hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının temizlenmesi, tesisatın bakım ve işletilmesi ve benzeri nitelikteki hizmetlerin üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi mümkündür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Diyanette çalışan yardımcı hizmetler sınıfını genelde din hizmeti sınıfından geçen personel oluşturmaktadır. Bundan dolayı bunların çalışmalarında gerekli verim alınamamakta ve bu durum personelde psikolojik sıkıntılar oluşmaktadır. Bunların çoğu ailevi ihtiyaçlardan dolayı merkezi yerlerde görev yapmak amaçlı bu kadroları istemişlerdir. Bazı kurumlarda bu kadrolarda çalışanlar görevde yükselme imtihanına tabi tutulup memurluğa terfi ettirilerek bu hizmetler hizmet satın alımı yoluyla yapılmaktadır.
14- Köylerde görevli personelin okuyan çocukları için yurt desteği sağlanması.
Gerekçe:
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan (TUİK verilerine göre 34600-35200 köy bulunmaktadır) 36-37 bin arasında din görevlisi köylerde görev yapmakta ve 24 saat köyde bulunmaktadır. Diğer kamu kuruluşu hizmetleri ise şehir merkezlerinden gidiş geliş yapmakta, kamu adına hizmet veren bu görevlilerin öncelikle iyi bir lojmana ihtiyacı bulunmaktadır. Bunun yanında çocukları okul çağına gelen görevlilerimiz köylerden tayin talebinde bulunmaktadır. Tayin talebi gerçekleşmeyenlerin bir çoğu aile ve çocuklarının eğitimi için şehir merkezlerinde ev tutmakta, aile bölünmekte ve görev aksamaktadır. Bu durumlar göz önünde bulundurularak köylerde görev yapmayı özendirecek maddi ve manevi katkılara ihtiyaç duyulmaktadır. Başta okuyan çocukları için burs ve yurt temini gibi ihtiyaçlar karşılanmalıdır.
15- 2005 yılından sonra göreve başlayan personele 1 derece verilmesi.
Gerekçe: Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarında bulunanlardan 15.01.2005 tarihinden sonra Başkanlık kadrolarındaki görevlerine başlayanlar ile 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden faydalanamayanların kazanılmış hak aylıkları, 458 KHK’de öngörülen usul ve esaslar dahilinde bir defaya mahsus olmak üzere öğrenim durumlarına bakılmaksızın ve kadro aranmaksızın bir üst derecenin aynı kademesine getirilir ve alt derecede bulunan kademede geçirilen süre üst derecedeki kademede geçmiş sayılır.
16- Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının açılması.
17- Maddi hasarlı trafik kazalarına karşı sigorta yaptırılması.
Gerekçe: Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde Şoför kadrolarında görev yapan personel tarafından kullanılan araçların, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu anlamında işletilmesinden doğacak zararlardan korunması için bedeli Kurum bütçesinden karşılanmak üzere kasko sigortası yaptırılır. Yine bundan doğan zararlardan, söz konusu personelin kasden verdiği zararlar müstesna olmak üzere personele rücu edilmez.
18- Personele, eğitim durumuna göre yükselebileceği en üst dereceye kadar ilerleyebileceği kadro sisteminin kurulması.
19- Statüsüne bakılmaksızın kamuda geçen hizmet sürelerinin tamamının kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi.
20- İmam - hatip ve müezzin ve kayyımların haftalık izin sürelerinin ikiye çıkarılması.
Gerekçe:
657 Sayılı Devlet Memurları Kanun’nun “Çalışma saatler” başlıklı 99.maddesi: “Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.” Memurların genelinde olduğu gibi haftada iki gün tatil yapılması hakkaniyet ve eşitlik ilkesinin gereğidir. Diğer kamu kuruluşları çalışma günleri haftada 5 gündür. Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yer alan imam-hatip ve müezzin kayyımlar, diğer hizmet sınıfındaki memurların da haftada iki gün tatil yapmaları en tabi haklarıdır.
21- Kur’an kursu ve cami giderleri için Başkanlık bütçesinde yeterli ödeneğin ayrılması.
22- Yatılı kur’an kurslarında öğrenci sayısı 30 ve daha fazla olan yerlere aşçı ve diğer personelin tahsis edilmesi.
23- Başkanlığa bağlı kur’an kurslarının MEB bağlı okullara uygulanan FATİH projesi kapsamına alınması.
24- Murakıp kadrolarının unvanının denetmen veya müfettiş olarak değiştirilmesi.
Gerekçe 1:
Bilindiği üzere, Başkanlığımızın taşra teşkilatında verdiği din hizmetlerinin denetimi, il ve ilçe müftülüklerine bağlı olarak görev yapan murakıplarla yerine getirilirken, 13.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6002 Sayılı Kanunla murakıplık görevinin kademeli olarak iptal edilmesi ve bu görevin, aynı kanunun 12. maddesine göre vaizlere yaptırılması düşünülmüş ancak, takriben bir yıllık süre içerisinde bu uygulamanın doğru olmayacağı değerlendirilerek, 653 Sayılı KHK.’nin 10’uncu maddesiyle 400 yeni kadro ile beraber murakıplık görevi yeniden ihdas edilmiştir.
Yeni teşkilat kanunu ile, müezzin kayyımlık, imam-hatiplik, Kuran kursu öğreticiliği ve vaizlik kariyer meslek haline getirilmiş ancak, murakıplık kademeli olarak iptal edileceği düşünüldüğü için bu kanunda herhangi bir düzenlemeye gidilmemiş ve başkanlık personelinin tamamının özlük hakları ve mali durumlarında iyileştirmeler yapılırken, murakıplar için herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. (Örnek olarak İl Müftü Yardımcısı, İlçe Müftüsü, Eğitim Görevlisi ve mesleği ile ilgili yüksek öğrenim mezunu olup Vaiz kadrosuna atananların tazminatları %175’ine yükseltilmiş, şube müdürleri ve vaizlerle eşdeğer kadro olan murakıpların tazminatları ise din hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda bulunan imam-hatip ve müezzin kayyımlarla aynı tutularak % 95 kapsamında değerlendirilmiştir.)
Yeni Teşkilat Kanunu çerçevesinde yayımlanan, D.İ.B. Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 18’inci maddesinin 1/ç bendine göre murakıpların atama usulü, Diyanet merkez ve taşra teşkilatında üst düzey görevlerde bulunan personelle birlikte, İnsan Kaynakları Genel Müdürünün teklifi üzerine Başkan onayı ile yapılacağı hükme bağlanmış, aynı yönetmeliğin 32/1-b maddesine göre de murakıp, İşletme müdür yardımcısı, şube müdürü, yayınevi satış müdürü, vaiz ve cezaevi vaizi ile eşdeğer kadro olarak kabul edilerek 2. Kademede yer almıştır.
Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, 3’üncü, 4’üncü, 5’inci hatta 6’ncı kademede yer alan memurların tazminat ve ek ödeme oranları bile, 2’nci kademedeki murakıpların tazminat ve ek ödeme oranlarından daha yüksek tutulduğu ve murakıpların, alt kademedeki pek çok memurdan bile daha az ücret aldıkları görülmektedir.
UNVAN |
Aylık Der./Kad. |
Kademe Sıralaması |
Özel Hiz. Taz/ Din Hiz.Taz. |
Ek Ödeme Oranı |
Aylık Net Ücret |
İlçe Müftüsü |
1/4 |
1 |
170 |
170 |
3.231 TL. |
Şube Müdürü |
1/4 |
2 |
135 |
170 |
2.986 TL. |
Vaiz |
1/4 |
2 |
125 |
66 |
2.260 TL. |
Murakıp |
1/4 |
2 |
95 |
65 |
2.076 TL |
Din Hiz.Uzmanı |
1/4 |
3 |
100 |
115 |
2.400 TL. |
Eğitim Uzmanı |
1/4 |
3 |
100 |
115 |
2.400TL. |
Şef |
1/4 |
4 |
60 |
115 |
2.172 TL. |
Kur’anKursu Öğrt. |
1/4 |
4 |
95 |
65 |
2.452TL.(2.072+380) |
İmam-Hatip |
1/4 |
4 |
95 |
65 |
2.066 TL. |
Müezzin-Kayyım |
1/4 |
5 |
95 |
65 |
2.057 TL. |
VHKİ |
1/4 |
6 |
55 |
110 |
2.161 TL. |
Sayıları yüz bini aşan Diyanet taşra teşkilatındaki hizmetlerinin denetiminin artık bir ihtiyaç olduğu ve murakıplığın yeniden ihdasını sağlayan son 653 Sayılı KHK. ile, şimdiye kadar sadece cami hizmetlerini denetleyen bir murakıp anlayışından, “.. İl ve ilçe müftülüklerine bağlı olarak taşra teşkilatında Başkanlıkça yürütülen hizmetlerin denetimiyle görevli..” murakıp anlayışına geçildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, bütün Devlet kurumları yaptıkları mevzuat değişiklikleri ile, çalıştırdığı personelin çalışma şartları, idari, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesini amaçladığı gibi, Başkanlığımızda taşra teşkilatında yürüttüğü hizmetleri en iyi şekilde denetleyebilmesi için çalıştırdığı denetim elemanlarının çalışma şartları, idari, mali ve özlük haklarında gerekli iyileştirmeleri yapması haklı bir beklenti oluşturmaktadır. M.E.B.lığı ve Maliye Bakanlığı gibi diğer Devlet kurumlarının örneklerinden de hareket edilerek (İlköğretim Müfettişi/Eğitim Müfettişi/Denetmeni ile Vergi Denetmeni/Müfettişliği düzenlemeleri), yıllarca bir müfettiş gibi hizmet ettiği halde, denetlediği memurların çoğundan daha az bir ücret alan murakıpların hak ettikleri statü ve unvana kavuşturulmaları, denetim, inceleme, soruşturma ve ön inceleme gibi belli bir uzmanlık gerektiren Başkanlık hizmetlerinin zamanında, yerinde etkin ve verimli bir şekilde yapılmasını da sağlayacaktır.
Başkanlığımızın, İl Milli Eğitim Müdürlüklerindeki Eğitim Müfettişliği veya Eğitim Denetmenliği örneklerini de değerlendirerek, İl Müftülüklerine bağlı İl Teftiş Kurulu veya İl Denetim Başkanlığı oluşturulması ve mevcut murakıpların Müftülük Müfettişi veya Müftülük Denetmeni unvanı verilmek suretiyle statü, özlük ve mali haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır.
Gerekçe 2:
6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun “Harcırahın unsurları” başlıklı 5. Maddesi“Harcırah; yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafını ihtiva eder. İlgili, bu kanun hükümlerine göre bunlardan birine, birkaçına veya tamamına müstahak olabilir.” Şeklindeki hükmü uyarınca “harcırah” kavramını tanımlamış ve yol masrafını harcırahın unsuru olarak belirtmiştir.
Yine aynı 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun “Muvakkat vazife harcırahı (Yol masrafı ve yevmiye” başlıklı 14.maddesi: ”Aşağıda gösterilen memur ve hizmetlilere muvakkat vazife harcırahı olarak yol masrafı ile yevmiye verilir ve hamal (Cins ve adedi beyannamede gösterilmek suretiyle) bagaj ve ikametgah veya vazife mahalli ile istasyon, iskele veya durak arasındaki nakil vasıtası masrafları da ayrıca tediye olunur: 1. Birinci maddede yazılı kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadiyle muvekkaten yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere; 2. Yeni ve eski memuriyetlerine mütaallik bir meseleden dolayı bu kanuna tabi kurumlarca açılan bir dava sebebiyle sanık veya davalı olarak (İşten el çektirilmiş olsun veya olmasın) başka bir yere gönderilenlerden lehinde netice hasıl olanlara; 3. Memuriyet merkezlerinin bulunduğu mahal dışındaki bir vazifeye vekaleten gönderilenlere; 4. Fiilen oturduğu mahalden gayrı bir yere açıktan vekaleten gönderilenlere (yalnız gidiş ve dönüşleri için); 5.Muvakkat kaza salahiyeti ile gönderilenlere.” ve ”Memuriyet mahalleri içinde yol masrafı” başlıklı 28.maddesi: ”Memuriyet mahalli içinde taşıt ile gidilmesi gereken bir yere görev ile gönderilenlerin (48 nci madde kapsamına girenler hariç) yol masrafı mutat olan taşıt aracına göre yapılacak gerçek masraf üzerinden verilir. Acele ve zorunlu hallerde, daire amirinin onayı ile, mutat taşıt dışındaki araçlarla gidilmesi halinde bu taşıt için yapılan masraf yol masrafı olarak ödenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden de görüleceği üzere memurların görevleri kapsamındaki yol ve sair masrafları Harcırah Kanunu kapsamında karşılanmalıdır.
25- Camilere imam-hatip ve müezzin kayyım olmak üzere iki adet kadro tahsis edilmesi.
Gerekçe:
Camilerin müşterisi aynı zamanda yediden yetmişe bütün bir kesim olduğu için görevlilerinde sadece namaz kıldırmak değil camiye gelen her türlü problem ve manevi yönden ilgilenme zorunluluğu ihtiyacı olduğundan aynı zamanda camilerin her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında temizlik vs. gibi işleri ve izinli olduğu günlerde görevin aksamaması noktasında ikinci bir görevliye ihtiyaç duymaktadır.
26- 632 sayılı KHK ile memurluğa geçen sözleşmeli personelin yararlanmış olduğu haklardan, açıktan atama suretiyle memurluğa atanan sözleşmeli personelin de yararlandırılması.
Gerekçe:
04.06.2011 tarihli ve 27954 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe giren 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası ile 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanların memur kadrolarına atanması amacıyla Devlet Memurları Kanununda değişiklik yapılması; 6/4/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu’nca 2/6/2011 tarihinde kararlaştırılmıştır.
MADDE 1 – 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 37- Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışanlar ile yükseköğretim kurumlarının araştırma-geliştirme projelerinde proje süreleriyle sınırlı olarak çalışanlar hariç olmak üzere, 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca vizelenmiş veya ihdas edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olan ve 48 inci maddede belirtilen genel şartları taşıyanlardan otuz gün içinde yazılı olarak başvuranlar, pozisyonlarının vizeli olduğu teşkilat ve birimde, bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına, bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı memur kadrosu olmaması halinde, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan kadro unvanlarıyla sınırlı olmak ve sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin vize cetvellerindeki nitelikler dikkate alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca müştereken belirlenen memur kadrolarına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde kurumlarınca atanırlar.
4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca çalışmakta iken bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce askerlik, doğum, milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimleri ile ücretsiz izin nedenleriyle görevlerinden ayrılanlardan ilgili mevzuatına göre yeniden hizmete alınma şartlarını kaybetmemiş olanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Bunlar için birinci fıkrada belirtilen süreler yeniden hizmete alındıkları tarihten itibaren başlar.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca çalışmakta iken 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun hükümlerine göre aile hekimliği uygulamasında görev alanlar hakkında görevlerinden ayrılmalarına gerek kalmaksızın bu madde hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine göre memur kadrolarına atananların, 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir. Bunlar, atandıkları kadronun mali ve sosyal haklarına göreve başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren hak kazanır ve önceki pozisyonlarında aldıkları mali ve sosyal haklar hakkında herhangi bir mahsuplaşma yapılmaz.
Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananlara iş sonu tazminatı ödenmez. Bu personelin önceden iş sonu tazminatı ödenmiş süreleri hariç, iş sonu tazminatına esas olan toplam hizmet süreleri, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu uyarınca ödenecek emekli ikramiyesine esas toplam hizmet süresinin hesabında dikkate alınır.
Bu madde kapsamında sözleşmeli personelin atanacağı memur kadroları, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan sınıf, unvan ve derecelerine uygun olmak şartıyla, başka bir işleme gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibarıyla ihdas edilerek kurumların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinin ilgili bölümlerine eklenmiş ve memur kadrolarına atananların pozisyonları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. İhdas edilen kadrolar ile iptal edilen pozisyonlar; unvanı, sınıfı, adedi, derecesi, teşkilatı ve birimi belirtilmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen altmış günlük sürenin bitiminden itibaren iki ay içinde Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Bu maddenin uygulamasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir.”
27- Vakıflar Genel Müdürlüğünün planladığı projelerden kendi bünyesinde bulunan mimar ve mühendisleri tarafından yapılması mümkün olan projeler için ihale yapılmaması, bu projelerin kendi bünyesindeki mimar ve mühendisler tarafından yürütülmesi.
28- Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kurulan, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ile Bezmialem Vakıf Üniversitesi için öğrenci alımı yapılırken Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarının eş ve çocukları için kontenjan ayrılması ve eğitim süresince burs sağlanması.
29- Kamu çalışanlarının yıllık izinleri kullandırılırken hafta tatili olan cumartesi ve pazar günleri ile resmi tatil olan dini ve milli bayram günleri izin süresinden sayılmaması.
Gerekçe: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yıllık izin” başlıklı 102.maddesi:” Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yıllık izinlerin kullanılışı” 103.maddesi: “Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer. Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar. Bunlara, hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin verilmez. Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Genel Haberler
- Genel Başkan Yıldız’ın Katılımı ile Adana İl Divan Toplantısı Gerçekleştirildi
- 2024 Yılı KİK Görüşmelerinin İkincisi Gerçekleştirildi
- Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Birimleri Arası Futbol Turnuvası Başladı
- Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
- Emekli Kamu Görevlilerinin Örgütlenme Hakkı Paneli Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi
- Diyanet-Sen 50. Başkanlar Kurulu Mersin’de Gerçekleştirildi
- Diyanet-Sen’den Yine Bir Hukuk Zaferi…
- Genel Başkan Yıldız: Sendikacılığa Yeni Bir Tarz ve Soluk Getirdik
- Kararlı Mücadelemiz Sonuç Verdi, Servis Hizmeti Geri Geldi
- Yıldız: Amacımız Din Görevlilerinin Emeğinin Değerini Yükseltmek
- Aday Din Görevlisinin Sözlü Sınavda Başarısız Sayılmasına Mahkeme Dur Dedi
- Diyanet-Sen Kronikleşmiş Sorunları Çözüme Kavuşturdu
- İstanbul’dan Soykırıma Lanet, Direnişe Bin Selam
- Yıldız: Sorunu Bilmeden Çözüm Üretemezsin
- Yıldız: Türkiye’nin Her Köşesinde Devletin Birer Elçisi Olarak Görev Yapmaktayız
- Camiler ve Din Görevlileri Haftamız Kutlu Olsun
- Yıldız: Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın Odak Noktası Din Görevlileri Olmalıdır
- Yıldız: Diyanet-Sen Varsa Çözüm Var, Kazanım Var…
- Yıldız: Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda Odak Noktası Din Görevlilerimiz Olmalıdır
- DİB Başkanı Erbaş'a Din Görevlilerinin ve Merkez Taşra Teşkilatının Sorunları İletildi
- Genel Başkan Yıldız İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’ı Ziyaret Etti
- Genel Başkan Yıldız TV 5’in Canlı Yayın Konuğu Oldu
- KAMUOYUNA DUYURU!
- Yıldız: Yeni Ufuklara Kararlı Adımlarla Yürüyoruz