Memur ve İşçi Örgütlerini Bir Çatı Altında Toplamayı Doğru Bulmuyoruz

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memur ve işçilerin bir çatı altında toplanmasına yönelik açıklamalarını değerlendirdi. Gündoğdu, memur ve işçi ayrımını ortadan kaldırılmasına yönelik bir talebin ve ihtiyacın bulunmadığını söyledi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memur ve işçilerin bir çatı altında toplanmasına yönelik açıklamalarını değerlendirdi. Gündoğdu, memur ve işçi ayrımını ortadan kaldırılmasına yönelik bir talebin ve ihtiyacın bulunmadığını söyledi.

Genel Başkan Gündoğdu, başbakanın memur ve işçiler arasındaki farkın ortadan kaldırılması yönündeki değerlendirmeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Memur-Sen'in kırmızı çizgisinin kamu çalışanlarının iş güvencesi olduğunu hatırlatan Gündoğdu, “Memurlar olarak bizim şuan toplu sözleşme hakkımız var. İşçilerde olan grev hakkı, siyaset haklarından yararlanmak istiyoruz. Anayasa’da bunlar işçilere verilmiş durumda. Memurlar olarak iş güvencemizden vazgeçmeyiz. Bir hakkı, var olan hakkımızla takas etme gibi bir düşüncemiz asla söz konusu değil. Memur sendikaları olarak öyle bir talebimizde yok, böyle bir ihtiyacımız da yok. Bunun gündeme getirilmesine de gerek yok" şeklinde konuştu.

Memur-Sen olarak, memur-işçi ayrımının ortadan kaldırılmasına yönelik bir taleplerinin olmadığını söyleyen Genel Başkan Gündoğdu, “2010 yılında yapılan referandum öncesi Sayın Başbakana 'Biz toplu sözleşme hakkı istiyoruz, işçilerin toplu sözleşme hakkı var, biz sadece topluca görüşüyoruz' dediğimiz de 'işçi, memur birleşin bu hakkı verelim' teklifini yapmıştı. Biz o süreçte de iş güvencemize dokundurtmadan, iş güvencemizi kırmızı çizgimiz ilan ederek toplu sözleşme hakkının pakette yer almasını sağladık. Şimdi 3 yıl sonra bunu işçi konfederasyonları mı talep ediyor bilemiyorum ama bu memurlar boyutuyla da Anayasa’da güvence altına alınan hak boyutuyla da doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

İşçinin emekliliğe ayrıldığı zaman, çalışıyorken aldığı maaşın yüzde 80’ni emeklide devam ettiğini belirten Gündoğdu, memurun ise emekliye ayrıldığında çalışırken aldığı maaşın yüzde 50’sinin bile alamadığının altını çizerek, "İşçi kardeşim emekliye ayrıldığında 80-90 bin TL’den emekli ikramiyesi alıyor. Memur, ise 50 bin TL’yi bile alamıyor. Bu durumun düzeltilmesi için biz bu sene taban aylığa zammı önemsedik. Taban aylığa yapılan zam hem 1 Ocak 2014 itibariyle  maaşlara, hem de emekli ikramiyelerine yansıyacak. Bu sene toplu sözleşmede taban aylığa yapılan zam emekli ikramiyesine 5 bin 250 TL olarak yansıyacak. Memurun maaşına yapılan bu yansımada işçi ve memur arasındaki emekli ikramiye makasının daralmasını etkisi oldu" dedi.

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, 10. Çalışma Meclisi Toplantısı'nda Başbakan’dan sonra işçi konfederasyonlarını dinlediklerini, 11,5 milyon işçinin sadece yüzde 8’nin örgütlü olduğunu öğrendiklerini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: “Sendikalaşma oranı düşük olması sebebiyle işçi konfederasyonları, memur-işçi ayrımının kaldırılmasını istiyor olabilirler. Memur sendikacılığında örgütlenme oranı yüzde 70. Dolayısıyla bizim böyle bir talebimiz yok. Buna ihtiyacımız da yok.”

Gündoğdu, işçilerle memurlar arasında emekli ikramiye farkının olduğunu ayrıca işçilerin grev haklarının da bulunduğunu anımsatarak  “Memurlar olarak bizim şuan toplu sözleşme hakkımız var. İşçilerde olan grev hakkı, siyaset haklarından yararlanmak istiyoruz. Anayasa’da bunlar işçilere verilmiş durumda. Memurlar olarak iş güvencemizden vazgeçmeyiz. Bir hakkı, var olan hakkımızla takas etme gibi bir düşüncemiz asla söz konusu değil. Memur sendikaları olarak öyle bir talebimizde yok, böyle bir ihtiyacımız da yok. Bunun gündeme getirilmesine de gerek yok" şeklinde konuştu.

Memur-işçi ayrımını ortadan kaldırılması teklifine sıcak bakmalarının bugüne kadar ki kazanımlara aykırı olacağının altını çizen Gündoğdu, “Böyle bir şey söz konusu değil. İşçi örgütlerini dinleyince işçilerde ihtiyaç olduğunu görüyoruz. İnişe geçmiş bir yapıya biz neden ortak olalım? Biz de grev hakkı yok, onlarda grev hakkı var. Ama onlarında çok ciddi grevler yapmadığı, yapamadığını çok net görüyoruz. Ama geçen yıl biz toplu sözleşmede istediğimizi alamayınca iş bırakma eylemini bir günlük, grev kararını anında aldık ve Türkiye genelinde uyguladık. Çünkü, uluslararası bir hukuktan yararlanabiliyoruz. Bu birleşme bize zarar verir. Eğer buradaki sıkıntı çalışanların özlük haklarında ortak iyileştirme yapmaksa grev hakkı herkese, siyaset hakkı herkese, emekli ikramiyesi aynı gün oranında çalışan herkese eşit verilmelidir." ifadelerini kullandı.

Örgütlenme olarak da eskiye nazaran memur sendikalarının değiştiğini söyleyen Gündoğdu,  “Altını çizerek söylüyorum, bugün sendikacılığın eski görüntüsü yok. Sendikalar artık kavga ya da sadece ücretle gündeme gelen bir yapı değil. Türkiye’de, insanı ilgilendiren, değerleri ilgilendiren, demokrasiyi ilgilendiren, ücreti ilgilendiren, her konuyu kapsayan, halkla, halkın değerleriyle barışık bir sendikacılığı hayata geçiriyoruz. Şu anda da memur sendikacılığında örgütlenme oranımız yüzde 70. Biz bu noktaya kolay gelmedik. İşçilerin de işçi sendikalarının da bu noktalara kolay gelmediğini biliyoruz. Geçmişte onlar adına ya da onların yaptığı hataların bugün mahsuplaşmasında takasın içerisinde yer almaya asla razı değiliz” diye konuştu.