Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl Dönümü Münasebeti ile Diyanet-Sen ve İlim Yayma Cemiyeti Kars Şubesi, Kars İl Kültür Müdürlüğü’nün birlikte tertip ettiği “ÇANAKKALE ZAFERİ” programı İl Kültür Müdürlüğü konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

​Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Çanakkale Zaferi’nin yüzüncü yıl dönümü münasebeti ile açıklamalarda bulundu.

Diyanetsen Sivas Şube Başkanı Mikail Karagöz Çanakkale Zaferin 100.yıl dönümü münasebeti ile bir mesaj yayınladı.

Diyanet-Sen Kars İl Temsilciliği tarafından Çanakkale Zaferinin 101. Yıl dönümü münasebeti ile Çanakkale Zaferini ve orada yaşanan kahramanlıkları anlatan resim sergisi açıldı.

​Çanakkale’yi Geçilmez Kılan Birlik ve Beraberlik Ruhunu Yeniden Yakalamalıyız

Diyanet-Sen Kars İl Temsilciliği Çanakkale Zaferinin 101. yılı nedeniyle Çanakkale Şehitlerini Anma programı ve ödül töreni düzenledi.

104 yıl önce, emperyalist ülkeler,bin yıldır bu toprakları vatan edinmenin bedelini kanı ve canıylaödemiş milletimizi tarihten silmek,vatanımızı işgal etmek, sömürgeleştirmek için,olanca güç ve imkânlarıyla saldırdığı Çanakkale’de, tarihin akışını, dünyanın dengesini değiştirecek ağır bir yenilgi almıştır.

Memur-Sen olarak; 1071’deki büyük zaferimizin yıl dönümünü ve Zafer Haftası’nı kutluyor, milleti uğrunda canını seve seve feda eden şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz.

Tevhidi kanıyla kurtaran, tarihe bile sığmadığı için ebediyete taşınan, vurulup yatarken meleklerin tertemiz alınlarından öptüğü ecdadımız, İslâm’ı boğmak, vatanımızı işgal, milletimizi esir etmek isteyen emperyalistlere karşı gösterdiği insanüstü direnişle, sadece tarihin şanlı sayfalarında altın harflerle yerini almakla kalmamış, gelecek nesillere üzerinde onurla yaşayacakları bir vatan armağan etmiştir.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir Milli Piyango’nun Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. Yıl dönümü nedeniyle 18 Mart’ta özel çekiliş yapmasını sert bir dille eleştirerek “Yüzbinlerce Mehmetçiğin bu vatan uğruna, istikbalimiz, bayrağımız uğruna şehit düştüğü bir günü piyango kumarıyla kirletmeye kimsenin hakkı yok” dedi.

Tarihimiz, ecdadımızın uğrunda büyük bedeller ödeyerek kazandığı destansı zaferlerle doludur. 30 Ağustos, millet olarak zulme direnmenin, ezelden beri esarete karşı çıkmanın adı; kadim tarihimizde müstesna bir yeri olan önemli zaferlerden biridir.

Milli marşlar; milletlerin tarihini, kültürel birikimlerini, karakteristik niteliklerini, varoluş mücadelelerini ortaya koyarak geleceğe ufuk çizer. Her milletin kendine özgü bir marşı vardır. Türkiye için bu önemli metin İstiklal Marşı’dır. Mehmet Akif Ersoy tarafından İstiklal Savaşı’nın en çetin günlerinde kaleme alınmıştır. Akif, milletimize olan güvenini, varoluş mücadelesini kazanacağına olan sarsılmaz inancını ve gelecek ufkunu mısralara...

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

İstiklal ve İstikbal uğruna verilen destansı mücadeleler ve elde edilen zaferler, aziz milletimizin özgürlük ve bağımsızlık aşkını gösteren nişanelerdir. Bu nişaneler tarihte ilmek ilmek örülmüş ve nesilden nesile taşınmıştır. Çünkü tarih hafızadır ve bu hafıza parlak zaferlerle ışıldar. 

Tarihimize altın harflerle yazdığımız Çanakkale Zaferi’nin 108. yıl dönümünü kutluyoruz. Binlerce vatan evladının kanları ile yazdığı bu destanı aynı ruh, şuur ve inançla idrak ediyoruz.

Yaşamak için değil, yaşatmak için savaştılar. Geri dönmek için değil ölmek için gittiler. 'İnsanoğlu'na ait bu en yüksek duygu Çanakkale Ruhudur. Milletimizin kahramanlık destanı Çanakkale Savaşı’nı zaferle sonuçlandıran bu ruhu 109. yıldönümünde yeniden anlamak ve değerlendirmek durumundayız.

Tarihte eşine az rastlanır kahramanlık destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda çok önemli bir kilometre taşıdır. Çanakkale Zaferi, tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkânsızlıklarına rağmen vatanını yüksek bir ruh ve şuurla canı pahasına nasıl savunduğunu gösteren bir mücadele destanı olarak insanlık tarihinde çok özel bir yere sahiptir.